Lalsimma: jeon jungkook'mu? HAHAHHAHAHAGAHGAHAHAHA(Görüldü)
Lalsimma: ihtimali yok.
(Görüldü)VaneT: neden olmasın? Senden hoşlandığımı bilmiyor musun Lis, oysa geçen geceki partide bunu sana belli ettiğimi sanıyordum
(Görüldü)
Lalsimma: sen haddini iyice aştın, bende seni bir kere düzgünce uyarmam yeterli geldi sanmıştım.
(Görüldü)
VaneT: cık, yetmedi :)
(Görüldü)Elimdeki telefonu hışımla çantama geri koyarken, söylenerek ayağa kalktım. Gözlerim bir süre etrafı taradı ve çok geçmeden istediğini buldu, vakit kaybetmeden omzuma aldığım ağır çantayla beraber hızla o noktaya doğru yürümeye başladım. Bu kadarı da fazlaydı, onu daha önce çok fazla kez uyarmama rağmen koyduğum sınır çizgisini geçmeye cüret etmişti. Üstelik bunu benim üzerimde baskı kurarak yapmaya kalkmıştı. Baskıya, tehdide veya üzerime ufak hamlelerle konulmaya çalışılan otoriter tavırlardan nefret ederdim.
Belki bu benim fazla otoriter bir karaktere sahip olmamdan kaynaklıydı. Şimdi bunu umursayamazdım, hali hazırda boynumdan bedenime yayılan sıcaklık, etkisini git gide artırıp beni çılgına çevirmeye meyilliydi. Sakin kalmaya çalışmak bir işkence gibi gelirken, bu krizlere bir çözüm bulmayı sonraya erteledim. Birbirlerine yapışmış çiftin arasına atacak herhangi bir nesne ararcasına etrafı inceledim, aklıma sürekli geçen gece başıma gelen olayın tekrarı geliyordu. Geçen geceki partide, jeon'un beni taciz etme girişimi tarafımdan şiddetle engellenmiş olsa da, aklıma geldikçe öfkeleniyordum. Gözlerim hemen önümdeki çöp kutusuna ilişince çantamı bankın üzerine koyup, poşeti iğrenerek elime alıp ağzını yarım yamalak kapattım. Onların beni halen görememesini değerlendirdim.
"Hey Jeon!" Diyerek seslendim. Ve o an olan oldu, elimdeki poşeti ikilinin arasına hışımla fırlattım. Çöpün benim elimdeyken kapalı olan ağzı, jennie için kibarca açılıp onun üzerine döküldü. Feryadı onu ayağa sıçratırken,adi sevgilisinin bana olan bakışları nefret ve şaşkınlık doluydu. "Seni sürtük!" Jennie pislenmiş yüzüyle bana tavır yapınca alayla gülümsedim, bu kez jeona dönerek ona doğru bir adım attım. İtiraf etmeliyim ki, mesajlarda olduğundan daha farklıydı, oyunculuğuna vererek umursamadım. Kiminle aşık attığını öğrenecekti. Bundan böyle bu ikilinin, şimdiye dek gösterdiğim töleransı göstermeyeceğimi bilmelerini sağlamıştım.
"Bu, benden uzak durman için kullandığım en kibar yöntemdi jeon"
Jennie'nin bakışları şaşkınlıkla ikimizin arasında gidip gelmeye başlayınca, bu kez ona dönerek "sevgilini doyurmayı becermelisin." Dedim. Arkamı dönüp bana ne dediklerini, veya ardımdan hangi ifadelerin gösterildiğini umursamadan bankın üzerindeki çantamı omzuma alıp fakültenin çıkışına doğru ilerledim. Bunu kesinlikle hak etmişlerdi. Üstelik bu, bana yaptıklarının yanında fazla zarif bir cevap bile sayılırdı. Hiçbirini unutmamıştım.
Etrafımdaki seslerin şehir trafiğine yaklaştıkça arttığını anlayınca kulaklığımı çıkarıp taktım. Güzel bir şarkı seçip yoluma keyifle devam etmeyi umuyorken, başımdaki bir çok dertten birini savmış olmanın rahatlığını hissederek gülümsedim.En azından sinirim geçmişti ama telefonun sekmeleri tekrat öfkelenmemi ister gibi yavaşlamaya başlayınca, üstten gelen bildirim dikkatimi dağıttı.
1 yeni bildirim
*VaneT adlı kullanıcıdan*
VaneT: Sinirlenince de güzelsin.. Fakat Sarışın, beni bu kadar ciddiye alacağını düşünememiştim.Hoşuma gitti. ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pure Blonde | Taelice
FanfictionZira yüreğime işleyen bu zehir, hayatımda gördüğüm en saf sevgiydi. Beni anlayacağını sanıyorum sarışın, bana ait olmasını sevdiğim şeyleri kaybetmeyecek kadar takıntılı bir adamım. Kim taehyung x Lalisa Manoban