12

65 5 1
                                    

Sizin için biraz seungjin bırakıyorum<3

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın<3
______________________________________

"Hyunjin lütfen!!", Seungmin istediğini elde etmek için zıplayan çocuklar gibi yalvarıyordu. "Felix benimle gelmeyecek, defolup gitmemi söyledi!!"

"Seungmin neden?" diye yakındı Hyunjin. Misafir beklemiyordu, bugün için hiçbir planı yoktu. Bu yüzden kapıyı açtığında kapının önünde dikilen Seungmin'i görmesiyle şaşırmıştı. "Neden seninle Minho ve Jisung'u gözetlemeye gideyim ki?"

"Çünkü gelirsen korkunç bir sapık gibi görünmeyeceğim!"

"Her iki durumda da sapık gibi görüneceksin! Ben gelirsem sadece sen değil bende öyle görüneceğim!" diye karşılık verdi. Seungmin çocuk gibi somurttuğunda kalbi suçluluk duygusuyla doldu. Kapıya tutundu ve birkaç küfür mırıldandı. "Seungmin, Minho ve Jisung'un bugün buluşacağını nereden biliyordun?"

"Minho söyledi." , "Ve gidecekleri yer sana yakın olduğu için bu göreve en uygun ortak sensin!"

"Seungmin..." dedi Hyunjin alnına vururken. Bu 'görevin' Seungmin'in gittiği her yerde takip eden Hyunjin olduğunu biliyordu. Ama Seungmin'e hayır diyecek cesareti yoktu. Ne yapabilirdi ki? "İyi... Gidip hazırlanayım..."

"Evvet!" dedi Seungmin neşeyle zıplarken. Hyunjin, evine girerken gördüğü tatlı görüntüyle gülümsedi. "Endişelenme Jinnie. Birazcık şey gibi olabilir... Randevu!"

Hyunjin merdivenlerden çıkarken duyduğu şeyle durdu. "Ra- randevu?"

Seungmin ensesini kaşırken samimiyetsiz bir gülümseme verdi. "E- evet... Randevu..."

Hyunjin hazırlandıkten sonra aceleyle saçlarını düzelterek merdivenden indi. Seungmin, Hyunjin'in geldiğini fark etmesiyle telefonunu kapatıp gülümseyerek ona baktı. "Güzel giyinmişsin." diye dalga geçtiğinde Hyunjin gözlerini devirdi.

"Randevum için iyi görünmeliyim değil mi?"

"Tam bir aptalsın." dedi Seungmin şakacı bir şekilde vurarak. "Hadi gidelim! Minho saat üçte kafede olacaklarını söyledi. Yani sadece 15 dakikamız var!"

Hyunjin ailesine veda ettikten sonra kafeye doğru yürümeye başladılar. Hyunjin ellerini cebine atıp sessizce yürüyen ve konuşulacak konu bulmaya çalışan Seungmin'e baktı.

"Peki, randevularında ne olacağını düşünüyorsun?" diye sordu Hyunjin.

"Aklımda birçok şey var. Belki bir öpücük ama çıkmadıkları için çok erken olduğunu düşünüyorum."

Hyunjin gülümsedi, "Yapacaklarından emin misin?"

"Elbette!" heyecanla gözleri genişledi. "Minho ile ilk tanıştığımda oldukça tuhaf görünüyordu ya da başka bir deyişle Jisung'un tipi."

"Herkesten nefret ettiğini iddia ederken Jisung'un tipini nereden biliyorsun?"

"Onun içini görebiliyorum." dedi ve omuz silkti, "İnatçı ve çekilmez olabilir ama o sadece bolca sevgiye ihtiyacı olan küçük bir sincap ve Minho'nun bunu ona verebileceğine inanıyorum."

Hyunjin, söylediklerine karşılık başını salladı. "Öyleyse... Benim tipim ne?"

Seungmin küçük bir mırıltı çıkardı. Arkadaşının tipini hiç düşünmemişti. "Ben...Bilmiyorum." mırıldayarak itiraf etti, "Sanki bir tipin yokmuş gibi hissediyorum..."

"Ne demek istiyorsun?"

Seungmin bir kez daha omuz silkti, Hyunjin'in ne duymak istediğinden emin değildi. "Birini gördüğünde kalbinin patladığını hissedecek bir adama benziyorsun. İdeal tip diye bir şey yok. Bu sadece senin çizdiğin bir şey."

"Ah... Anladım...", biraz hayal kırıklığına uğramıştı. "Her neyse gitmeliyiz. Üç dakikamız var."

Seungmin telefonuna gelen mesaja baktı, "Artık gitmemiz gerektiğini düşünmüyorum." Hyunjin, Seungmin'in neden bunu dediğini anlamamıştı. Minho ve Jisung çok fazla insan olduğundan kafeden ayrılmışlar."

"Ah, şimdi ne olacak?"

Seungmin surat astı, "Bilmiyorum... Bu görev sadece bir başarısızlık!"

"Başarısızlık değil." dedi Hyunjin Seungmin'in kafasını okşayarak. "Eğer istersen, somurtmayı bırakman için seni dondurma yemeye götürebilirim."

"Bunu benim için yapar mısın?"

"Tabii ki." dedi Hyunjin parlak bir şekilde gülümseyerek ardından Seungmin de gülümsedi. "Senin için her şeyi yaparım." Hyunjin Seungmin'inve kendi elini iç içe geçirdi. Hyunjin'in bu hareketiyle Seungmin yanaklarında oluşan allıkla beraber kıkırdadı.

Seungmin ve Hyunjin uzaklaşmaya başladılar. Kafedeki iki çocuk fazla insan olduğundan ayrıldıklarını söylemiş ama ayrılmamışlardı. Çektiği fotoğraflara bakan Jisung yaramaz bir kıkırdama çıkardı. Minho "Seungmin çok kızacak!" diye sızlandı.

Jisung , Minho'nun söylediğine daha çok güldü, "Endişelenme, bizim fotoğraflarımızı çektikler. Bu yüzden bunu intikam olarak düşünelim."

Ç/n: Çok hoş bir bölüm. Hyunmin shiplemiyorum ama güzeldi. Çevirirken çok soft oldum.


HOT | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin