Hyunjin;
Felix ile konuştuktan sonra hemen minho ve diğerlerine haber verip yola çıkmıştık. İçimde anlamadığım bir his vardı. Korkuyordum Yongbok'a birşey olursa o adamı doğduna pişman ederdim. Meleğim ne kadarda korkmuştur şimdi. Evet bundan emindim ben felix'ten deliler gibi hoşlanıyordum.
"Chan ne kadar yolumuz kaldı?"
"Geldik sayılır konum bir arka sokak'i gösteriyor"
Chan konusmasini bitirir bitirmez orman'in iç kısımlarında kırık dökük bir evin önünde durmuştuk. Her şeye rağmen polis ekiplerinede haber vermiştik.
Zaten bizim haberimiz olmasada Felix ve minho'nun babası aslında arananın büyük bir yer altı mafyasıymıs ve muhtamelen onlarda bunu bilmiyordu.
Bizimkiler ile birlikte hızlıca arabadan inip evin dışını incelemeye başladığımız sırada minho konusmustu.
"Burası bizim eski evimiz..."
"...demek'ki pic herif getire getire buraya getirmiş"
Polis ekipleri evin etrafına dağılmıştı. 2 kişi balkon girişine diğer 2 kişi ise cam kenarlarında bekliyorlardı eğer camdan veya balkondan kaçmaya çalışırsa diye.
Polis memuru ve yardımcısı arabadan çıkardıkları koş başı ile kırıp eve girmişlerdi. Minho içeri girer girmez koltukta oturan bedenin üzerine atlamış ve yüzüne yumruk atmaya başlamıştı.
"Felix nerde lan!"
Adamın yüzü kanlar içinde kalmıştı ve zor konuşuyordu.
"Ü-üst kattan 2. O-oda"
Adam konuşmasını bitirir bitirmez merdivenlerden koşarak üst kata çıktım. Merdivenlerden çıkarken woojin ile karşılaştım o burada ne arıyordur yoksa odamı bu işin içindeydi?
Hızlıca felix'in olduğu odaya doğru adımladim ve elimi kapı koluna atıp açmaya çalıştım fakat kapı açılmadı. Kilitlenmişlerdi. Arkamı döndüğümde woojin elindeki anaktar ile sırıtarak bana bakıyordu.
"Bunu mu arıyorsun?"
Hızlıca adım atıp önüne gelmiştim. Oda benim adım attığımı görüp arkaya gitmişti fakat arkasında olan chan'dan haberi yoktu ve ona çarpmıştı.
Chan onu tek hamlede sırt üstü yere yatırmıştı. Elindeki anaktarı alıp bana attı. Hızlıca odaya doğru giderken woojin konuşmuştu.
"Biraz hızlı olun arkadaşınızın fazla zamanı kalmadı"
"Ne diyosun sen lan şerefsiz"
"Çok kan kaybetti muhtamelen 3 saat'e kalmaz kan kaybından ve kanına karışmış olan ilaçlardan geberir" sonra ise picimsi gülümsemesi ile bana baktı. Arkamı döndüğümde Chan woojin'in suratının ortasına yumruk geçirmişti.
Odaya girdiğimde başımdan kaynar sular döküldü. Bu gerçek olamazdı dimi?
Felix yerde kanlar içerisinde yatıyordu. Ve gözleri kapalıydı. Hızlıca yanına eğilip nabzina baktım oldukça düşüktü. Hemen Felix'i kucağıma alıp evden çıkıp arabaya bindirdim benimle birlikte minhoda arabaya binmişti ve sürücü koltuğuna geçmişti. Bende Felix'i arka koltuğa yatırıp onun baş ucuna oturup elini ellerim arasına alıp tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım.
Aynadan bize bakan minhoyu görünce buruk bir gülümseme bıraktım. Oda bana gülümseyince yola devam ettik.
Yaklaşık 10 dakika sonra hastaneye varmıştık. İçeri girdiğimiz gibi insanlar bize bakmaya başlamıştı.
Doktor hızlıca yanımıza sedye ile gelip ameliyat haneyi hazırlayın diye bağırmıştı.
+++++++++++++++++++++
Ay bitti çok şükür
Ee siz nasılsınız neler yapıyorsunuz?
Sınır;30 oy (fazlası gelmiyor maalesef)
100 okunma
50 yorum(yorum geliyor diye)Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın bebeklerim <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my only love // HYUNLİX
AdventureFelix babasindan şiddet görüyordu. abısı ve yenı tanıstıgı arkadasları sayesınde hayatı degısecekmıydı <ANGST DEGİL<