Felix elindeki kırmızı fosforu karışımın içine eklerken maskesini düzeltmeyi ihmal etmedi.Biraz pişiricekti ve sonrasında ortama iğrenç bir koku yayılacaktı. Halihazırda toz haline getirdiği kristalden burnuna çektikten sonra olduğu yere çöktü.Bu hissi çok seviyordu çünkü hiçbir şey hissetmiyordu.Sadece boşluk ve biraz da Chan. Sanırım Chanı sevmeye başlıyordu ama kafası hoşken,kafası ayıkken ise aklına gelen tek şey uzun siyah saçlardı ve bir zamanlar alışkın olduğu o güzel koku. Felix birçok şeyi kaybetmişti.Hwangın yanındayken hissettiği o saf duyguları kimse ona geri veremiyecekti ve hatta Hwang bile.
Ne kadar orada durdu bilemiyordu ama kristali hazırlamıştı.Kafası hala hoşken Chan üzerinde hiçbir şey olmadan içeriye girmişti.Kıvırcık saçları daha yeni duş aldığını belli ediyordu. -Lix sana bu odayı kullanmadığımızı kaç kere söyleyecem.Hem baksana çok kötü kokuyor her yer.
‘Ama sen çok güzel kokuyorsun channie.’
Chanın bakışları anında değişirken iyice yaklaştı minik olana,Tanrım bu çocuk onu delirtiyordu.Elini ince bele attığında felix ise ellerini chanın kıvırcık saçlarına geçirmişti.Dolgun dudaklara hırçınca atıldığında chan aklını kaybediyordu. Bu çocuğun kokusu ona kafayı yedirtebilirdi.
Felix ona sadece kafası iyiyken geliyordu ama umrunda değildi,umursamazca emdi karşısındaki çocuğun dudaklarını.Felix kendini ona bastırırken öleceğini sandı Chan ama durması gerekiyordu.Çünkü durmassa felix kendine geldiğinde pişman olacaktı.
-Bebeğim benim,duralım
"Beni istemiyorsun channie,güzel değil miyim ben?Neden beni istemiyorsun?"
-Bebeğim nasıl böyle söylersin,senden daha güzeli yok.Bak bana bebeğim seni seviyorum.
"Çok yorgunum channie,başım ağrıyor."
-Gel güzelim,seni odamıza götüreyim.
"Olur channie,odamıza gidelim."
Evet Felix chan'ın sınavıydı,Chanın kollarında kırmızı dudaklarını büzüp chana bakarken kesinlikle onun sınavıydı.
Felixi yatağa yatırıp üzerini örttüğünde alnına minik bir öpücük bıraktı.Onu Hwangtan önce sevmeliydi.Bu acıların hiçbirini yaşamamalı ayıkken de kendi gibi olmalıydı.
Hwangı öldürmek istiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chanın önüne koyduğu methlere bakarken hayranlık yaşıyordu Hwang,bunu o minik elleriyle mi yapmıştı sevdiği çocuk.
Gülümseyerek önüne çekti hepsini.
-Ortaklığa yanaştığın için saol Chan,beklemiyordum.
"Lix istedi"
-Tedavi alıyorum chan,iyileşip Liximden özür dileyecem ve tekrar mutlu olacaz.
"Hayal kurmaya devam et,felix beni seviyor."
Hwang deliriyordu,bu adamı burada öldürmek istese de bileğindeki tokayı çekip kendi bileğine vurmaya başladı. Psikoloğu ona bunu önermişti aklına herhangi kötü bir şey geldiğinde bu hareketi yapıyordu,buna adam öldürmek de dahil.
-Felixi görmek istiyorum chan,onu daha ne kadar benden saklayacaksın?
"O seni görmek isteyene kadar."
Hwang paketi adamına verirken jisungun elinden tatlı kutusunu aldı.İçinde muzlu waffle vardı.Minik sevdiğinin en sevdiğinden.
Chana uzatırken meydan okurcasına baktı.
"Bunu güzelime ver chan ve adamının ona ne kadar delirdiğini söyle,onun için neler yaptığımı anlat ve onu ne kadar sevdiğimi de ilet Ama sen iletemezsin değil mi? Çünkü sen de biliyorsun ki sadece bir yara bandısın."
Chan Hwangın elini sertçe sıktığında jeongin araya girdi.
