Hwang lavabonun kapısına yaslanmış bi halde sevdiği çocuğa seslenirken felix kapıyı açmak istemiyordu. Kapıyı açarsa aşık olduğu adam gözyaşlarından dolayı şişmiş yüzüyle karşılaşacaktı.
"Hwang git burdan,seni şuan görmek istemiyorum."
-Güzelim,güzelliğim aç kapıyı konuşalım.
Felix'in kalbi duyduğu kelimelerle tekledi,yine de açmadı kapıyı"git Hwang!Nişanlın varken benimle böyle konuşamazsın."
-Nişanlım değil o,sen geldiğinden beri o yok hayatımda Hadi gel çillim konuşalım Beni bi dinlesen,
Felix dayanamadı sevdiği adamın güzel cümlelerine ve açtı kapıyı, Hwang yüzü gözü şişmiş çocuğu görünce Yeriye ayrı annesine ayrı Bang'a ayrı kendine ayrı küfretti.Hepsi el birliğiyle güzelliğini ağlatmıştı işte.
Bir elini felixin beline yerleştirip kendine çekerken diğer elini miniğinin yanağına koydu,felix ise kızarmaya başlayarak gözlerini kaçırdı.
Hwang onu lavabonun duvarına yaslayarak kendini de sevdiği çocuğa yasladı ve çilleri yakından inceledi.
Felix nefesinin kesildiğini hissetti,sevdiği adam yakından çok yakışıklıydı ve kokusu, Hwangın bayık bakışları, Dolgun dudakları ve Hwangın kendini ona yaslamasından dolayı hissettiği sertlik.
Utanarak gözlerini daha da kaçırdığında Hwang onun çenesini tutarak kendine çevirdi.
-Bebeğim,bana bak ve beni dinle olur mu?
"H-hwang çok yakınsın"diyerek onu itmeye çalışsa da minik olan Hwang daha çok yaklaşıp burnunu felixin minik burnuna değdirdi ve miniğinin nefesini solumaya başladı.
-Çikolatadan başka bir şey yemiyo musun sen?Yanımdan her geçtiğinde çikolata kokusu alıyorum.
Burnunu minik burna sürterken elleri bebeğinin belini okşuyordu ve felix sarhoş hissediyordu.Tüm sistemi kapanmıştı ve adam onu kendi ile duvar arasına hapsetmişti.
"Hwang,d-dinleyemiyorum."
Hwang kafasını yana yatırırken konuştu"Dinleme o zaman bebeğim"ve dudaklarını nazikçe bebeğinin dudaklarına yasladı.
Felixin ilk öpücüğünü çalmıştı,bu dokunuşa alışamadı minik olan ama karşı da koymadı.
Hwang onu korkutmamak için geri çekilse de hiç istemedi aslında dudaklardan ayrılmayı.
Felix kıpkırmızı bi halde Hwanga bakıyordu ve baygın bakışları Hwangı delirtiyordu,Hwang ona dokununca kendini teslim etmesi kanıtlıyordu adama.Bu minik güzellik de Hwanga aşıktı,kalbi Hwang için atıyordu.
-Elini tutabilir miyim bebeğim?
Felix kısık sesle konuşarak elini uzattı adama"tutabilirsin"ve Hwang uzatılan eli dudakların götürerek ıslak bir öpücük bıraktı.
-Konuşalım ama burada bir lavaboda değil
Hwang,felixin elini bırakmadan lavabodan birlikte çıktılar.
Bang chan olduğu yerde dururken lavabodan çıkan ikiliye döndü,sevdiği çocuğun eli Hwangın avucunda kaybolmuştu ve felix kızarmıştı.
Pür dikkat Hwangın yüzüne bakıyordu ve Hwang ,felixin yanında öyle bir ifadeyle yürüyordu ki "Benim oğlanım"kelimesinin karşılığıydı bu yüz ifadesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
