0.2

354 22 5
                                    

Kapının tıklanması ile irkildi Kaveh. Kapı yavaşça açılırken pelerini hızla yorganın altına sakladı. İçeriye giren adama baktı, bu tanıdık bir yüzdü.
"Uyanmışsın bakıyorum."
"Hmhm.."
Kaveh bir şey diyemeden sadece başıyla onaylamıştı. Karşısında koskoca Al haitham duruyordu. Biraz çekimser bir şekilde Al haitham'ın gözlerine baktı. Çok güzel gözleri vardı Al haitham'ın. Odada kısa bir sessizlik oluştu. Bu ikili arasındaki sessizliği bozan Al haitham oldu.
"Aç mısın?"
"Pek değil."
"Biraz dışarı çıkalım mı?"
Kaveh başı ile onaylayıp ayağa kalktı. Al haitham Kaveh'e yaklaşarak saçının bir tutamını eline aldı.
"Saçını yapmamı ister misin? İpeksi bir dokusu var, birbirine dolanıp düğüm olması yazık olur."
"Olabilir.."
Al haitham Kaveh'i kolundan tutup başka bir odaya götürdü, koltuğa oturtup saçını taramaya başladı. Al haitham dün gece Kaveh için endişelenmiş olsa ki, dayanamayıp sordu.
"Dün gece neden o kadar içtin? Üstelik sana sahip çıkacak birisi olmadan gitmişsin."
Kaveh cevap vermedi, Al haitham Kaveh'in saçını hafifçe çekiştirdi.
"Cevap ver, ne oldu da o kadar dertlenip gecenin bir saati içmeye gittin?"
Kaveh istemeye istemeye cevap verdi.
"İşimi ve evimi kaybettim."
Al haitham yavaşça kavehin başını okşadı, arkasından sarıldı.
"Sana yardım edeceğim." dedi.
"Gerek yok."
"İsteyip istemediğini sormadım."
Kaveh cevaplamadı, al haitham görmese de hafifçe tebessüm etmişti.

-- Yaklaşık Bir Saat Sonra

Al haitham ve Kaveh stüdyoya gitmişlerdi. Kaveh, Haitham'ın arkasında çekimser bir şekilde etrafta kendisine bakan insanlardan bakışlarını kaçırıyor, yere bakıyordu. Adını duyduğunda kafasını hafifçe kaldırıp Al haitham'a ve yanındaki adama, Al haitham'ın sponsoruna bakmıştı.

"Kaveh, bu benim Sponsorum Bayan Faruzan. Stüdyoyu o yönetiyor, sana yeni işin hakkında bilgi verecek ve seninle ilgilenecek."
Kaveh hafifçe eğilip Faruzana bakarak
"Teşekkürler Bayan Faruzan." dedi.

Faruzan Kaveh'in saygılı olmasını sevmişti. Al haitham prova yaparken Faruzan Kaveh'e işi hakkında bilgi veriyor, neler yapması gerektiğini anlatıyordu. Kaveh programlar, elektronik şeyler hakkında bilgi sahibiydi, mimarlık okurken sıkça dijital taslaklar oluşturur zamanının çoğunu öyle geçirirdi. Tecrübeli olması sayesinde işini çabucak kavramıştı Kaveh.

Aradan yaklaşık 2-3 saat geçmişti. Al haitham provalardan biraz yorulmuştu. Bir koltuğa oturduğunda Kaveh elinde bir şişe suyla Haitham'ın yanına giderek suyu küçük bir gülümsemeyle Haitham'a uzattı.
"Çok yeteneklisin."
"Sağol, Bayan Faruzanla iyi anlaşmış gibisiniz. İşini de çabuk kavramışsın anlaşılan."
"Hmhm. Çok teşekkür ederim."
Al haitham yavaşça suyunu içti. Kaveh'e bakarak hafifçe gülümsedi.
"Bir süre benimle kalman gerek, kalacağın odayı tamamen farklı bir şekilde senin zevklerine göre dizayn edelim."
"Gerek yok."
"İsteyip istemediğini sormadım."
Kaveh kıkırdadı. Haithama bakarak
"Şapşal."
Daha sonra Kaveh, Faruzanın kendisini çağırması ile Haithama hafifçe el sallayıp hızla Faruzanın yanına gitti.

Eve gittiklerinde Al haitham odasına giderek üstünü değiştirdi. Kaveh salonda duran kitap rafındaki kitaplara bakıyordu. Kitaplık genel olarak dünya klasikleri ile doluydu. Kaveh kitaplara bakınırken Al haitham gelip kollarını Kaveh'in beline doladı.
"İlgini mi çektiler?" dediği sırada haitham parmaklarını Kaveh'in karnında gezdiriyordu. Kaveh yüzünün kızardığını hissedebiliyordu.
"Al haitham, ne yapıyorsun..?"
Al haitham hafifçe sırıtarak çenesini Kaveh'in omzuna koydu.
"Bilmem, ne yapıyor gibi duruyorum?"
"Yapma.. Daha yeni tanıştık, bana bu kadar sırnaşık olman.. doğru değil."
"Öncelikle, bu bana engel değil. Ayrıca, bu kadar çekici ve şirin olman benim suçum değil. Hem daha önce iki kere öpüştük, hatırlatırım."
"Ne diyorsun sen ya! Beni bir defa öptün, o da zorlaydı!"
"İkinci öpüşmemizi hatırlamıyorsun sanırım, sarhoştun."
Kaveh ellerini Haitham'ın ellerine koyarak kurtulmaya çalıştı, başaramadı. Kaşlarını çattı, ama sesini çıkarmadı. Artık sesini çıkarsa da bir şey değişmezdi. Al haitham yavaşça Kaveh'in yanağına yöneldi, küçük, tatlı bir öpücük kondurdu.
"Sen istemedikçe sana kötü bir şey yapmam Kaveh. O yüzden korkmana gerek yok."
Al Haitham'ın tatlı öpücüğü hoşuna gitmedi değildi. Sırtını yavaşça Haithamın göğsüne yasladı. Al haitham belindeki bir elini Kaveh'in saçlarına çıkarıp saçını okşadı.
"Yoruldun mu Kaveh?"
"Pek değil, sen?"
"Biraz."
"Uyu o zaman."
"Sensiz uyumam."
"Hemen de yatağa çağırıyor bak sen yavşak herife."
Al haitham kıkırdayarak cevap verdi.
"Sadece sana karşı böyleyim."

Bu bölümü final yapmayı düsünmüstüm ama.. Vazgectim uzaticam, aklima ne kadar fikir gelirse. Belki smut özel bölüm de yazarım muah görüsürüz <3
Not: okulumdan ve ailevi nedenlerden yazma fırsatım olmuyor. Kusuruma bakmayın lütfen.. :)

Güz'ün Şarkısı || Haikaveh - KavethamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin