*3*

21 2 0
                                    

Eylül...
Vee tenefüs zili çaldı.Hoca sınıftan çıktı.Bana sövmeler , üzerime atlamalar , uçan tekmeler başladı.Tam sınıftan çıkıp koşarken birine çarptığımı hissetim.
"Prenses." dedi.Bu Tunç'tu.Ona sarıldım.Peşimden gelen insanlara bakıp bana
"Ne oluyor Prenses?" dedi.
"Cevap verecek vaktim yok kurtar beni." dedim hemen.Beni kucağına aldı ve dışarı çıktık.Beni kucağından indirdiğinde elinin kan olduğunu gördüm.Tedirgin bir hal aldıktan sonra konuşmaya başladım.
"Tunç?"
"Prenses."
"Parmağındaki kan mı?"
"Kahretsin." dedi ve bir kaç küfür savurdu.
"Ne oldu Tunç?" dedim hemen sesimi yükselterek.Ve devam ettim.
"Yine mi kavga ettin Tunç?!"
"Aslında pek kavga sayılmaz prenses.Iı şey ben birini dövmüş olabilirim." dedi havalı hafifte utangaç bir hal takınırken.
"Kimi?" diye çıkıştım hemen.Bana bir söz vermişti bir daha kavga etmiyecekti.Ama her zaman ki gibi sözünü tutmamıştı.
"Arda.Ezik Arda." dedi dalga geçercesine.
"İnanmıyorum Tunç sana ya nerede çocuk?"
"Bilmem en son okuldan bir önceki ara sokakta yerde yatıyordu.Kimse bulmamışsa hala ordadır." dedi gülerek ve ekledi "Sende kafana takma herşeyi prenses."
Cevap vermeden hemen sınıfa koştum.Çantamı aldım ve okuldan çıktım.Ara sokağa koştum.Hala ordaydı.Yer de yatıyordu.Yanına gidip kontrol ettim.Nefes alıyordu.Hemen ambulansı aradım ve gelmesini bekledim.

Arda...

Uyandığımda garip bir yerdeydim.Etrafıma bakındım ve Eylül'ü gördüm.Tunç'un sevgilisi.Ah şimdi hatırladım en son Tunç'tan dayak yemiştim.Peki Eylül niye burdaydı.Yanıma doğru gelip bana baktı ve konuşmaya başladı.
"Ya şey ben ç-çok özür dilerim.Yani şey Tunç yerine."
"Önemli değil." dedim en sade şekilde.
"İyimisin peki şimdi." dedi.Sesi biraz endişe barındırıyordu sanki.Ya da ben öyle düşünmek istiyordum.
"İyiyim iyiyim sorun yok.Relax." dedim neşeli olmaya çalışarak.Birden kolumu tuttu.Kahretsin bileğimi fark etti.
"B-bi-bileğine ne oldu Arda.T-Tunç mu yaptı yoksa" bu sefer gerçekten endişelenmişti.Ben ne diyeceğimi düşünürken hala bana ve koluma bakmaya devam ediyordu.
"Şey hayır.Tunç yapmadı." dedim en klasik şekilde.
"Peki kim?" diye çıkıştı hemen.
"Aa şu hemşire bize doğru mu geliyor?" diye değiştirdim konuyu hemen.Eylül'de öylece baka kaldı.

Eylül...

Çok telaşlanmıştım.Hastaneye gelir gelmez pansuman yapmışlardı.Diğer işlemler için uyanmasını beklememiz gerekiyordu.Telefonumu çıkarttığımda 59 cevapsız arama gördüm.35'i Tunç'tu diğerleri de her ne kadar bizi küçücükken bıraktığı için nefret etsemde annem ve hayatım boyunca yanımdan ayrılmayan gerektiği zaman anne gerektiği zaman baba gerektiği zaman abi , abla , kardeş , arkadaş , sırdaş olan babamdı.Hemen babamı aradım.
'Alo babacım.'
'Kızım nerdesin çok merak ettim ya'
'Hastanedeyim babacım merak-' cümlemi bitirmeden konuşmaya başladı.
'Hangi hastane ya ne oldu iyi misin nerdesin hemen geliyorum.'
'Baba bi beni dinlermisin.Sakin ol.Bi arkadaşıma birşey oldu ben de yanında geldim.'
'Hangi arkadaşın?'
'Arda.'
'Tamam seni almamı ister misin?'
'Gerek yok daha arkadaşım uyanmadı yanında da bir tek ben varım tek kalmasın.Uyandığında haber veririm.Seni Seviyorum.'
'Tamam kızım.Ben de seni seviyorum.'
Telefonu kapattım ve annemi arayıp aramamayı düşündüm.Aramamaya karar verince arkama döndüm.Arda uyanmıştı hemen yanına gidip
"Ya şey ben ç-çok özür dilerim.Yani şey Tunç yerine." dedim.Sesim ilk defa bu kadar tedirgin çıkmıştı.
"Önemli değil." dedi.Sanki alışıktı böyle şeylere.
"İyimisin peki şimdi.' dedim normal olarak.
"İyiyim iyiyim sorun yok.Relax." dedi.Sesi biraz neşeli biraz hüzünlüydü.Daha önce çok kırılmıştı anlaşılan.
İç ses:Sen nerden biliyon sen ses anlar mısın?
O ne be?
İç ses:Bilmem hani sen hep anormalsin ya ben de yeni anormal birsey üreteyim demiştim.
He anladım akşam hatırlat ses anlarmıyım düşüneyim bi.
İç ses:Yanlız çocuk kaç dakkadır cevap bekliyor ha.
He doğru bi ben cevap veriyim.
Tam cevap verecekken bileğini fark ettim.Şaşırmıştım.Tunç mu yapmıştı yoksa gerçekten bir acısı mı vardı.
"B-bi-bileğine ne oldu Arda.T-Tunç mu yaptı yoksa" dedim.Kekelemiştim ve endişeliydim.
"Şey hayır.Tunç yapmadı." dedi.
"Peki kim?" diye çıkıştım hemen.
"Aa şu hemşire bize doğru mu geliyor?" diye konuyu değiştirdi hemen.Ardından hemşire geldi son pasumanları yaptı ve rapaor alıp çıktık.Çıkarken merakıma yenik düşüp hemen o soruyu sordum.
"Sen kendine neden zarar verdin?" diyebildim.
"Sana ne?" diye karşılık verdi.Küstah.Bozulmuştum biraz ama sormaya devam edecektim.
İç ses:Sen ne meraklı bi şeymişsin ya.
Sen bi sus ya.
"Ya ciddi bir soru sorduk ya.Kendine neden bunu yaptın?"
"Bileğimi kestiğimi nerden anladın.Tecrübelisin galiba" dedi.O an birden o günler aklıma geldi.Ağlamamak için hemen kolumu çıkarttım ve yıllardır geçmeyen o yara izini gösterdim.Bana uzun süre bakınca konuşmaya başladı.
"Neden kendine böyle bir şey yaptın?"
Hemen cevap verdim.
"Sana ne?" gülümsedim.O da gülümsüyordu.Hemen konuşmaya başladım.
"Bu acınası durumda bile gülüyoruz." dedim hafif kısılan sesimle.O anda bi adam bize doğru geldi.Galiba Arda'nın babasıysı.Arda'ya sarıldı.Ama Arda karşılık vermedi.Adam bana uzun süre baktı.Ardından Arda konuşmaya başladı.
"Sen nerden öğrendin?"
Babasının konuşmasına izin vermeden konuştum.
"Iı şey ailen merak etmesin diye mesaj atmıştım."
"Tamam." dedi Arda sadece.
Arda'nın babası bana dönüp.
"Gel seni de eve bırakalım."dedi.Önce Arda'ya baktım.Gel diye işaret etti.Ben de peşlerinden yürüdüm.Arabaya bindiğimiz de çok sessizdik.Sessizliğimizi bozan Arda'nın babası oldu.
"Evin neredeydi Eylülcüm." dedi.Adımı nerden biliyordu ki.
"A-adımı nerden biliyorsunuz?!" dedim kekeleyerek.Bu gün de ne çok kekelemiştim.
"Aa şey duymuştum bir yerden." dedi.Şaşırmıştım ilginç bir adamdı.
Bana tekrardan dönüp
"Evin?" dedi.
Evimi tarif ettim.Yetiştiğimizde balkonda babamı gördüm.El salladım.Hemen beni fark edince dışarı geldi.Ben de arabadan inerken Arda'ya dönüp
"Tekrardan geçmiş olsun.Bir şey olursa ararsın.Kendini fazla yorma." deyip bir kagıt çıkarıp numaramı yazdım.Arda'ya uzattım.Ve babasına dönüp
"Teşekkür ederim.Beni bıraktığınız için." dedim gülümserken.Kafasını salladı.Kapıyı kapattım ve koşup babama sarıldım.Bana söylediği ilk şey
"Neden o adamın arabasındaydın?" oldu.
Merhaba :d
Bu bölüm en uzun bölüm oldu ilk 3 bölüme göre.Size dediğim gibi hiç okunmaya bakmadan ilk 10 bölümü yazacağım.Ondan sonra duruma bakacam.Okuyan varsa yazacağım.Okuyan yoksa hikayeyi 1 ay silmiycem okuyan olur diye okurlarsa devam ederim yane.Anladınız siz onu skkxkzjsj.Şimdi bi bölüm hiç mizah kitabına göre değildi ama ilerleyen bölümlerde mizahın dibine vuracağım.
Sizi seviyorum ❤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkını Acından Yüksek TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin