part 2.6

354 35 9
                                    



Chan ofisindeki koltuğa yayılara oturmuş karşısındaki güzel manzaraya bakıyordu.
Lee felix,chanın masasına oturmuş bilgisayarda araştırma yapıyordu.
Bir şeyleri araştırırken yüz ifadesi dümdüz olurdu ve böyle anlarda chanın gözüne çok çekici gelirdi.

Minik parmaklarını ardı ardına tuşlar üzerinde gezdirirken aradığı şeyi bulmuştu lix.
Kumarhanenin bütün güvenlik kodlarını kendi bilgisayarına kopyalarken bir yandan da Hwang'ın bilgisayarına bağlıydı.
Chan felixe öyle güveniyordu ki bu şirkette felix bilgisayar başındayken onu denetleyecek tek bir kişi bile yoktu.
Belki de güvenmemesi gerekiyordu chan'ın.
Bunu çok geç öğrenecekti.

Chan yerinden kalkıp felixe yaklaşırken felix kapaması gereken tüm sayfaları kapamıştı.
Chan gömleğinin birkaç düğmesine açarak felixi oturduğu sandalyeden kaldırdı ve yerine kendisi oturarak minik olanı kucağına oturttu.

"Daha fazla uzak kalamadım bebeğim."

-Channie,böyle odaklanamam ki

"Sorun değil güzelim,biraz dinlenebilirsin."

Chan felixin ensesine öpücükler bırakmaya başladığında felix altındaki sertliği hissetti,şuan chanı durdurması lazımdı çünkü bu işin nereye gideceğini iyi biliyordu.

Aniden ayağı kalktığında chan şaşırarak ona baktı
"Lix sorun ne?"

-Benim şey,
Lavaboya gitmem gerek

Diyip hızla odadan çıktı ve lavaboya koştu
Telefonunu açıp Hwangın numarasını tuşladı.

İlk çalışta açılan telefonla sevdiği adamın yumuşak sesini duydu.



"Lixim,noldu bebeğim?"



-Hwang


"Söyle aşkım"

Duyduğu kelimeyle kalbi yine eskisi gibi atmaya başlamıştı minik olanın,

-Beni buradan alır mısın?İyi hissetmiyorum.

"Siktir,chan sana bir şey mi yaptı felix?"

-Hayır Hwang,korkma bir şey yok
Sadece gel ve beni al



-Hayır Hwang,korkma bir şey yokSadece gel ve beni al

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Hwang chan'ın ofisinin bir alt sokağında beklerken sevdiği çocuk hızlı adımlarla arabasına yaklaşıyordu.
Dışarıda yağmur olduğundan sırılsıklam olmuştu.
Mavi saçları yüzüne yapışmış,üzerindeki crop ve pantolan tüm vücudunu sarmıştı.
Hwang onu bu ofise bile göndermek istemiyordu ama planları için gereken bilgileri felixin alması gerekiyordu.

Bebeği arabaya hızlıca binip kızarmış yüzüyle Hwanga baktı,soğuktan titriyordu.
Hwang hemen ceketini çıkartarak felixe uzattı"hemen eve gidiyoruz ve sıcak bir duş alıp üzerini değişiyorsun lix"

Felix kafa sallamakla yetindi,ikili sessizlik içinde arabayla ilerlerken Hwang dayanamayıp bebeğinin minik elini kendi avucuna aldı ve dudaklarına götürerek öpücük bıraktı.



"Zor oldu mu bilgileri aktarmak?"




Felix rahatsızca yerinde kımıldandı,

-Hayır,chan zaten bana çok güveniyor.

Her zaman kendine güvenen çocuğun sesinin böyle kısık çıkması Hwangın düşündüğü şeyi doğruladı,arabayı hızla sağa çekip felixe döndü.

"O piç sana dokunmaya çalıştı mı lix?"



Felix Hwangın psikopatlık boyutunu biliyordu ve bu onu korkutuyordu.

"Bebeğim sana kızmam,cevap ver lütfen."


-Hwang saçmalıyorsun.


"Her halinden belli lix,bir şey olmuş."


-Tanrım,beni kucağına oturttu ve boynumdan öptü ve kucağı-



"Tamam sus felix!"



Hyunjin arabadan inip kapıyı adeta çarparcasına kapattı ve uzun siyah saçlarını geriye doğru tarayarak nefes almaya çalıştı.

Tüm sinir damarlarından akıyordu,onun elini tutmaya kıyamadığı çocuğa chanın böyle arsızca dokunması "sevdiği çocuğa dokunması",
Siktir felixe başka birinin dokunması fikri bile Hwangın her yeri yakıp kül etmek istemesine sebep oluyordu ve bununla başa çıkamıyordu.

Konu lee felix olunca Hwang hiçbir şekilde başa çıkamıyordu.

Belki de felixle evlenmeliydi,onu biricik eşi yapmalıydı ve beraber yaşamalılardı ve böylece felixin minik parmağında evlilik yüzükleri parlardı.

Hwang arabanın üzerine oturmuş nefeslenmeye çalışırken minik eller boynuna dolandı,
Felix,Hwangı herkesten iyi tanıyordu ve bu adamın zaafı olduğunu biliyordu.
Hyunjin şuan bir çeşit kıskançlık krizi geçiriyordu ve belki de chanı öldürmek istiyordu.

Bu atağı geçirebilecek tek şeyin de kendisi olduğunu biliyordu.
Hwangın sakinleşmesinin tek yolu felixti.

Hwang gözlerini açınca yüzünde gezinen güzel parmakları hissetti ve ona bakan parlak ve büyük gözleri.

Sevdiğinin kokusu şuan çok yakından gelirken o güzel nefesleri Hwangın dudaklarına çarpıyordu.

-Sakin ol Hwang,neden bu kadar sinirleniyorsun her seferinde


Hwang neredeyse hırlayarak minik ve dolgun dudaklara atıldı,felixin ince belini tutarak kendine iyice bastırarak minik olanın ağzını iyice aralaması için diliyle baskı yaptı.
Fısıldayarak konuştu"aç o güzel ağzını,minik dilini yemek istiyorum"

Felix aldığı emirle dudaklarını araladığında Hwang onun dilini yakalamıştı,şimdi ise o tatlı dili yemek istercesine emiyordu.

Felix titreyen ellerini Hwangın omuzlarına attığında inlemeye başladı,Hwang felixi öyle bir öpüyordu ki küçük olan Hwang onu tüm gücüyle tutmuyor olsaydı yere yığılırdı.

Hwang bebeğini kucağına alıp onu daha çok hissedebilmek için kafasını yana eğerek sevdiğinin üst dudağını ısırarak ağzına çekti.
Dolgun kalçalar tam olarak penisinin üzerine yerleşmişti ve Hwang aklını kaybedecek gibi hissediyordu.
Kucağındaki çocuk tam olarak olması gereken yerdeydi.

Lee felix hep Hwangın kollarında olmalıydı.

Felix nefes alamadığını hissederek geri çekilirken aralarında tükürükten bir köprü oluşmuştu.
Hwang,felixin gözlerine bakarak onu yalayadı ve yaklaşarak felixin burnunu da yaladı.

Felix gözlerini kırpıştırarak ona bakarken Hwang sevdiğinin kulağına yaklaşıp fısıldadı.

"Bir daha yok felix,sana bir daha benden başka erkek yok."







"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Ne yazıom amk ben de bilmiom

HYUNG-hyunlix,b×bHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin