𓆩⫯𓆪

1.6K 21 0
                                    













┍————- /ᐠ。ꞈ。ᐟ\ ————┑

𝘉𝘪𝘳 𝘺𝘢𝘣𝘢𝘯𝘤ı𝘥𝘢𝘯 𝘨𝘶̈𝘭 𝘢𝘭𝘥ı𝘨̆ı𝘯ı𝘻𝘥𝘢

≿━━━━༺❀༻━━━━≾







「 heseung 」

hemen elinden kapar ve en yakın çöp kutusuna atar.  kendi kendine homurdanacak ve kaşlarını çatacak.  Bir adamın ikinize de gelip sadece bir gül vermeye karar verdiğine inanamıyor.  yabancı sana bir gül vermek isteseydi, kendisinin de bir gül alması gerektiği hakkında gevezelik eder.  ama bunun onu rahatsız etmesine izin vermiyor çünkü bir bakmışsın, sana bir buket çiçek almak için seni en yakın çiçekçiye götürüyor.





「 jay 」

bu adam çiçeğe kahrolası şeytanmış gibi bakacak.  kendisinden başka birinin size çiçek verdiğini öğrendiğinde sopayla dürtecektir.  istediğin zaman sana çiçek hediye etmeyi çok seviyor, bu yüzden o çiçeği rastgele bir yabancıdan aldığını bilmek garip.  sana kızmayacak, sadece basit çiçeğin sana verdiği çiçeklerden daha güzel göründüğü için hayal kırıklığına uğrayacak.  eldiven takar ve nereden geldiğini gösteren etiketi hatırlayarak çiçeği hızla atardı.  bir dahaki sefere onları gördüğünde sana hayatında gördüğün en güzel çiçekleri alacak.






「jake」

somurtkan olur.  seni elinde bir çiçekle görür ve kalbi kırılır.  Çiçeği nereden aldığını sormadan önce biraz sessizleşir.  Bir kişinin sana çiçeği sen çekici olduğun için verdiğini anlayınca daha da somurtuyor.  sana bir çiçek verse kabul eder misin diye soracak.  tabii ki evet dedin ve rastgele kişinin sana verdiği çiçeği hemen çöpe attın.  Bir bakmışsın Jake eski haline dönmüş ve sana çiçek aranjmanı yaptırmak için bir çiçekçiye koşmuş.








「sunghoon」

kelimenin tam anlamıyla şaşkına dönmüştür.  sizi bulunduğunuz yerden alıp o gülü görür görmez hemen soru soruyor.  umursamadığını söylemeye devam edecek ve bir adamın KENDİ kızına aptal bir kırmızı gül vermesi onu rahatsız etmiyor.  kıskandığını ya da deli olduğunu kabul etmeyecek ama bunun onu rahatsız etmediğine kendini inandırmaya çalışacak.  eğer bir gül istiyorsan ona söylemen gerektiğini söylerdi ve senin için gülü almaya giderdi.  yanağından öpene kadar birkaç saniye falan üzülür.










「 sunoo 」

Dürüst olmak gerekirse, sokakta rastgele bir kişi size bir gül verip göz kırptığı için çok şok oldu.  sen de şok oldun çünkü başka biri ikinize bir bakar ve sizin bir çift olduğunuzu hemen anlardı.  elinde gülle sunoo'ya bakarsın ve fazla düşünmemesini söylersin.  ama sana söyleyeyim, bu adam şimdiden sana o gülü veren adama öfkeyle bakıyor.  elinden alıp çöpe atıyor ve yarın kapına çiçek getireceğini söylüyor.











「Jungwon」

Bu konuda daha medeni olan Jungwon gibi görünüyor.  ama içten içe ciğerlerini haykırıyor.  elinde tek bir çiçekle değil, bir buket çiçekle ona doğru yürüdüğünü gördüğünde, sana bir şey sormadan önce kendi kendine nefes almasını söyleyecektir.  size kimin verdiği ve size ne zaman verdikleri hakkında birkaç soru soracak.  senin buketi bıraktığını görünce hemen kapar ve çöpe atar.  artık bunu görmek istemiyordu.  sana çiçek isteyip istemediğini sorar, söylersin, o sana kendisi teslim eder.  Kahretsin, eğer istersen senin için bütün bir çiçekçiyi alır.











「 niki 」

bu şımarık mf.  sana çiçeği kim verdiyse öylece dik dik bakacak.  kişinin bir mil öteden gözlerini size dikmiş olarak geldiğini gördü.  kişi masanıza geldiğinde, niki hemen elini uzatarak kişiyi susturur.  Onlara, size bir çiçek hediye etmek istiyorlarsa, önce bir tane alması gerektiğini, sonra size bir çiçek vermeye layık olup olmadıklarını göreceğini söyler.  kişi aslında niki'ye çiçeği verir ve kaçar.  niki sana bakıp ondan gelmedikçe çiçek almamanı söyleyecek












𓆩⫯𓆪

 ᴇɴʜʏᴘᴇɴ ʀᴇᴀᴄᴛɪᴏɴ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin