Selamm
Konuyu Pinterestte gezerken, karşılaştığım bir fanart ile buldum. Umarım bu konuya ait bir kitap yoktur, eğer varsa yorumlarda belirtin lütfen
Cringe yazmamaya çalışacağım, umarım bunu başarırım 😭
Ek olarak bu fikte de yorum sınırı olacak. İlk bölüm olduğundan dolayı az koyuyorum🤟🏻
Yorum sınırı:15+
•
"Kafanı sikeyim"
Beni çok seven biricik arkadaşımın iltifatı ile kaşlarımı çattım. Masamdaki bilgisayara doğru eğildiğinden dolayı açığa çıkmış dolgun kalçalarına elimin tersiyle vurarak inlemesini sağladım.
"Sikerim belanı, düzgün dur." Açık ekrandaki dosyalar kısmına ilerleyerek klavyede bir şeyler yazmaya başladı. Muhtemelen e-posta hesabını yazıyordu. Ne vardı yani, ona göndermem gereken dosyayı e-posta hesabının ismini yanlış yazıp başkasına göndermişsem? Cinayet işledik sanki!
"Sende hesabını değiştirmeseydin o zaman! Hesaba ismini yazacağına random isim yapan sensin, ben değil!" Şüphesiz, önüne gelen her harfi karışık yazarak bir hesap açmıştı. Hesabının kapandığını öğrendiğimde bilgisayarından e-posta hesabının ismini bir kağıda yazmıştım, ancak yanlış yazmam bu önlemin önüne geçememişti.
Arkasına hızla dönmesi ile sarı saçları alnının ortasına serilerek bozulmuştu. "Hem suçlu, hem güçlü, şuna bak!" Eliyle beni göstererek tekrar bilgisayara doğru döndü.
Bazen böyle deli olabiliyordu. Gerçi bazen demek yanlış olurdu, o her zaman deliydi.
"Bitti" hesabına dosyayı göndermiş olacak ki eğildiği masadan ayrılarak doğruldu. Belindeki eller ile bana dönerek, beni azarlayacağını belli eden o hareketi yaptı. Kaşlarını çattı. Ne zaman beni azarlama moduna girse kaşlarını çatar ve çocuk gibi ellerini beline koyardı.
"Yıllardır burada çalışıyorsun ve binlerce dosyayı binlerce hesaba yolladın. Nasıl karıştırmayı becerdin?" Sorgulayıcı bakışları eşliğinde merakla konuşurken, birkaç dakika önce sinirlendiğinden dolayı daha az kızacağını anlayarak derin nefes verdim.
Jimin'in ağına düşünce dakikalarca size bağırıp çağırabilirdi. Bunu yaşamayacağımdan dolayı gülümseyerek omuz silktim. "Bilmem, karıştırdım bir şekilde."
Başını "Senden bir bok olmaz" dermiş gibi sallayarak masasına doğru ilerledi. Şimdi tanrıya dua ederek beni bu civcivden kurtardığı için ona teşekkür etmek istiyordum. Ancak müsait olmayan ortam ve insanların beni delirmişim gibi izlemesini istemediğimden dolayı sandalyeye oturdum.
Bakışlarım açık bilgisayara dönerken, ekranı kapatarak masadaki kağıtları elime aldım. Jimin masama gelmeden önce planım kağıtların fotokopisini almak olsa da, biricik arkadaşım zamanımı çalarak beni azarlamıştı. Ona kötücül bakışlar atarak kağıtları elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ɴuᴅᴇ ᴘʜᴏᴛᴏ •ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ
Teen FictionJungkook, sıkıcı iş yerinde sıkıcı işlerini yaparken çalıştığı şirketin patronu ile çarpışır. Tek sorun çarpması değil, asıl sorun çarpması sonucu yere düşen ve kendisine ait olan çıplak fotoğraflarınında düşmesiydi! -Tamamlandı -Semetae/Ukekook -D...