Boş Ders

1. Bölüm

Sınıfa geldiğimde yine herkes konuşuyordu. Zeynep'e günaydın diyip o da bana günaydın dedikten sonra Berraların yanına oturdum. Berra'nın yanında sınıfa yeni gelen bir kız vardı. Berra'yla aynı tişörtü giymiş, benim gibi gözlüklü olan bir kız gördüm. Misafir öğrenci olduğunu öğrendikten sonra adını sordum:

-Adın ne?

-Aslı.

-Benimkide Alisa, tanıştığımıza memnun oldum.

-Ben de.

Berra'yla sanki daha önceden birbirilerini tanıyormuş gibiydiler. Ögrendim ki Berra'ın hastane arkadaşıymış. (Berra ve Aslı depremden dolayı hastanede kalıyorlar.) Zeynep da aramıza katılarak dördümüz zil çalana kadar konuştuk. Zil çaldığında sırama geçecektim ki dersin boş olduğunu öğrendik. Tüm sınıf sadece iki dersin boş olacağını sanıyordu.

Ders boş olduğu için doğal olarak herkes birbiriyle sohbet etti, eğlendi. Hatta şarkı bile açtılar. 3. dersin de boş olacağını anladığımızda bir şeylerin ters gittiğini anladık. Neler oluyordu böyle? Tüm okula baktığımızda anladık ki okulda sadece biz vardık.

Yaramazlarımızdan biri olan Efe:

-Madem okulda sadece biz varız, o zaman okulda saklambaç oynayalım!

Efe'nin bu fikri bana saçma gelmişti çünkü okulda bizden başka kimsenin olmaması anormal idi. Herkesin nerede olduğunu bulmaya çalışmak daha mantıklı  geliyordu bana. Bu fikrimi söylemeyerek ben ve tüm sınıf saklambaç oyununa katıldık. En alt kattaki kantinde belli bir yeri sobeleme yeri olarak belirlemiştik. Saymaya Efe başladığında herkes bir yere koşuşturmaya başladı. Bu arada, tuvaletlerde saklanmak yasaktı. Ben memur odasındaki masanın altına saklanmaya karar vermiş iken masanın üzerinde bir not farkettim. Notta yazanlar şöyleydi:

"Herkes nerede? Bilmek istiyorsan en son düşmanı gördüğün yere gel."

Benim bir çok düşmanın vardı. Hangi düşmanımı kastettiğini bilmiyordum ama en son tüm düşmanlarımı bahçede görmüştüm. Ama şu an gidemezdim, bir şekilde bu oyundan çıkıp bahçeye gitmem lazımdı.