•Uyuyan İblis Olur mu?•

437 38 69
                                    

Hello beni okuyan gardaşlar, bunuda okuyorsunuz ya size helal, bunu yazmıştım ama ben taslağı silecekken direkt kitabı sildim o yüzden yeniden yazıyorum...

Gözlerim yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Karşımda Akaza'yı görmüştüm.

"Akaza..."

"Aferin İris, tüm gün uyumuşsun."

"Ha... fark etmemişim..."

"Uyuyan iblis olmaz ki!!" Dedi Akaza, bana sinirle bakmıştı, ama ben ona bakamamıştım, gözlerimi kapatıp uyumamak için direniyordum.

"Akaza... bu benim elimde olan birşey değil..." Sinirle yakamdan tuttu. Gözlerinin içindeki o siniri görebiliyordum, daha onunla tanışalı iki gün olmasına rağmen içinde bana karşı bir kin besliyordu. Bir yıldır iblistim, ama asla yorgunluğumu yenememiştim.

"SEN SADECE KENDİNE İBLİS DİYEN BİR MELEZSİN!!" Haklı olabilirdi, yarı insan yarı iblis olabilirdim, her zaman yorgundum, ama insanlarda her zaman böyle yorgun muydu? İnsanlar her zaman uyur muydu? Akaza beni sinirle geri bıraktı. Son bir kez bana baktı ve kaldığım küçük kulübeden çıktı. Sebepsizce elime bakmıştım.

"Neyim ben... insan mı? İblis mi? İnsanlar nedir? İblisler nedir? İkiside garip varlıklar, ikisinin arasında bir sürü fark vardır... Garip..." Gözlerimi kapatmamaya çalıştım, ama kapanacaktı, ben her ne kadar istemesemde kapanacaktı.

"İris!!"

"Ha?" Aralanmış kapının arasında duran Akaza'yı gördüm.

"Sakın uyuyayım deme!!" Yutkundum, benden yine biraz imkansız birşey istiyordu.

"Hmh..." Sertçe kapıyı kapatıp gitti. Muzan-sama beni ona emanet etmişti, bana bir baş belası olduğumu söyleyip duruyordu, ama yinede güçlü olduğumdan böyle birini öldürmek onlara büyük bir güç kaybı verebilir diye beni Akaza'ya emanet etmişti. Ve bu ikinci günümüz. İkinci günümüzden şimdiden benden nefret ediyordu, her ne kadar kadınlara vurmasa bile. Benden nefret etse bile bana asla vurmamıştı... belki bazen bana sert davranmış olabilirdi.

Bir kaç saat uyumadan durabilmiştim, ama sanki uyuyormuşum gibiydi, o derece yorgundum, ne kadar uyursam uyuyayım asla ama asla yorgunluğumu gideremiyorum. Sabah olacaktı. Akaza gelene kadar beklemem gerekti, ve gelmişti.

"Ha? Demek uyanık kalabildin."

"Hmh..." Kin ve öfkeyle bana yaklaşıp yanıma oturdu.

"Gerçekten kadınlara vurmasam bile senden nefret ediyorum, sanırım nefret ettiğim tek kadınsın."

"Hmh..." Kafasını bana çevirdi ve bana bağırmaya başladı.

"Beni dinliyor musun ki?!" Onun bağırışı Muzan-sama'nın bana sinirlenmesi kadardı. İçimi bir korku kaplıyordu.

"Ü-Üzgünüm Akaza... sadece-"

"Yorgunsun biliyoruz herhalde!! Pfft!" Sinirle geri önüne döndü. Normalde sinirli biri olmadığını tahmin etmiştim, ama onunla tanıştıktan bir süre sonra bana sinirlendiğini hissetmiştim, ikide bir 'neden uyuyorsun be' diye bağırıp duruyordu. Bu sefer daha fazla dayanamayacaktım, uyumak istiyordum, uykusuzluktan ölemesem bile uyumamak beni rahatsız ediyordu, gözlerimi ağrıtıyordu, konsantrasyonumu bozuyordu.

"A-Akaza..."

"Hı?"

"Ben... uyumak istiyo-"

"Uyanık kalacaksın, ne kadar dayanabiliyorsun görelim." Onu reddedemezdim, beni öldürebileceğini hissedebiliyordum. Bir süre daha dayanmaya çalıştım, ama muhtemelen yine uyumuştum...

Akaza x Reader | •Uykucu•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin