Durdu ve döndü ve gülümsedi.
Jungkook: Senin için buradayım...Çünk seni şimdiden özlüyordum.
Jungkook: Seni yalnız bırakmayacağım... Geri dönmeni bekleyemem. sensiz yaşayamam
Uzağa bakarak gözlerini kırpıştırdın. Dudağını ısırdın, yanakların onu şaşırtıyordu.
Jungkook: Hayır!! Bu olamaz. kızarıyor musun
Tae: H-Hayır...
Jungkook'la yüzleşmekten çok utanıyordu ve ailesinde kimse onu umursamadı.
Jungkook: Bak.. Umurlarında değil.
Jungkook: Çantanı geri alalım.
Gitmek üzereydi ama onu durdurdu.
Tae: Ben-b-bunu istemiyorum.
Aşağıya bakıyordu. Kendini kötü hissetti.
Jungkook: Seni istemeyen insanlarla yaşayacaktın. Ve.... burada senin için ölüyorum.
Hüzünle güldü.
Başını onun göğsüne yasladın sessizce ağlıyordun.
Tae: B-ben düşündüm ki... Beni incitmek istemediğin için kendini beni sevmeye zorluyordun.
Yüzünü avuçladı ve öptü. Geri çekildi ve birbirine gülümsedi.
Jungkook: Biliyor musun - gerçekten bu arkadaşlık olayını mahvetmek ve seni Benim yapmak istiyorum.
Tae: O zaman beni daha çok öp çünkü işe yarıyor......
Kıkırdadı ve tekrar öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀 𝐜𝐨𝐮𝐩𝐥𝐞 𝐨𝐟 𝐤𝐢𝐬𝐬𝐞𝐬 [𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊]
General Fiction𝐀 𝐜𝐨𝐮𝐩𝐥𝐞 𝐨𝐟 𝐤𝐢𝐬𝐬𝐞𝐬 [𝐓𝐀𝐄𝐊𝐎𝐎𝐊] "𝗖𝗼𝗺𝗲 𝗼𝗻, 𝗧𝗮𝗲𝗵𝘆𝘂𝗻𝗴... 𝗔 𝗳𝗲𝘄 𝗸𝗶𝘀𝘀𝗲𝘀 𝗰𝗮𝗻'𝘁 𝗿𝘂𝗶𝗻 𝗼𝘂𝗿 𝗳𝗿𝗶𝗲𝗻𝗱𝘀𝗵𝗶𝗽,,