Kalabalığın içinde ilerlemeye çalışıyordum. Bir yandan insanlara çarparak ilerliyor bir yandan da 'pardon' diye söylenip duruyordum. Kalabalıktan nefret ederdim. Nefes alamazdım bazen. Amacım arkadaşı mı bulmaktı. Benden önce gelmeseydi bu duruma düşmezdim diye düşündüm içimden. İlerlerken bana el sallayan Elis'i gördüğümde yanına ilerledim.
"Nerde kaldın Anya. Sabahtan beri seni bekliyorum."
Diye mırıldandı sitemle bana doğru. Sarı saçları, kıvrımlı vücudu,hafif çilleri, dolgun dudakları, kıvrımlı burnu ve kendine özgü olan makyajı ile muhteşem görünüyordu. Beyaz, kalçasına kadar kısa olan, göğüs dekoltesi fazla abartılı olmayan bir elbise giymişti. Ayakkabı olarak ince, siyah topuklu ayakkabı tercih etmişti. Konserde olduğumuz için sesini müzik bastırıyordu ama dudaklarını okuyabildiğim için ne dediğini anlayabilmiştim.
"Benimle gelseydin beni beklemek zorunda kalmazdın" diye cevap verdim yüzümdeki minik tebessüm ile. Göz devirdikten sonra beni baştan aşağı süzdü. Gözlerime ulaştıktan sonra hayranlıkla baktı bana. Elini elimle buluşturup döndürdü etrafımda.
"Çok güzel olmuşsun." İp askılı küçük çiçek desenli yanları büzgülü fırfır detaylı astarlı bir elbise giymiştim. Ayakkabı olarak ise bağlamalı beyaz bilekten ipli biyeli topuklu ayakkabı tercih ettmiştim. Saçlarımı açık bırakmıştım. Siyah saçların havanın etkisi ile dalgalanıyor, yüzüme yapışıyordu. Elis'e gülümsedim.
"Sende çok güzel olmuşsun" Cevap verecekken sahneye ikiye on kala grubu çıkınca ikimizinde bakışları oraya döndü. Sevdiğim gruplardan biriydi. İkimizde müzik dinlemeyi çok severiz ama zevklerimiz çok farklıdır.
Uğur Uras sahneye çıktığında bir alkış tufanı koptu. Elis'le alkışlamaya başladık. Grup müzik söylemeye başladığında alkışlar sustu. Çok kalabalık olduğu için sıkışıyordum. Elis bana dönüp elimi tuttu. Grup depresyon güzelim şarkısını çakmaya başladı. Elis elini bırakmıyor aksine daha fazla sıkıp şarkıya eşlik etmemi istiyordu . Birbirimize dönüp şarkıyı söyledik
Sevgilim
"İyiyim" dedin, hep yordun kendini, kim bilir
Seni nasıl üzdüler, hiç bahsetmedi, gözlerin
Çok ağlamış, çaktırmıyo' belli, servetim
Canımı yolda buldum, sana verdim, dert değil
Bilmediğin şeyler var inan hiç dert değil
Ama gözünün önündeyim,beni gör diye bekledim
Elis gülümseyerek bana bakıyordu. Telefonumu çıkarıp videoya çekmek istedim. Siyah çantamdan telefonumu çıkarttım. Parmak uçlarıma çıkıp video çekmeye çalıştım. Kısa boylu olmaktan hep nefret ederdim. Çektiğim videoda önümdeki insan başlardan başka hiçbir şey gözükmüyordu. Telefonu tutan elimin üstünde bir el hissettiğimde arkama döndüm. Bir çocuk vardı. Kumral saçlı, hafif benim gibi çilleri olan biri vardı.Mavi gözleri ile bakıyordu bana. Gözleri gözlerimi hapsetti sanki. Bana gülümseyerek bakıyordu. Bende ona güldüm. O sırada şarkı devam ediyordu.
Hadi gel döndür beni
Bi' gülüşüne bakar hepsi
Ah, deli sevgilim
Ah, benim dеpresyon güzelim
"İsterseniz ben çekebilirim." Diye yüksek sesle konuştu. Elimdeki telefonu ona doğru uzattım. Benden boyca baya uzundu. Video çekmeye başladığında Elis'e döndüm. Bana şaşkın bakışların arasında göz kırptı. Çocuk bir dakika daha video çektiğinde bana verdi telefonu.
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim" dedikten sonra uzaklaştı.
