Felix ile dwvam;
Uyandığımda başım çatlıyordu. Ellerimle yüzüme gelen saçları atmaya çalıştığımda olmamıştı. Üstümde yırtıklar vardı. Herhalde askerlerle boğuşurken olmuştu. Etrafa baktım. Sol yanımda Jisung bağlı, sağ yanımda Nayeon. Bir yatağa bağlanmıştık. Üçümüz yanyana duruyorduk. En son kaçırılmıştık! Kim bilir neler olacak şimdi ya! Oldu mu böyle!!(Hemde cok guzel oldy😽)
Yanımdaki Jisumg'u itekledim ayaklarımla. Uyandı ve neler olduğunu çözmeye başladı. O sırada bende Nayeon'u uyandırdım. Oda yavaş yavaş kendine geldi.
"Ya bizi kaçırdınız ne oldu sanki! Abimlerin sizden güçlü olduğunu ve bizi kurtarıp sizin soyunuzu çürüteceklerini bilmiyor musunuz!?"diye bağırdı.
"Jisung sakin ol. Bize zarar verebilirler."dedi Nayeon.
"Banane versinler! Ölürken ızdırap görmek istiyorlarsa versinler bakalım zarar!?" Dedi sinirle. O kadar sinirlitdiki gözleri beyaz olup gidiyordu. Demek ki omegası beyaz gözlü. Ben ise boş boş oturuyordum yatakta. Hepimizin elleri yatak başlığına bağlı, arkamızdaydı. Bizim ayaklarımız uzanıktı ama bağlı değildi.
Bir zaman sonra ikş adam içeri firsi. Bu Choi krallığının kralı olmalıydı. Diğeride kardeşiydi. Choi Yeonjun ve kardeşi Choi Beomgyu. Bizim krallığın ezeli düşmanı olan krallığın kralı ve kardeşi.
"Sonunda uyanmışsınız prensesler."dedi Yeonjun ve bana bakarak yaklaşmaya başladı.
"Sen.. sen ne güzel bir omegasın. Bir omega için fazla güzelsin." Bu sözü çok iyi hatırlıyordum ama onun ağzından duyunca iğrenme gelmişti. Jisung ayağıyla kralı geri savururken konuştu.
"Sakın. Ona. Yaklaşayım. Deme!!" Dedi. Nayeon beni korumak amaçlı bacaklarıyla bacaklarımı örttü. Kral gülümsedi.
"Arkadaşına sahip çıkıyorsun ha.. iyiymiş. Bir daha bana vurmaya çalışırsan hiç iyi olmaz ama omega."dedi sert bir şekilde. Sonra kapıyı vurarak çıktı kardeşiyle.
"Kim olduğunu zannediyor bu pezevenk!?"dedi.
"Jisung sakin ol artık! Bak gitti işte sakin!" Dedi Nayeon. Ben ise kafamı Jisung'un omzuna koymuştum. Oda kafasını benim kafamın üstüne.
Bir zaman sonra bir kaç asker ile odaya girdi kral. Askerler Jisung ile Nayeon'u çözüp yere oturttular. Onları yerde bağlarken Jisung bağırdı.
"Ne yapıyorsunuz amipler! Bıraksanıza!?"dedi.
"Hey! Kime diyoruz!?"dedi Nayeon. Ayaklarını açık bırakmışlardı. Ben onlara endişeli bir şekilde bakıyordum. Kral geldi benim ayaklarımı bağladı. Sonrada çenemden tuttu ve kendisine çevirdi.
"Korkma omega. Seninle küçük bir işim var sadece. Sen aynı zamanda kralın ruh eşiydin değil mi."dedi ve kıkırdadı. Psikopat mıdır nedir!? Benimle ne gibi bir işi olacaktır ki. Yoksa.. hayır, olmaz..
"Bırak onu hemen!" Dedi Nayeon. Alfasına dönüşmesine çok az kalmıştı. Kral seslerinden rahatsız olmuş olacak ki ağızlarına bant yapıştırmıştı. İkiside bir şeyker söylerken kral konuştu.
"Azıcık daha böyle bir şeyler gevelerseniz, sevgili arkadaşınız Felix içinde, sizin için de hiç iyi olmaz.."dedi ve çıktı.
"Mu ml kndini n snıyr!"dedi Jisung. Anladığım şey 'Bu mal kendisini ne sanıyor' oldu. Onlara döndüm.
"Ji, Nayeon. Şuan susmak en iyisi.. Sakin olun. Yakında Hyunjinler gelir."dedim rahatlatıcı bir şekilde. Ama ben hiç rahat değildim çünkü Hyunjin burada olduğumuzu dahi bilmiyordu. Daha seferden dönecek, saraya gidecek, bizi arayacak..
