h e e s e u n g
Kafasında oluşmaya başlayan baş ağrısıyla şakaklarını ovuşturdu. sen elini biraz hareket ettirip telefonunda ona bir şey göstermeye çalışırken inlemeden edemedi ama ışık onu sadece tedirgin etti. "Hey! başım ağrıyor görmüyor musun Yoruldum lütfen beni rahat bırakın" dedi ve konuştuktan sonra ne kadar agresif çıktığını fark etti. "bebeğim... çok üzgünüm," sana baktı, seni nasıl incittiğini fark etti. "Çok üzgünüm, sen iyi olduğunda ben yatacağım, tamam mı?" nazikçe konuştu.
j a y
video oyunları oynadı, boş boş çalıştı ve geçirdiği uzun antrenman gününden sonra rahatlamak istedi. dikkatini vermediği için ofladın ve oyununu duraklattın. "Benimle dalga mı geçiyorsun?!" diye bağırmaktan kendini alamadı. seni biraz zıplattı ve hemen pişman olduğunu fark etti. "Bebeğim... Üzgünüm, seni korkutmaya çalışmıyordum. Üzgünüm, yorgunum ve bunu senden çıkarmak istemedim. beni Affet lütfen,"
j a k e
koltuğa uzandı, yumuşak bir müzik dinleyerek gözlerini kapadı ve sen kucağına oturana kadar uyumaya çalıştı. "Ne?" Sesi sinirli geliyordu ve varlığınla onu kızdırıyor gibiydin. "Boş ver o zaman" ondan indin ve o doğrulup kolundan tuttuğunda uzaklaşmaya başladın. "Özür dilerim, lütfen, öyle demek istemedim. lütfen beni affet," sana yorgun baktı ama ciddi olduğunu söyleyebilirdin.
s u n g h o o n
uzanırken içini çekti, ışıklar açılıncaya kadar gözlerini kapattı. "Bebeğim," dedin ve yüzüne bir yastık koyarak inledi. Sen olduğun yerde dururken, "lütfen git," sesi rahatsız ve kızgın geliyordu. "iyi." o kalkıp seni takip edince sen uzaklaşmaya başladın. "Bebeğim, çok üzgünüm, öyle demek istemedim. lütfen gitme, gel benimle yat. çok üzgünüm aşkım"
s u n o o
İçeri girerken içini çekti, uyumaya hazır bir şekilde yatak odasına yürürken tek kelime etmeden senin yanından geçti. "Merhaba?" Konuşurken sesi sinirli geliyordu. "Ne?" Kafanı salladığında sana sinirli bir şekilde baktı. "İstediğin ne?" içini çekti. "Sorunlu olan sensin, ben sadece uyumaya çalışıyorum." içini çektin ve ona baktın. "Gerçekten mi?" "Beni rahat bırak." Başını sallarken gözlerini devirdi. "Sorun değil." nasıl geldiğini anladı. "Özür dilerim, lütfen beni affet, böyle konuşmamalıydım."
j u n g w o n
içeri girerken içini çekti ve kanepeye devrildi, kanalı istediği gibi değiştirdi. "Hey bunu izliyordum" ona baktın ve o da sana baktı. "Ben de bunu izlemek istiyorum, nasılsa bütün gün burada oturuyorsun" diye programı izledi. "Benimle dalga mı geçiyorsun?!" ona inanamayarak baktın. "Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum?" Keskin bir sesle konuşurken içini çekti. bir dakika sonra karşısına nasıl çıktığını anladı. "bebeğim... özür dilerim, öyle demek istemedim. lütfen bana kızma."
Riki
İçeri girerken içini çekti, sen ona bakarken eşyalarını yere fırlattı. "Şunu yeni temizledim, eşyalarını toplar mısın?" dedin ona bakarak. "Daha sonra yapacağım, bütün gün çalışmaktan biraz yoruldum", sen ona inanamayarak bakarken sana dik dik baktı. Niki, diye içini çektin. "Sonra yaparım dedim! yanımdan defol!" sesini yükseltir, sonra başını tutar. "Üzgünüm, bağırmak istememiştim. Sadece bir an oturmak istiyorum. sonra alırım." sana yorgunca baktı.
