Minho sabah ışığının gözüne yansıması ile yavaşca yatağından kalkıp yüzünü yıkamak üzere lavaboya yöneldi ama telefonuna bir bildirim gelmişti.
Han: Müsait misin Minho.
Minho ne diyeceğini bilemedi. Ama Han'nın ne dediğini merak ettiği için cevap verdi.
Minho: Evet müsaitim.
Han: Evlerimiz yakın bir parkta buluşsak olur mu?
Minho:Tabi ki nerede buluşalım.
Han:Yueo parkında buluşalım.
Minho: Hemen geliyorum.
Han: Peki.
Minho daha yeni uyanmıştı , hızlıca hazırlanması gerekiyordu .
Hızlıca banyoya koştu, üstünü giyindi saçını taradı ve Han ile buluşacakları parka gitti Han çoktan gelmişti ama üzgün görünüyordu."Merhaba Han nasılsın."
"Berbat."
"Noldu bir sıkıntı mı var."
"Dün dedin ya Hyunjin'nin sevgilisi var diye bende emin olamadım. Ona açıldım ama reddetti. Minho ben çok mu çirkinim."
"Hayır Han sen çok yakışıklı ve iyi kalblisin."
"O zaman Hyunjin beni niye sevmiyor?"
Minho donup kalmıştı ne diyecekti hem kalbini kırmaması hem de ona cevap vermesi gerekiyordu.
"Han insanların sevdikleri ve huyları farklıdır bu yüzden senden hoşlanmamış olabilir bu senin çirkin ve kötü olduğunu göstermez."
"Sence ben iyi biri miyim?"
"Evet Han sen benim gördüğüm en iyi insansın."
Han biraz daha rahatlamıştı. Minho dediklerinde haklıydı ama o
sevdiğinden vazgeçemiyordu."Teşekkürler Minho,beni mutlu ettiğin için."
"Rica ederim sen hep mutlu ol ."
Minho Han artık Hyunjini sevmediği için mutluydu.
- - -
*Ertesi gün*
Minho normal okul yolu aksine Hanı görmek için farklı bir yoldan gidiyordu.
Han'ın evine yaklaştığı sırada evden bağırış sesleri geldiğini duydu. Merak edip eve yaklaştı.
Han evde kendisi ve babası ile yaşıyordu ve Minho'nun bildiğine göre babası ile arası pek iyi değildi.
Kavgaları Hanın ne kadar işe yaramaz olduğu ile ilgiliydi.
Minho dayanamayıp evin bahçesine girdi. Bağırışları git gide artıyordu. Minho bile bu bağırışlardan rahatsız olmuştu kim bilir Han neler hissediyordu. Minho eve gitme kararı aldı aklını rahat kullanamıyor ve ne yapacağını bilmiyordu. Evin bahçe kapısı açıktı . Oradan eve girdi kavga salonda oluyordu . Ama yerde cam kırıkları ,bıçaklar özensizce yere fırlatılmıştı .Minho Hanın yanına geldi . Han ilk önce korkmuş sonra ise ne yapacağını bilemeyip Minho'ya sarıldı.
"M-minho"
Ağlıyordu, bir yandanda sesi titriyordu. Minho yutkunarak konuşmaya başladı .
"Sen kim oluyorsun da arkadaşıma bağırıyorsun ahmak."
Minho fazla gelen öz güveni ile muhteşem bir savunma yapmıştı. Han'ın babası sahroştu ama hala birşeyler yapmaya çalışıyordu. Minho ağlayan Hanı kucağına alarak evden çıkardı.
Han neye uğradığını şaşırmıştı. Ama Minhonun kucağında kendini rahat ve güvende hissediyordu.
Minho evden hızlıca çıkardı Hanı ve kucağından indirdi.
Han hala ağlamaya devam ediyordu . Evin karşısındaki
Parkta oturdular . Han Minho'ya sarılıyor bir yandan da ağlıyordu Minho ise Han'ın sırtına hafifçe vurarak geçti diyordu.Han biraz sakinleşmişti.
"Han biraz daha iyi misin?"
"E-evet."
"Noldu ,baban neden kızdı."
"B-bilmiyorum birden bağırmaya başladı. "
Han'ın yanağında küçük bir çizik vardı büyük ihtimalle babası camları yere indirirken olmuştu.
"Han bekle yara bandı alıp geliyorum."
"Gerek yok acımıyor."
"Olsun , sen bekle burda geliyorum hemen."
Han kafasını salladı. Minho ise parkın yanındaki minik marketten yara bandı almak için markete girdi.
Nihayet gelmişti Minho.
Minho kolonyayı pamuğa döküp Han'ın yüzündeki yarayı temizledi ve yara bandını yapıştırmak için yaklaştı. Han'ın nefesini hissetmeye başlamıştı bu Minho için çok önemli ve güzel bir duyguydu.Yara bandını yapıştırdı ve birden gelen hırs ile Hana bakıp hislerini söylemeye karar verdi.
"Han ben senden hoşlanıyorum."
.
.
.
*Okuduğunuz için teşekkür ederim.*