8.

388 27 12
                                    


Masaya geldiğimizde kwang sırıtmıştı. Bana yaklaşıp belimi kavramıştı. Bende ona istemeden de olsa omuzlarından destek alarak sırıtmıştım ona karşı. Beni yönlendirerek başka bi masaya getirmişti. Bu masa diğer masalara göre daha uzaktı ve fazla ışık vurmuyordu. çok gerilmiştim. Saçımdan önüme gelen bi tutamı alıp kenara iteklemişti. Bir eli yüzümde gezerken bende ellerimi ensesinde birleştirip ensesindeki saçları okşuyordum.

Kwang: merhaba güzelim, bu geceyi seninle geçirelim bakalım. Sevgilin olup olmadığını öğrenebilir miyim pamuk şeker?

Jm: sevgili-

Yg: öğrenemezsin

Aniden ortaya çıkan yoongiyle kaşlarım havalanmıştı. Ciddi durmak için kendimi zor tutarken kwang konuşmaya başladı.

Kwang: sen kimsin de buna karışıyorsun!?

Yg: istersen kendimi daha iyi tanıtabilirim. Önceki yetmemiş, hm?

Diyip onun üstüne doğru gelmeye başlayınca direk aralarına girip ayırmıştım ikisinide

Jm: tamam, yeter bu kadar. Kavga çıkarmayın

Yoongi derin nefes aldıktan sonra elimi kavramıştı. Direk hareketlendiğinde kolumu sıkıca kavrayan elle ikimizde durmak zorunda kalmıştık.

Kwang: sen istediğin yere gidebilirsin ama pamuk şeker benimle kalıyor, daha onunla işim var

Yg: şimdi siktim seni!

Diyip beni bıraktığı gibi çocuğa yumruk atması bir oldu. Çocuk o yumrukla yere düşmüştü. Birbirlerine girmişlerdi. Ben daha tepki veremeden arkadan gelen başka bi kavga sesiyle arkamı döndüğümde taehyung ile o çocuğunda yumruk yumruğa olduğunu fark etmiştim. Direk önüme dönüp yoongiyi onun üstünden almaya çalışıyordum ama yoongi sanki benim burda olduğumu farketmiyor gibiydi.

Jm: MİN YOONGİ!

Biran duraksamıştı. Birkez daha yumruk attıktan sonra kalkıp daha ne olduğunu anlamadan beni tek omzuna almıştı.

Jm: min yoongi! Eğer bırakmazsan çok fena olucak!

Beni umursamadan bir arabanın önüne gelip kapısını açmıştı. Beni yere indirmeden direk koltuğa koyup kemerimi kendi takmıştı. Ben sadece somurtarak otururken şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırmıştı bile.

Sessiz geçen kısa yolculuğun ardından tanımadığım büyük bi iki katlı villanın önüne arabayı park etmişti. Kaşlarım direk havalanmış ve ona donmüştüm. Benim verdiğim tepki hoşuna gitmiş olucak ki sırıtıp arabadan inmişti. Benim yerimden kıpırdamadan sadece ona baktığımı fark edince bıkkınca gelip kapıyı açmıştı. Başıyla inmem için işaret yapınca başımı başka yöne çevirmiştim.

Yg: sen mi inersin yoksa ben mi indireyim, hm?

Jm: daha nazik olabilirsin

Yg: siz mi inersiniz beyfendi yoksa ben mi indireyim?

Yaptığına göz devirmiştim. Kemeri çözüp arabadan inince evi inceliyerek kapıya kadar gelmiştik. Kapıyı açıp önden içeri girince beklemeden bende peşinden gitmiştim. Salondaki büyük L koltuğa kendini atıp başını arkaya yaslamıştı. Gözüm patlamış olan dudağına kaymıştı.

Jm: ilk yardım çantası nerde

Aniden sorduğum soruya şaşırmış olucak ki başını kaldırıp tek kaşını kaldırmıştı.

Jm: üff söyle işte

Başıyla arka tarafı gösterince gözüm oraya kaymıştı. Gördüğüm çantayla direk gidip çantayı beklemeden kapıp beklemeden geri dönmüştüm. Koltukta beni pür dikkat izlerken gerilsemde bişey dememiştim. Çantayı açıp pamukla ilacı çıkarmıştım. İlacı pamuğa damlattıktan sonra yavaşca dudağına sürmeye başlamıştım. Canının acımaması için üflüyerek sürerken biranda dudağıma yapışmasıyla kalmıştım. Dudaklarımı dişleyince acıyla ağzımdan inilti kaçmıştı. Sırıtmıştı. Yavaşça bende ona karşılık vermiştim.

......










Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









(Smut olursa atlıcam o kısmı büyük ihtimalle 💞)

yoonmin- ZorbaşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin