17

2K 39 111
                                    

Burak'ım: Hazırlan geliyorum (18.11)

Şımarık: Pekii

-

"Aryaa! Olmuşmuyumm." Koltuğun üstünden yastığı alıp hâlâ telefonuna bakan arkadaşımın kafasına attım ve bir kere daha etrafımda dönerek ona kombinimi gösterdim.

Üstüme beyaz bol paça kot bir pantolon ve siyah uzun kollu boğazlı crop giymiştim. Soğuk havaya uyum sağlamak içinde oversize bir deri ceket ve siyah bir bot giymiştim. Siyah düz bir çanta ve altın takılar ile kombinimi tamamladım. Bence ilk buluşma için gayet yeterliydi.

"Lan hadi adam kapıda bekliyor. Olmuş mu?"

"Taş gibisin kanka sal beni bi git artık" yastığı yüzünden çekip sinirle diğer koltuğa atarken konuşan arkadaşıma öpücük atıp kapıya doğru koştum.

"Kanka bayılmam dimi ya"

"Var o zekâ sende güvenemiyorum"

"Yaa deme öyle salak"

Kapının kulpunu tutup içimden binlerce kez kendime şans dilerken içeriye doğru ''Kaçtım been'' diye seslendim.

Evimin önünde dörtlülerin yakmış gri porsche cayenne model arabasına yaslanmıp beni bekleyen bir adet Burak vardı. Hayalini kursam 'hassiktir ordan abarttın iyice' diyeceğiniz bir sahne canlı kanlı yaşanıyordu yani anlatabiliyor muyum???

Her gün okul otoparkının orda Arya ile hakkında binlerce cümle kurduğumuz, kimin olduğunu öğrenmek için bin takla attığımız o mükemmel arabaya binecektim birazdan ve yanımda sevdiğim, aşık olduğum adam olacaktı.

Sigarasını içerken mahalleyi inceleyen Burak kafasını çevirip benimle göz göze geldi, dudaklarına götürmek üzere olduğu sigarası ile eli öylece havada kaldı ve baştan aşağı beni süzdü.

O bunu yaparken bende yavaşça ona doğru adımlamaya başladım, aramızda iki adımlık mesafe kaldığında Burak'la tekrar göz göze geldik adem elmasının hareketinden yutkunduğunu anladım ve bu benim dudaklarımın kıvrılmasını sağladı.

''Selam.'' transa girmiş gibi bana bakmayı sürdüren adama iyice yaklaşıp kurduğum cümle onu kendine getirmiş olmalı ki yaslandığı arabasından ayrıldı ve ''Selam'' diyerek bana sarıldı.

Benden ayrıldıktan sonra arabanın kapısını açtı ve ''Gel bakalım'' dedi.

Teşekkür edip arabaya bindim ve o da sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.

''Çok güzel olmuşsun'' kırmızı ışıkta durduğunda bana dönüp kurduğu cümle kalbimin göğsüme yaptığı baskıyı arttırırken çocuksu bir tavırla ona dönüp ''Her zamanki halim'' dedim. Cevabım onu güldürürken ''Evet her zamanki halin'' dedi.

Sohbetimiz benim utandığım için kurduğum saçma, çocuksu cümlelerim ve onun bol gülmeli haliyle ilerlerken trafiğe takılmıştık. Bir saatte gideceğimiz yol trafikle iki saate çıkınca şarkı açmak için Burak'a döndüm.

''Şarkı açalım mı?''

''Tabi ki telefonunu bağla canım'' diyip arabanın dokunmatik ekranında birkaç yere tıkladı ve telefonumu bağladı.

Spotify listelerimin birkaçında gezinip en düzgün olanından karışık çalmayı açtım ve arabada Hande Yener-Alt dudak çalmaya başladı.

Mükemmel seçim.

Burak 'Aşk başımıza bela' diye giriş yapan şarkı üstüne bana dönünce göz göze geldik. Bu benim kahkaha atmama sebep olunca Burak'ta güldü.

Profesör [Texting +18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin