10. Kısım

2.4K 47 11
                                    

Ünallar
Herkes salonda oturuyordur.

Abdullah; Doğa kızım söyleyeceklerimin seninle ilgisi yok. İster kal ister kalma tamamen sana kalmış.
Doğa: Kalıyıım Abdullah baba.
Abdullah; Peki kızım nasıl istersen.
Kaç kere konuştum ciddi şekilde ikaz ettim ben artık saymayı bıraktım. Ya ben kendimi anlatamıyorum ya da artık bu evde beni ciddiye alan bir Allahın kulu yok. Farklılık var dedik, anlaşmak zor dedik. Bu iki aileden "biz" olmaz dedik. Sorunlar çıkar dedik. Kıvılcım hanımla anlaşamadık, o bizden hoşlanmadı biz de kendisinden. İlk başta tabi ki. Ama şöyle ilk gün Doğa kızımızı istediğimiz günden bu güne bakıyorum, Kıvılcım hanım o günkü hanım değil. Kendince ne kadar uyum sağlayabildiyse sağladı gerek Doğa için gerekse Ömer için. O sivri çıkışlarını, ön yargılarını yumuşattı. Elinden geldiğince çabaladığını bizzat ben kendim gözlerimle gördüm. Özellikle Ömer için yanıma kadar gelip yardım istediğinde. Sonra dönüp bize bakıyorum, daha doğrusu size. Pembe hanım, Nilay ve Fatih.

Fatih; Baba-

Abdullah; Sözümü kesme. İlk gün ne kadar idare edebilir, orta yolu bulabilir gibi davranmış olsanız da bugünkü durumunuz en sivri halinize ulaştı. Fatih, evliliğinin başından beri Kıvılcım hanımı suçlamaktan bıkmadın mı oğlum? Her kavganın sebebini kadına bağlamaktan bıkmadın mı? Kadın kendi işinde gücünde ailesiyle ilgilenen bir kadın. Ha kızı üzüldüğünde ses çıkardığı için mi bu kadar nefretin? Senin kız kardeşinin canı yakıldığında ne hissettin oğlum? O gün ibrahimi orda öldürmek istedin değil mi? Tamam aynı değil belki, ama aslında aynı iç güdü; koruma! Sen bu kızı üzmezsen mutlu edersen o kadın zaten hiçbir şeye karışmaz. Bir daha yengen hakkında ağzını açtığını duymak istemiyorum!

Fatih kıpkırmızı olur önüne döner Doğanın çok hoşuna gitmiştir.

Abdullah: Nilay, sana da son uyarım. Bir daha anneni doldurduğunu fark edersem konuşmamız çok farklı olur. Şimdi hepiniz odanıza annenizle konuşucam.
........
KıvMer Ev

Kıvılcım ve Ömer eve el ele girer.
Kıvılcım; Günaydın.
Ömer; Günaydın.
Sönmez; Ay çocuklar sizi merak ettim.
Kıvılcım; biraz yürüyüş yaptık anne iyi geldi

Sönmez ellerine bakar mutlu olur. Metehanla Çimen rahatlamıştır. Ayağa kalkarlar Kıvılcım ikisine de bakar.
Kıvılcım; Ne oldu size böyle?
Sönmez: Bak şu hallere yavru kedi gibiler. Ne halleri olucak aklı çıktı çocukların dün. Gelir gelmez de odaya gittin.

Ömer kulağına yaklaşır

Ömer; Epey korktular.

Kıvılcım gülümser

Kıvılcım: gelin bakıyım buraya

İkisi de yaklaşır kıvılcım ortalarındadır sarılırlar. Ömerin eli kıvılcımın belinden ayrılmaz. Yaklaşır kıvılcımın başını öper. Ayrılırlar.

Kıvılcım; Gayet iyiyim çocuklar. Dün sakinleştiricinin etkisi vardı. Nasıl çıktım uyudum bilmiyorum.

Çimen: kabus yaşadık sanki anne. Çok korktuk bir şey olacak diye.

Metehan; Aranızın düzelmesine de çok sevindim.

Ömer kıvılcımın arkasından sarılır yanağını öper kıvılcım güler.

Kızılcık Şerbeti KıvMer Evlilik SonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin