Bölüm 3: Parktaki Fısıltılar

13 6 0
                                    

Bir zamanlar şehrin göbeğinde sakin bir vaha olan park, bir suç mahalline dönüşmüştü sakin sınırları içinde çözülen gizemin unutulmaz bir hatırlatıcısı. Yine de, ürkütücü atmosfere rağmen, Mark kendini karşı konulamaz bir şekilde parka, parkın tanıdık yollarına ve gölgeli banklarına çekildiğini fark etti.

Soruşturmanın ağırlığından yılmayan Mark, Sarah'ın ortadan kaybolmasını aydınlatabilecek herhangi bir bilgi parçasını ortaya çıkarmak için bir arayışa girdi. Gün be gün parka giden müdavimleri aradı, bir ipucuna ya da bir içgörü parıltısına rastlamayı umarak onlarla sohbet etti.

Bu müdavimlerden biri, her sabah parıldayan göletin yanındaki yıpranmış bir bankta kuşları sadık bir şekilde besleyen yaşlı bir kadın olan Bayan Henderson'dı. Parkın yıllar içinde pek çok dönüşüm geçirdiğini görmüş ve keskin gözleri, çoğu zaman başkalarının gözden kaçırdığı ayrıntıları yakalamıştı. Mark onunla konuşurken, tuhaf bir karşılaşmayı hatırladı başparmağın keşfinden birkaç gün önce parkta dolaşan, dağınık ve beceriksiz bir adam. Bayan Henderson'ın ima ettiği pusuda bekleyen varlıkla aynı hizadaymış gibi görünen bu anı, Mark'ın sırtından aşağı bir ürperti gönderdi.

Parkın bir başka sakini de, kendini bildi bileli parkın rahatlatıcı kucağında teselli bulmuş, yıpranmış evsiz bir adam olan Tommy idi. Mark, toplum tarafından genellikle göz ardı edilenlerin paha biçilmez içgörülere sahip olabileceği fikrine çarparak ona yaklaştı. Tommy'nin biraz bilgelikle renklenmiş huysuz sesiyle, başparmağın bulunduğu gece çınar ağacının yanında hararetli bir tartışma duyduğunu anlattı. Mark, gizemli başparmağın münferit bir olay değil, daha geniş, daha karmaşık bir anlatının bir bölümü olduğunu anlayınca durumun ciddiyeti daha da arttı.

Bulaşıcı bir yaşam sevincine sahip kendini adamış bir koşucu olan Jenna, parka yaptığı ziyaretlerden birinde Mark'la yolları kesişti. Bakışları ufka sabitlenmiş, kararlılıkla patikalardan geçti. Parkın nüanslarının farkında olduğunu hisseden Mark, onunla hevesle sohbet etti. Jenna, tuhaf bir sahneye tanık olduğunu açıkladı: Tanıdık olmayan bir araba, lastikleri kaldırımda gıcırdayarak bir hafta öncesine ait çok önemli bir sabahın erken saatlerinde hızla uzaklaşıyordu. Onun hesabı, Sarah'ın ortadan kaybolmasıyla ilgili bilmeceye bir katman daha ekledi.

Parktaki fısıltılar birleşerek, Sarah Peterson'ın ortadan kaybolmasına yol açan olayların tüyler ürpertici bir mozaiğini oluşturmaya başladı. Her konuşma, her bilgi zerresi, büyük resmin bir parçasını çizerek Mark'ı bu karmaşık duvar halısının derinliklerine inmeye zorladı.

Mark, park sakinlerinin paylaştığı hikayeleri gözden geçirirken, sırlar ağına daha da çekildiğini hissedebiliyordu. Artık sadece bir gözlemci değil, aktif bir katılımcı, kaybolan kadına adaleti getirmeye kararlı, kendini adamış bir araştırmacıydı. Parktaki fısıltılar, adımlarını yönlendiren uhrevi sesler gibi onu ileriye doğru itiyor, gerçeğin bu esrarengiz duvar halısının birbirine dolanmış iplikleri arasında saklı olduğuna dair söz veriyordu.

Sırlar AğıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin