"Günler bize verilen bir nimettir,onları boşa harcamamız hayatımıza bir ihanettir"...
İlk seansımın üstünden 1 hafta geçmişti,bir daha gitmeyi düşünüyomuydum bilmiyordum,ama gitmek içinde can atan bir şeyler vardı içimde,garip hissediyordum,herşey çok garip,Levent bey aslında gerçekten çok iyi bir pskologdu ve ben bana iyi geleceğine emindim.Belkide korktuğum için gitmek istemiyordum,geçmişimi bana unutturacağı için korkuyordum,geçmişi unutup hayatıma devam etmemin ne kadar doğru ve sağlıklı olaacağını bende bilsemde olmuyodu işte,eskiyi unutmak istemiyordum,anıların iyi veya kötü olması umrumda değidi,ben sadece onlara alışmıştım,gitmelerini isterken peşlerinden koşuyordum...
Bu gün günlerden pazardı,hava her zamankin den daha güzel ve cıvıl cıvıldı,eski pazar günlerim gelmişti aklıma,o zamanlar yani sevdiklerimle olduğum pazarlar gelmişti aklıma,güzel ve özel günlerdi,duygusal biri sayılmazdım ama geçmişteki günlerim için günlerce ağlıyabilirdim.Zamanın ne kadar da hızlı geçtiğini düşünürken tellefonum çaldı,arayan en yakın arkadaşım Sema ablaydı,o benden uzakta bir şehirde yaşıyordu ama kalbiyle hep yanımdaydı,onu çok çok severdim..
"sema ablammm"diyerek telefonu açtım,ona ne kadar pozitif olsamda o beni anlardı,benim ruh halimi tek kelimemden çözerdi..
"sardunyam nasılsınnnn"dedi en içten kalbiyle,"iyiyim sema abla sen nasılsın?"sesi çok kalabalık bi yerden geliyodu anlam verememiştim."İyi iyi ol çünküü ben 5 dakikaya sendeyimmmm"sanırım mutluluktan ağlıcaktım..
"ciddimisinnnnn"sema abla kahkaha atarak"evett yoksa müsait mi değilsin eğer değil-"hemen lafını keserek"hayır hayır saçmlama ne müsait olmaması bende kara kara oturmuş evde duvarı izliyodum sonra güneş gibi doğdun ay ağlıcam mutluluktannnn"sema abla anlamıştı yine en dibe indiğimi"sen iyi değilsin sanırım Kamer,ama bunu tabikide çözücezz o yüzden birşey istermisin gelirken alıyım yoksa direk arabayı park edicem"dedi en içten haliyle,"hayır hayır zaten daha yeni alış-veriş yaptım sen gel yeter bana"dedim ve o an zil çaldı."e aç madem kapıyııı"dedi ve kapattı telefonu sanırım aylardır ilk defa beni mutlu eden bir şey oluyodu.Sema ablayı kapıyı açarak bekledim,asansörden iner inmez"HOŞ GELDİNNNNNN"diye bağırdım,sanırım bütün sesim sitede yankılanmıştı.Sema abla hemen beni kucakladı o kadar içtendiki,gözlerim hemen dolmuştu,onu içeri alırken "ne kadar kötüsün keşke haber verseydin hazırlık yapardım daha saat 12 kahvaltıda hazırlardım neyse şimdide hazırlarımmmm"dedim salona geçerken."Yok bebeğim zaten sana süpriz yapmak için geldim,bide çok boşladım seni onu fark ettim"dedi üstündekilerini çıkarırken.Sema ablayı gerçekten çok seviyordum,baya baya hemdee,"sema abla istersen kahvaltıyı evde yapalım istersen dışarda bi yere götüreyim seni sen nasıl istersen onu yapalım?" dedim,Sema abla mutfağa ilerlerken"yok kuzum yoruldum biraz araba yordu trafikde vardı,kahvaltıyı yapalım evde olmadı akşam bir yerlere gideriz ne dersin?" dedi mutfaktaki masaya otururken,aslında doğru söylüyodu biraz dinlenmesi gerekiyodu,yol yorgunuydu ve yoluda uzundu,benim düşüncesizliğimdi."Tamam o zaman şöyle yapıyoruzzz sen salonda yada odamda biraz dinleniyosun bende hemen kahvaltıyı hazırlıyorum,biraz dinlen akşama bomba gibi ol seni güzel bir yere götüreceğimmm"dedim.Sema abla gerçekten yorgun olduğunu bildiği için"Tamam ama birşeye ihtiyacın olursa uyumuş olsam bile uyandır yardım edeyim tamam mı?"tamam diyerek onu salondaki koltuğa gönderdim,üstünede rahat birşeyler ve bir pike verdikten sonra birde alnına öpücük kondurup mutfağa geçtim,kafamda en ufak kagvaltı fikri olmadan çayı koydum,sonradan aklıma buzluktaki yufka geldi hemen onu çıkarttım,o çözülene kadar da patatesleri soymaya başladım,şuanlık kafamda patates kızartması,kaşarlı sigara böreği,yumurta salatası,vardı.Patatesleride soyduktan sonra güzelce doğramaya başladım,onları doğradıktan sonra çayın suyu kaynamıştı ki fokurdamaya başlamıştı,hemen çayı demleyerek ocağa yeniiden bıraktım,patateslerin biraz suda kalmasını istediğim için onları suya bırakıp dolaptan aldığım yumurtaları küçük tencereye koyarak haşlanmaya bıraktım.Bi yandan börek bi yandan patatesi halletmeye çelışırken masayıda unutmamam gerekiyodu,masa içinde hemen hazırlığımı yaparak tepsiye koydum,onları kenara koyarak patatesleri içine peçete koyduğum tabağa koydum,hemen sonrasında balkona giderek masayı sildim ve masa örtüsünü serdim,mutfağa gidip tepsiyi alarak yeniden balkona geçtim.İlk önce peçeteleri yerleştirdim sonrasında çatallar ve bıçaklar derken kahvaltılıkları koydum,çay bardaklarını koymayı unutmuştum ki hemen gittim aldım tepsiye bi elim bardaklıktan bardakları koyarken bi yandan da sigara böreklerini attım kızgın yağa,bardakları masaya götürürken gözüm camımın önündeki solmuş olan çiçeğime kaydı,nasıl solardı,oysa gereken herşeyi yapmıştım ona,sağlıklı serumlar,sağlıklı topraklar sular.Bunları düşünürken kendimden geçmiş olmalıydım ki elimde bardak dolu olan tepsiyi yere düşürmüştüm.Oturup ağlamak isterken odada yatan Sema abla gelmişti aklıma,o varken ağlayamazdım,kimsenin bana acımasını istemiyordum..
"Sema ablaa hadiii kalk kahvaltı hazırrr"kendimi toparlayıp kahvaltıyı hazırlamıştım,hiç eksik birşey bırakmadan önce bir daha bakıp Sema ablayı uyandırmaya gelmiştim ama ondan tek ses dahi yoktu,sanırım gerçekten çok yorulmuştu."hadi Sema abla yaa"sema abla mırıldanarak"sen o minik ellerinle bana kahvaltımı hazırladın sen büyüdün müü"diyerek koltuktan kalkıp üstüme atladı,gerçekten bu kızın haal değişimi hep beni şaşırtırdı,daha demin mıy mıy ediyodun yaniii
"elimi yüzümü bi yıkıyım geliyorum sen koy istersen çayları"hemen onu onaylayarak çayı alıp balkona geçtim,çayları doldurmamla gelmesi bir olmuştu..
"Herşey fazlasıyla güzeldi Kamer ellerine sağlık güzel kızım benim"ah sema ablam seviyorum seni"afiyet bal şeker olsun sema ablacım beğendiysen herşey güzel demektir gerçekten:)" dedim çayımın son yudumunu alırken."ben bi lavobaya gidiyim geliyim hemen"sema abla kafasınıyla onaylarken ayağa çoktan kalkmıştım ki hemen lavobanın yolunu tuttum,beni yolumdan alı koyan çalan telefonumdu,telefonumu elime aldığımda arayan pskolog du,Levent beyin asistanı selin hanım dı telefonu açarak kulağıma götürdüm"efendim"dedim."Kamer hanım merhabalar iyi günler nasılsınız?"gerçekten neden bu kadar enerjikti bu kadın ya" merhabalar iyiyim siz nasılsınız?"dedim."Kamer hanım sağolun bizlerde iyiyiz,size Levent beyin tamilatı ile bir kaç birşeyler söylemem gerekiyor"dedi selin hanım."evet dinliyorum"dedim büyük bir odaklanmayla"Kamer hanım sizi yarın Levent bey ofisinde bekliyor olucakmış,saati size mesaj olarak ileticez,2. seansınız olduğu için biraz uzun sürücek bunlarıda belirtmiş olalım,bana sormak istediğiniz bir sorunuz varmı ?"neydi şimdi bu benim daha aramamı beklemeden beni yeni seansa çağırıyo,sinirlenmeyerek"tamam selin hanım teşekkür ederim bilgilendirmeniz için iyi günler"diyerek telefonu kapattım,fevri hareketler yapmak istemiyordum o yüzden derin bir nefes alarak lavobaya gittim..
"Eeee Kamer böylemi devam ediceksin kızım"dedi Sema abla kahvesinden bir yudum alırken.Kahvaltı faslını bitirip şimdide kahve içiyorduk balkonda,havanın güzel olmasıda ince bir ayrıntıydı."Nasıl yani Sema abla ne varki yani kötü giden bişeyim mi var benim?"kesin yine evlilik konusu açılıcaktı,bunları düşünürken balkondan aşşağıya bakıp içimden'acaba atlasam ölürmüyüm' diye düşündüm."kötü giden bişey var demiyorum kuzum sadece senelerdir yanlızsın beni bile kabul etmiyosun yanına,bak Senaya kız arkadaşıyla yaşıyo kız yada öbürkiler evlendiler ne güzel ne olur yani enişteninde çok arkadaşı var seni beğenen gören"sıkıldım."Sema abla ben mutluyum ve kimseyi istemiyorum,daha tam iyileşmiş gibi hissetmiyorum kendimi,başka birinin benim krizlerime şahit olmasını istemiyorum en basiti kimse bunları çekmek zorunda değil,kimseyide hiçbirşeye zorlayamam,yapamam,tamam sen de ben tek kalmıyım istiyosun,en azından yanımda biri olsun bana bişey olursa hemen koşabilicek,ama sen emin ol kiiii komşularım çok çok ilgilii ablamda tek kalmamamı istiyo senin gibi ama,gerçekten hala kanatlarım ağrıyo"içimi bu denli boşaltmam Sema ablayı şoka uğratmıştı.."Kamer ben seni hiç birşeye zorlamam zorlayamam da zorlayarak birşeyler yapılmazki kuzum,ben sadece dediğin gibi başına burda tek başınayken bişey gelmesinden korkuyorum,başka bir şeyim yok,hep de gelemiyorum yanına malum enişten var bide ne zaman geleceği belli olmuyo,gelemesemde hep aklımdasın,yemek yapıyorum Kamer naptı acaba diyorum evi siliyorum süpürüyorum yine sen varsın aklımda bi yere gitsek eniştenle ona bile söylüyorum keşke Kamerimde olsaydı diyorum,ama işte şartlar kamerim,şartlar"...Lafını bitirir bitirmez yanına giderek sarıldım,Sema abla benim ablamdan sonra en değerlimdi ablam gibi diyemem ablam derim hep onun için,o beni tanıdığında ben daha 15 yaşındaydım,bir ders hanede tanışmıştık,yıllar olmuştu çok çok güzel yıllar...
"iyiki varsım Sema ablam❤️"dedim,fazlasıyla sarılarak..
"Sende iyiki varsın Sardunyam❤️"özel zamanlarda hep sardunyam derdi bana ..
BÖLÜM SONU
Sema ablasını çok seven bir kamer bölümü oldu,umarım beğenmişsinizdir:)💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Pskoloğun odası
Non-FictionPskologlar her zaman haklı değildir!! Hepimiz içimizdeki şeytanı susturmaya çalışırız,sonra bir anda o şeytanla çay içtiğimizi görürüz.. Ne acı ki,şeytanımızla aynı masada çay içmek bize bir süreden sonra hoş gelmeye başlar..