愛O Ağaç愛

1K 57 20
                                    

Hikayeye başlamadan önce belirtmek isterim ki, James ve Severus'un beşinci yılına kadar olan tüm olayları KESİNLİKLE kitaba göre değil, o uğursuz ve pislik şakada dahil, Severus ve Lily'nin arası ise tamamen farklı bir sebepten bozuk, bunu da belirtmek isterim. Çapulcular ve onların şakaları burada o kadar çığır aşmış değil doğruyu söylemek gerekirse, evet hala çapulcular ama o kadar acımasız ve zorba değiller.

Ve Lucius bu kitapta 1954lü değil, 1958li, yani bizimkilerden sadece iki yıl büyük.

Bu benim için önemli olduğu için açıklamak istedim. Gerisini size bırakıyorum, o halde, hadi başlayalım!

.................

James Potter kara gölün yanında otururken titrek bir nefes aldı, son iki haftadır sürekli yaptığı gibi.

Annesinin normal bir cadıya göre daha hassas ve zayıf olduğunu her zaman biliyordu, o mucizevi ve beklenmeyen bir çocuktu çünkü annesinin vücudu bir bebeği taşıyamayacak kadar zayıftı.

Yine de, onun bu kadar erken gitmesi haksızlıktı, James derin bir nefes daha alıp başını kollarına gömdüğü sırada duyduğu sesle irkildi, yasak saatinde kim dışarı çıkardı ki? Vücudunu saklayan büyük ağacın arkasından çıkmadan arkasına baktı ve gördüğü Snape ile kaşlarını çattı, kucağındaki kar beyazı yavru kediyle oynayan beşinci sınıf pek alışıldık değildi doğrusu.

"Al bakalım, senin için ılıttım bile." elindeki küçük tavuk parçasını onu pür dikkat izleyen kedinin ağzına götürdü, kedi memnuniyetle ağzındaki küçük parçayı çiğnerken o kadar tatlıydı ki Severus gülümsemeden edemedi.

Lily ile arasındaki arkadaşlık bittiğinden beri olduğundan daha yalnızdı ve bu yalnızlığı sevdiğini söyleyemezdi. Bir hafta önce bulduğu bu yavru kediyle ilgilenmek oldukça rahatlatıcıydı, kedinin gözlerine baktığında tüm karamsarlığı uçup gidiyordu.

"Seni yurt odama almak için izin aldım, artık burada saklanmana gerek kalmayacak." dedi beyaz yumuşak tüyleri okşarken, James duyduklarıyla kaşlarını kaldırdı.

"Belki sen odada olduğun için o aptal Malfoy odaya giremez, kedilere alerjisi olduğunu duymuştum." neşeyle gülen Slytherin üzerindeki gözlerden habersiz kediyle sohbet etmeye devam ederken James duraksadı, Snape'i ilk kez böyle gülerken görüyordu.

Lily ile konuşurken gülümserdi evet ama böyle değil.

James tüm düşüncelerinin dağıldığını fark etmeden sadece Slytherin'i izledi.

.........

"Çatalak, bugün derse girecek misin?" dedi yanındaki yatakta oturan arkadaşı.

"Okulu dolaşacağım biraz, belki girerim." Sirius ağzını aralasa da Remus'un uyaran bakışlarıyla geri kapattı.

"O halde, biraz kendinle zaman geçir, biz gidiyoruz, dikkatli ol Çatalak." dedi Remus arkasında sürüklediği Sirius'la kapıdan çıkmadan önce ona gülümseyerek. James arkadaşına minnetle gülümsedi, yapabildiği kadar.

Gözleri sabah babasından gelen mektuba kaydı ve mektubu tekrar eline aldı, dolan gözlerini engellemek istercesine alt dudağını ısırdı. Ne yapacaktı? 

Annesi tüm hayatı boyunca yanındaydı, hayatı boyunca nasıl yaşaması gerektiğini ondan öğrenmişti ama onsuz nasıl yaşanacağını öğretmemişti annesi ona.

Raxerai | SnamesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin