3-Kim bu çocuk ?

171 11 13
                                    

- Multimedia Ada-

Yanımda çalan daha doğrusu resmen bağıran alarm yüzünden sabahın kör saatinde uyanmak zorunda kaldım . Bu Uyanışın sebebi tabiki okuldu. Ayaklarımı sürüte sürüte odadan çıkıp kendimi banyoya attım duş aldıktan sonra kısa saçlarıma şekil verdim . Üstlerimi giyinip her zamanki gibi göz kalemimi ve rujumu sürdüm .

Bunları yaparken sadece bir tek şey düşündüm o da Melih' ti. Dün gece bana o mesajı atanın da Melih olduğuna adım kadar eminim. O çocuktan her ne kadar inkar etsem de korkuyorum. Bakışları hareketleri korkmama yeterince sebep oluyor . Değişik biri ben onun düşmanıymışım gibi davranıyor neden böyle yaptığı hakkında en ufak bir fikrim yok. Ama şu an Melih ' ten daha önemli işlerim var onun ergenlik hareketlerini çekecek zamanımda hiç değilim. Bugün ilk olarak kendime oturacak bir yer bulduktan sonra Ece'yle yakınlaşmak olacak . Biraz Ömer'i överim belki ısınır veya beni kırmaz çıkmayı kabul eder.

Bugün babam erken çıktığı için ben tek başıma okula gidecektim . Okul eve uzak olduğu için bayagi hızlı yürümem gerekli . Ayakkabılarımı giyip , çantamı da alıp evden çıktım . Bugün annem de yoktu evde bana söylemedikleri hastalığını tedavi etmeye gitmişti . Annem hastalığının kimsenin bilmesini istemiyor bana bile söylememişlerdi bu yüzden . Bazen kötü bir şeyi var diye o kadar korkuyorum ki ..
Ben tüm bunları düşünürken aynı zamanda adımlarım da iyice yavaşladı . Kendime gelip saatte baktım . Ilk derse çok az kalmıştı yanımda yeterli taxi parası felan da olmadığı için koşmaya başladım . O kadar hızlı koşuyordum ki artık ciğerlerim yanmaya başlamıştı . Biraz daha koştuktan sonra yanıma bir araba yanaştı. Tabi buna araba denilirse çünkü bildiğin bebekti . Bu arabaysa bizim kullandıklarımız ne çok merak ettim gerçekten . Açık olan ağzımı kapatıp koşmaya başladım ama araba da yanımda geliyordu . Daha hızlı koşmaya başladığımda arabanın içinden birisinin indiğini duydum ama koşmaya devam ettim . Ta ki bir el kolumu kavrayıncaya kadar . Arkamı döndüğümde Melih'le karşılaştım . Derdi ne bunun ?
" Ne yaptığını zannediyorsun bıraksana kolumu ." Dedim
" Bin şu arabaya ." Dedi dişlerinin arasından. Her ne kadar o araba değil çarpılacaksın demek istesem de ;
" Binmiyorum kolaysa bindir !" Dedim bağırarak . Çok geçmeden bağırdığıma pişman oldum . Dudakları düz bir çizgi halindeydi , zaten çatık olan kaşları iyice çatıldı . Ne dedim ki ben şimdi bu kadar kızdı ?
Kolumu elinden kurtarıp kaçmaya başladım . Arkamı döndüğümde peşimden geldiğini gördüm . Daha hızlı koşmama kalmadan dünya sanki tersine döndü . Ayaklarım yerden kesilmiş, Melih' in omuzlarında ters bir şekilde duruyordum .
"Maganda mısın indirsene beni aşağı "
İndirmedi .

" Bak ben ters duramam kusarım üstüne "
Güldügünü duydum

" Hele bir dene " dedi neşeliye yakın ses tonuyla . Adımlarını iyice yavaşttı .
"Ya bari hızlı yürü ." Dedim bilerek yapıyordu pislik !
" Ben mi dedim kaç diye " dedi
Ciddi olarak artık midem bulanmaya başlamıştı biraz daha böyle kalırsam eğer üstüne kusacaktım.
Arabaya geldiğimizde on yolcu koltuğunu açıp resmen beni fırlatırcasına içine bıraktı.
Nereye gittiğimizi çok merak etsem de merakımı yenip hiçbir şey sormadım. Zaten yarım saatlik bir yoldu o da hiç konuşmamıştı. Geldigimizde arabadan indi ilerlemeye başladı.Ama ben hala arabanın içinde oturuyordum . Arkasını dönüp bana baktı sonra sabır dilercesine yukarıya bakıp yanıma geldi .
" Neyi bekliyorsun gelsene ." Dedi

" Bana gel dediğini duymadım ." Dedim
Bana öyle bir baktı ki kendimi arabadan inmiş peşine takılmış bir vaziyette buldum. Arkasından
"Senden korktuğum için değil bir an önce konuş da gidelim diye indim . " dedim
Bana 'Eminim öyledir ' bakışı atıp ilerlemeye devam etti. Bu çocuk sözcüklerle değil bakışlarıyla konuşuyordu resmen.

Geldiğimiz yer küçük pastane türü bir şeydi . Içerisinde küçük masa ve sandalyeler vardı pastane de pasta kadar tatlıydı. Cam kenarında zor sığdığımız masa sandalyelerden birine oturduk .Sessizliği bozup ilk konuşan ben oldum ;

"Ne söyleyeceksen çabuk söyle, bari öğleden sonraki derslere yetişebilelim. " dedim hiç beni dinler hali yoktu oturduğu yerden beni iyice süzdükten sonra arkasına yaslandı. Nedenini bilmiyorum ama bu çocuk bana baktığında çok heyecanlanıyorum.
" Bir daha Ömer ' le konuşmanı istemiyorum ." Dedi kendisini ne zannediyordu bu cidden sözünü dinleyeceğimi mi sanıyordu ?
" Neden senin sözünü dinleyeyim çocuk gayet iyi biri iyi de anlaştık konuşacağım bundan sanane ." Dedim . Her zamanki sert bakışlarından birini atıp

" Konuşmaya devam edersen sonu hem senin için hemde onun için kötü biter güzellik . " dedi ve oturduğu yerden kalktı . Söylediklerine aldırış etmeden bende peşine takıldım . Bu çocuğun sorunları vardı iki kelimeyi söylemek için mi buraya geldik ? Cidden sorunluydu.

Arabaya bindiğimizde yine sessizlik oluştu okula gidene kadar ne o ne de ben tek kelime etmedim. Okula gelebildiğimizde öğleden sonraki ilk derse yetişebildik. Sınıfa girer girmez ilk olarak Ece ' ye baktım yanı boştu yanına gidip

" Oturabilir miyim ?" Dedim şirin bir gülümsemeyle
" Bugün Ayşe yok oturabilirsin ." dedi sıcak bit gülümsemeyle . Gülümsediğinde yanaklarında gamzeleri çıkıyor ve cok tatlı görünüyordu. Yana kaydığında yanına oturdum .
" Ders programı henüz bende yok şimdiki ders ne ? " diye sordum .
" Matematik ama ders boş ." Dedi

Dersin boş olması çok iyi oldu konuşur konusunu açarım ilk başta sonra da överim Ömer'i en azından bir yemeğe çıkmasına ikna edebilirim belki .

"Sevgilin var mı Ece ? " dedim içimden bildiğim tüm duaları okumaya başlamıştım. . Eğer varsa isim çok zorlaşırdı.
" yok olması için de erken henüz . " dedi . Erken felan değil bir kere geç bile kalmışsınız .

" Sevdiğin de mi yok ? "
Olmasın nolur olmasın yoksa Ömer yıkılır .

" var aslında ." Aha şimdi bittiğimizin resmi işte . Bu sırada ilk ders bitmiş ikinci derse girmiştik . Ömer ' le Melih de gözlerini bir kez olsun çekmemişlerdi üzerimizden. Ömer bizi duyabilmek için sıranın bize taraf olan tarafında en ucuna oturmuş düştü düşecek vaziyetteydi. Bu durumuna gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ece konuşmaya başladı .

"Eskiden o da beni çok seviyordu. Ama ben hiç bakmazdım yüzüne hani ne yaptıysam onu bulursun diye bir söz var ya şu an onu yaşıyorum resmen ."
Ne yani eskiden çocuk da Ece'yi mi seviyormus . Bunu Ömer ' e nasıl söyleyeceğim peki ben ? peki çocuk kim acaba ? Daha fazla dayanamayıp Ece' ye sordum ;

" Kim bu çocuk ? "

GüzellikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin