Salona geçtiğimizde Tolga'yla Helin bir an sessizce etrafı süzdü ve bana baktılar. Şaşırmıştılar haklılar ben bile kendi halime şaşırıyordum. İki aydan beri evden çıkmayan okula bile izin alıp gitmeyen kıyafetini değiştirmeye üşenen ve ev oturulmayacak haldeyken her şey tersine dönmüştü. Renkli giyinmiştım ve ev yaşanacak bir haldeydi -yengem sağolsun-. Artık melüm melüm bakmasanız dememle kendilerine gelmiştiler. Umut'la Tolga sohbet ediyordu biz de Helin ile mutfakta çerezleri yiyeceğim atıştırmalıkları tabaklara koyuyorduk.
Helin artık okula gelmem gerektiğini söylüyordu aslında göründüğüm gibi iyi değildim yine dalmış babamı düşünüyordum. Helin yanıma oturup ''Bak ikimizde biliyoruz biriciğim hala kendine gelemedin gelmen uzun sürecek biliyorum seni zorla şıp diye kendine de getiremezdim. Ama ne biliyim evde oturarak kendini daha kötü hale getiriyorsun.'' Bu konuşmayı yapınca gözümden akan yaşları farkedip haklısın bakışlarıma bakıp yaşlarımı silmişti ''Hadi bakalım Simay Hanım bugün zorla kendini ve gülümse emin ol baban seni böyle görmek isterdi'' Son sözünde ona çok büyük bir hak vermiştim neyle karşılaşırsam karşılaşıyım babam her seferinde iyi yönden bak derdi. Bu olayında iyi yönü babam beni seyredebilirdi ve bu halimi görüp mutlu olabilirdi. Helin'in sözünü dinleyecektim sonuçta buna da alışacaktım. İçeriden bize sesleniyorlardı. Helin yine beni güldürme çabalarında şebeklik yapıyor Umut'un sesini duyunca da heyecan yapıyordu. Şapşal yine Umut'a rezil olmuştu gözleri şaşı şekilde bana bakıyordu Umut'un zamanlaması harikaydı kapının yanına omzunu yaslayıp Helin'i seyrediyordu. Gözleri normale dönünce karşısında Umut'u gülerken görünce ''Oha fırsatçı!'' diye bağırmıştı bu kızın haline çok gülüyordum. Umut hala gülüyor ''Siz gelmeyince bende yanınıza gelmeyi düşünmüştüm bence gayet iyi bir fikirdi senin yaptığın normal olmayan bir davranıştı'' dediğinde Helin ''Sen ne çok biliyorsun öyle.'' Umut alaycı bakışlarıyla Helin'e bakıyordu Helin ise gözlerini devirip bana bakıyor hadi içeri geçelim artık bakışları atıyordu.
İçeride Tolga TV seyrettiği için bizi merak etmemişti. Ne yapacağımızı sorduğumda Helin klasik bir cevapla film seyredebiliriz demiş Umut sohbet etme fikrindeydi Tolga ise karanlıkta saklambaç oynama fikrindeydi. İçimden üç katlı bir evde bu oyun korkunç olabileceğini düşünüyordum bu mimiklerime de yansımış olmalı ki Tolga ''Korktun mu?'' diye sormuştu cevabım tabiki belliydi ''Neden korkacagım bence en mantıklı fikir bu kardeşim hem eğlence olur.'' demiştim. Helin başlamaya nedersiniz demişti bence öncelikle amcamı aramam lazımdı çünkü uzun süredir aramamış mesaj atmamıştı. Telefonumu alıp aradım açtığında ne yaptığımızı sormuş yanımızda kimlerin olduğunu söylememi istemişti sorguya çektikten sonra aynı soruları da ben ona sormuştum. Arkadaşlarıyla oturduklarınıb bu gece gelemeyeceklerini sinemaya gideceklerini sonrada arkadaşlarında kalacaklarını söylemişti, baya genç takıldıklarını söylemiş cok komik olduğumu söylemiş bizden öğlene kadar süre istemiş izni koparınca benle dalga geçip cevap vermeme izin vermeden telefonu kapamıştı. Yeterince laf yarışı yaptıktan sonra Helin ve Tolga'ya bizde kalacaklarını söyleyip oyuna başlamadan önce ailelerine haber vermelerini söylemiştim. Sorunlu arkadaşım Helin evde zıplayarak annesine haber veriyordu. Bu kız benle olmaya bayılıyordu tabi bende onla olmaya konuşarak sabahlıyorduk. Tolga sürekli benle dalga geçmek zorundaydı annesiyle bile konuşurken benim yapmadığım şeyleri Selda ablaya beni rezil ediyordu. Ben de ondan tabiki intikamımı alacaktım.
Oyuna başlama zamanı gelmişti. Şuanki sorun ise ebenin kim olacagıydı. Umut'la Helin yine atışmaya başladıklarında Tolga'yla atışmaları hiç bitmeyecek anlamında birbirimize bakmıştık. Gönüllü ebe olacağımı söylemiştim ben de mal gibi neden atlıyosam sanki oynamaya çok cesaretim var. Işıkları kapamıştık ben sesli bir şekilde sayıyordum. Ayak sesleri uzaklaştıkça korkudan sayıları birbirine karıştırıyordum. Nedensizce içime bir burukluk oluştu. Karanlık ve sessizlik bir de gözlerimi açtığımda karşımda babamla olan resimler. Aklıma konuştuklarımız gelmişti güçlü olmam lazımdı. Hemen yukarı hızlı hızlı çıkıyordum korku filmlerindeki merdiven sesleri çıkıyordu ortam ona benzemisti zaten iyice kendimi korkutuyordum. Tolga beni çok iyi tanıyordu karşıma çıkmasıyla gözlerimi kapamam bir olacaktı ve öyle olmuştu.
Karşımda gürültü çıkararak beni korkutarak önümden geçecekti aklı sıraca bu sefer düşündüğümün tam tersini yapacaktım ve yapabilirdim. Aksine bir hareket yapıp önüne geçtim ve sobelenmisti. Benden korkması gerektiğini söylemiştim. Taklitimi yapıyor yine altta kalmıyordu doğuştan zeki işte anlamalıydım. Helin'le Umut'u bulmak o kadar zor olmayacaktı biliyorum. Her zamanki gibi birbirlerini yiyorlardı. Yerinden çıkmalarını onları gördüğümü söylediğim de yine Helin Umut'a kızıyor ses yaptıklarından yakalandıklarını söylüyordu.
Tamam oyun ilk elden çok sıkmıştı. Oyunu bırakıp biraz oturduk hazırladıklarımızdan atıştırdık. Bir insan sevmesine rağmen nasıl bu kadar çok tartışabilirdi. Galiba hiç aşık olmadığımdan bunu anlayamazdım.
Bir saat boyunca uyukladık. Daha doğrusu uyudular ben sadece kıvrandım ve babamı düşünüyordum.