iyi okumalar...
3. Bölüm
26.05.2018
Buraya alışmaya başlamıştım. Öyle alışmıştım ki hizmetçilerle beraber yemek hazırlıyordum!
Kremayı tavuğa ilave edip mantarlarla harmanladıktan sonra tatlımı fırından çıkarıp bir köşeye koydum soğuması için ve meyhane pilavımı pişmeye bıraktım. Ardından mor lahana salatası için malzemeleri yıkayıp doğradım. Bir hizmetçiye tuzunu ayarlamasını söyleyip ellerimi yıkamak için mutfaktan çıktım.
Sonuçta sadece yardım ediyordum! Tüm yemekleri yapacak halim yoktu!
Bir süredir kafam pek bir karışık.
Emre gerçekten de eskisi gibi değil. Beni kale almıyor, hatta bana güvenmiyor. Bunu bana açıkça söyledi fakat yine de emin olamıyorum.
Ömer, fazla tuhaftı. Suna'ylayken bana iyi davranmaya çalışsa da bana olan şüpheleri, aşkının önüne geçiyordu.
Ulaş ise Laila ile oynaşmaktan bana bulaşacak vakit bulamıyordu. Fakat yine de her hareketinde belli oluyordu beni sevmediği, benden şüphelendiği.
Lavaboda ellerimi yıkayıp havlu ile kuruttum. Sonrasında hizmetçilerin yeni yeni hazırlamaya başladığı masaya kalçamı dayadım.
Efsun kanepede uyuyordu. Fırat, Efsun'un bacaklarını dizlerinin üzerine koymuş, oracıkta oturuyordu.
Karşı kanepede Polat ve Atakan telefonla uğraşıyordu. Tekli koltukta Sanem vardı ve ayakta pozlar veren Dileği çekiyordu.
Ulaş ve Ömer camın önündeki masaya oturmuş, dışarıyı seyrediyorlardı. Emre ise ayakta, duvara yaslanmış ciddi bir şekilde telefonuyla ilgileniyordu.
Laila, Aslı ve Eylül ise yerde UNO oynuyordu.
Abim henüz burada değildi.
Anlayacağınız çok sevimli bir aile olmuştuk (!).
"Aslan ailem. Ne kadar da mutlusunuz bugün." dedim ve alayla gözlerimi büyüttüm. Birkaçı gülerken birkaçı gözlerini deviriyordu.b"Ben de biraz daha mutlu olun diye yemekler yapmıştım. Hayalim aşçı olmak..." dedim ve kıkırdadım. "Tabi benim gibi kızların hayalleri asla gerçek olmaz. Biz ancak kafamızda kurarız." dedim ve masadaki bir peçete ile alnımı sildim, ter varmış gibi. "Özetle, bugün doyacaksınız." dedim ve gülümsedim.
Sabri elinde ekmek poşetleri ile içeriye daldı. "Parayı ben ödedim Emre bey, haberiniz olsun, belki bir gün işimize yarar." diyerek sırıttı.
Emre gülücük atıp telefonu kapattı. Eski alaylı ifadesi geri geldiğinde "Merak etme Sabri. Maaşın benimkinden bile fazla. Bırak 15 ekmek almayı, 15 Ferrari alsan sana dokunmaz." dediğinde birkaç kişi kıkırdadı.
"Bu kadar cimri olduğunu bilmiyordum. Bugün fazlasıyla öğrenmiştim..." dediğimde alaylı gözleri beni buldu. "Şimdi daha iyi öğrenmiş oldum."
"Bu kadar boş konuşan biri olduğunu bilmiyordum. Bu 1 hafta içerisinde fazlasıyla öğrenmiştim. Şimdi daha iyi öğrenmiş oldum." dediğinde abim gelip 'ooo!" diyerek Dileğe sarıldı.
"Hem sana ooo güzelim. Hem de Emre'ye." dediğinde Dilek de sarılışına karşılık verdi. Sanem sinirle telefonu Dileğe fırlattığında abim yakaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARTAL
Literatura Feminina"Neden o kadar kuşun içerisinden kartalı seçtin Gazel?" "Kuşların özgürlüğü insanlara bağlıdır. Fakat kartallar yırtıcılardır ve kendilerini daha kolay savunurlar. Ben hiçbir zaman kartallar kadar özgür olamadım." "Neden?" "Bazen nedenler değil...