Hwangın sorusuyla elimi onun güzel yüzüne uzatarak yanağına koydum.Anında kafasını elime yaslayarak gözlerini kapattı.Çok yorgun görünüyordu. Orada dakikalarca durup ben ve Chan'ın arasındakileri sindirmeye çalışmıştı.
Sindiremediğini biliyordum,haklıydım.Chana çekilmekle ve onun kollarında olmakla çünkü terk edilmiştim.Aldatılmıştım ve Chan beni bebek gibi seviyordu.
Tabii bunları hyunjine söylemedim,bunun yerine yanağını okşayıp yakışıklı yüzünü inceledim. Elime öpücük kondurdu ve yanağını yasladı tekrar.
Aniden kapalı gözlerinden yaşlar akmaya başladı,"Böyle mi hissettin lix?" "Sana ihanet ettiğimde böyle mi hissettin?Çünkü canım çok acıyor bitanem,sevdiğim çocuğu başka bi adamın kollarında düşünmek,tanrım!"
Kafasını dizlerime gömüp ağlamaya devam etti, Bi süre sonra sırtını okşuyordum çünkü hıçkırmaya başlamıştı. Kafasını kaldırıp şişmiş ve kızarmış gözleriyle bana baktı.
"Onu seviyor musun diye sordum lix?" "Onu seviyosan söz veriyorum senden uzak durucam,canım çok yanacak belki ama bunu yapıcam lix,söz veriyorum."
Onu seviyor muydum?
Chanın yanındayken çok güvende hissediyordum ve beni kesinlikle sevdiğini biliyordum,ikimizin ilişkisinde söylediğim tek şey chanın beni sevmesi değil miydi? Ben onu seviyor muydum? Sevmiyordum, Ben tek bir adamı seviyordum, O da maalesef hyunjindi,ne yaparsam yapayım ne dersem diyim ve kime gidersem gideyim, Kafamı yastığa gömdüğümde gördüğüm tek şey Hwangtı.
-Onu sevmiyorum hyunjin,sadece değer veriyorum.
Duyduğu cümleyle üzerime atılan adamı itmedim, Yataktaydık ve benim üzerime uzanmıştı. Saçıma öpücükler konduruyor ve durmadan yanaklarımı okşuyordu.
"Söz veriyorum lix,yanından asla ayrılmayacam ve her şeyi beraber çözeceğiz tamam mı güzelim"
-Hwang,kalk üzerimden hem seninle sevgili falan değilim tamam mı?
Şaşkınlıkla üzerimden kalktı ve yatakta oturur pozisyona geldi.
Sonra yüz ifadesi değişti,daha çok üzülmüş gibiydi.
"Özür dilerim ben çok sevindiğim için,..ve şey Haklısın,beni affetmemekte Ama merak ediyorum,madem benimle olmak istemiyorsun, Neden benim yanımdasın lix?"
-Çünkü seni seviyorum Hwang,
Yüz ifadesi mutlulukla değişirken devam ettim,
-Ama affedemiyorum
-Ve chan,görünüşe göre bana ihanet etti.Babamın aileme neler yaşattığını bilmesine rağmen onunla işbirliği içinde olması canımı çok acıtıyor, Yani seninleyim Hwang,yardım edecem.
"Lixim,güzelim benim"
-Ama bir şartım var, Yalan yok Hwang, Tek bir yalanında beni unut.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Chan Felixin babası ve sehunla yaptığı toplantıdan sonra bay Hwangla baş başa kalmıştı ve adam yaptıkları karşılığında bir çanta dolusu parayı masaya bırakarak uzaklaşmıştı. Felixe yalan söylüyordu chan,onun buraya gelmeyeceğini fark ettiği anda babasını da toplantıya gelmesi için aramıştı. Her ne kadar kendine itiraf edemese de felixi elde etmek için o da çok kötü şeyler yapmıştı. Babasını bu mahalleye çağırmak gibi. Hyeriyle yaptığı planın ardından felixin babası ev adreslerini öğrenmiş ve hiç zaman kaybetmeden mahalleye gelmişti.
Felixin panik atak geçirmesinin sebebi babasının öfkeli sesiydi, Hyeri Hwangı alıkoymuşken,chan felixin panik atak geçireceğini tahmin ediyordu ve onun süper kahramanı olmak için hazırdı.
Felixin babasının Hwangın babasına çalışması ise Tamamen şanstı, Chanın şansı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Felix yine siyah deri kıyafetlerini giymişti,Hwangın arabası Chanın ofisinin önünde durduğunda hyunjin sevdiği çocuğa döndü.
"Bir şey olursa adamlarım her yerde lix,şuradaki markette bile ve hatta şu ağacın arkasında, Ve ben de burdayım."
-Tamam Hwang ben gidiyorum,
Tam inecekken hyunjin elini tuttu ve onu kendine çekti, Felix,onun ne yapacağını tahmin ederek gözlerini kapatmıştı ki, Hwang onu alnından öptü ve kokusunu içine çekti
"Senin için ölürüm lee felix,bunu hiç unutma tamam mı?"
Felix kafasını sallamakla yetindi.
Ofise adım attığında yalnız olduğu için ağzına bir hap attı ve yürümeye devam etti, İşte şimdi oyun zamanıydı.
Chanın odasının önüne geldiğinde camdan muhasebeci ile konuştuğunu görebiliyordu, Kapıyı tıklatmadan içeri daldı ve ryujin onu fark edince odayı terk etti onları yalnız bırakmak adına.
Chan felixi görünce endişeyle ona sarıldı ve konuştu"Tanrım lix kafayı yedim senin için,o piç sana kötü davrandı mı?"
Felix gülümseyerek geri çekildi"Hayır hyungiee,ben çok iyiyim"
Bordo,deri ve oldukça rahat olan koltuğa yaslanmış ayak ayak üstüne atarken Chana gülümseyerek baktı "Biraz konuştuk Hwang beyle,biraz da kavga ettik, Beni takıntı haline getirdiğini ve peşimi bırakmazsa onu hyerinin ailesine şikayet edeceğimi söyledim.E tabii hisseleri daha önemli olduğundan şimdilik duruldu gibi,ha bi de uyuşturucu konusunda çok bilgili.beni iyileştirmeyi başardı."
Chan dikkatle mavi saçlı bedeni izliyordu,lix oldukça keyifliydi ve bu da demek oluyor ki Hwanga istediği ayarı vermişti.
-Peki ya sana olan aşkı lix,senin peşini kolay bırakmaz.
Felix yerinden kalkarak chanın omuzlarına ellerini yerleştirdi,Chan ellerini ince bele atıp onu kendine çektikten sonra kafasını felixin boynuna gömdü.
"Hyungie,o benim peşimden koşsa ne olur ki? Ben seninim"
Bang chan önündeki beyaz ve pürüzsüz boyna ardı ardına öpücükler bırakıp kendini kaybederken lix devam etti.
"Hyungg,hadi o kumarhaneyi patlatalım"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
