Anneannemlerle yaşamaya başlamıştık, aslında her şey düzelmiş gibiydi. Rahatlığa biraz da olsa kavuşmuştuk. Artık bambaşka bir hayat vardı karşımda. Yediğim önümde, yemediğim arkamdaydı. Ama psikolojim alt üst olmuştu, kendime ve etrafımdaki insanlara manevi anlamda zarar vermeye başlamıştım. Ayrılmalarına alışmak zor olmuştu. Annemi istemsizce de olsa ara sıra üzüyordum, ama her seferinde pişman oluyordum. Lise zamanım gelmişti, ama puanlarım yüzünden iyi bir liseye girememiştim. Gültepe Mesleki ve Anadolu teknik lisesine girmiştim. Nasıl bir şeyse kendi kendime bir anda "okuyacağım" demiştim. 9. sınıfın ilk dönemi takdir, ikinci dönemi ise teşekkür alarak, ilk dönem 1. ikinci dönem ise 2. likle okulda derece almıştım. Mutluydum annemin yüzü güldüğünde bende mutlu olabiliyordum. 10. sınıf benim için farklı bir sene olmuştu. İlk dönemin sonuna doğru bir alışveriş merkezinde arkadaşlarımla otururken sigaramı yakmak için kalkıp bir masanın yanına gidip çakmak isteyecektim. Masada oturan kıvırcık, esmer bir kız gülünç bir ses tonuyla"Batuhan" diye seslendi. İlk baktığım anda tanımıştım onu. Aradan yıllar geçmişti. Ceren hiç değişmemiş gibiydi, yüzü hiç değişmemişti. Ben şaşırmıştım kalp ritmim hızlanmıştı bir anda gözlerim açılmıştı. Arkadaşlarımı unutmuştum, oturup cerenle saatlerce sohbet etmiştik. Geçmişten, ilkokul anılarından ve daha bir sürü konudan konuşmuştuk. Onun yanında zaman çabuk geçiyordu. Evlerimizin yakın olduğunu duyunca bir an düşünceye dalmıştım, evlerimizin yakın olmasına rağmen yıllardır onu bir kerede olsa görmemiştim. Ama her ne olursa olsun yıllar sonra görmüştük birbirimizi. Numaralarımızı almıştık, saat geç olmuştu evlere gitme zamanıydı artık."En yakın zamanda görüşelim" demişti. Heyecandan evin yolunu tutmuştum, yolda çocuk gibi hoplaya zıplaya gidiyordum. Biran önce eve gidip anlatmalıydım anneme. Eve Gittiğimde heyecandan elim ayağım titriyordu. Annem ne olduğunu sorduğunda her şeyi anlatmıştım. Annemde bir yandan sevinip bir yandan sorular sormaya başlamıştı. Yatağıma uzanıp Cerenle mesajlaşmaya başlamıştım. Diğer gün buluşmak için plan yapmıştık, her şey güzeldi. Ona aşık olmuştum sanırım . Yanımdan bir dakika ayrılsın istemiyordum. Sürekli onunla zaman geçirmek, mesajlaşmak, konuşmak istiyordum. Neredeyse her gün birlikteydik, annemle tanışmıştı, annem onu fazlasıyla seviyordu. Cereni bir müddet sonra fazla daraltmıştım. Sürekli hediyeler, sürekli buluşmalar, konuşmalar onu daraltmıştı. Bir gece konuşurken bitirmek istediğini söylemişti. o anı anlatmak bile zor ama fazlasıyla üzülmüştüm. "Kusura bakma, böyle olması gerekiyor" demişti. Evini bilmiyordum, tüm sosyal medyadan engellemişti beni. Ne yapacağımı şaşırmıştım, mahallesini biliyordum. Bir kaç gün unutmaya çalıştım ama yapamadım. Sürekli gülüşü, masumiyeti aklıma geliyordu ve gece yatarken sabah evini bulup özür dileme kararı almıştım. Sabah uyanıp onu bulma isteğiyle kalktım çünkü ona sarıldığımda kendimi çok farklı hissediyordum. Hemen hazırlanıp onun mahallesine gittim. Büyük bir mahalle değildi, elimde çok seçenek yoktu. Ya onu mahallenin girişinde bekleyip geçmesini bekleyecektim ya da kapıları dolanıp Meral teyzenin zilini bulmaya çalışacaktım. Ve seçimimi kapıları dolaşarak zili bulmaktan yana kullandım. Çok bina yoktu ve ümitliydim. Bir kaç bina gezdikten sonra bir binanın önüne gelmiştim, yorulmuştum. Zillere bakınırken Meral isimli bir zil görmüştüm. Ama bir anda başkası olabilir mi diye düşünmüştüm, işin ucunda rezil olmakta vardi. Göze almalıydım her şeyi, yok sa bulamazdım. Aslında hatamı yapıyordum bilmiyordum. Zaten üstüne çok gitmiştim. Onu daralttığım için ayrılmıştık sonuçta. Böyle bir şey yaparak onu daha fazla kızdırırmıydım bilmiyorum. Ama her şeyi göz önüne alıp bir yola koyulmuştum ve o ümidimi yitirmek istemiyordum. Ve zile bastığımda kapı açılmıştı, yirmili yaşlarda bir bayan vardı. Ceren diye birisi olduğunda sorduğumda "şuanda evde yok" demesiyle birlikte Meral teyze gelmişti kapıya. Tanımıştı beni cerenin okulda olduğunu ve içeri girmemi istediğini söylemişti ve içeri girmiştim. Ceren gelene kadar Meral teyzeyle uzun uzun sohbetler etmiştik, aslında korkuyordum cerenden habersiz gelmiştim ve eve girdiğinde bana bağırmasından endişeliydim. Cerenin gelme saati yaklaşıyordu ve ve zaman daraldıkça heyecanlanıyordum. Kapı çalmıştı, ben balkonda oturuyordum, gelen cerendi elim ayağım birbirine dolanmıştı. Ceren içeri girdi ve beni hala görmemişti, süpriz olacaktı onun için ve balkona adım attığında şaşkınlıkla bana baka kalmıştı. o an sevindi mi, sinirlendi mi anlamamıştım ama oturup sohbet ettikten sonra sinirli olmadığını anlamıştım. O gün Fenerbahçe ve Beşiktaşın maçı vardı. Ceren fenerli, ben ise beşiktaşlıydım. Her derbi maçlarında ailecek toplanıp birlikte izlerdik ve o akşam teyzemlerde olucaktık. Aklımda ise o akşam Cerenide teyzemlere götürüp bütün ailemle tanıştırmak vardı ama o kabul edicekmiydi ayrılığın üstüne bilmiyorum. Konuyu açtığımda olumsuz değildi. Anneannesine sorması gerektiğini söyledi ve meral teyze izin vermişti. O akşam dayımlar, teyzemler, annem hep birlikte maç izlemiştik. Aradan iki gün geçti ve ceren tekrardan sürdüremediğini ve tekrar ayrılmak istediğini söylemişti. Ve artık pes etmek istemememe rağmen saygı dymalıydım ve o gün bu gündür yok hayatımda özlediğim zamanlarda oldu çaresiz kaldığım zamanlarda ama yapacak bir şey yoktu. Ailem, arkadaşlarım unutturmaya çalıştırılar hep yanımda oldular.Hayatım devam ediyor mutlu, huzurlu olmaya çalışıyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAKARIŞIK
Teen FictionAklını kullan iyice tanımadan bir insana bağlanma. Çünkü: Karşindaki kişinin karakteri senin düzenine uygun olduğunu düşündüğün an bağlan. Gercek bir kitaptir satin alma işlemleri için instagram: karanlikadami