21.Bölüm

6.2K 478 201
                                    

Selammm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selammm

Bayadir bölüm atmiyordum üzgünüm :(
Sürekli geciken bolumlerden sonra 2 bölüm daha yazıp fice final vermeyi düşünüyorum 🙁

Yorum sınırı:50+ Oy sınırı:60+

"Burası niye ayak kokuyor?" Jimin yanı başında oturduğu arkadaşından biraz uzaklaşarak kokunun kaynağını aramaya başladı. Jungkook sarışına göz devirerek bilgisayar ile ilgilenmeye devam etti. Jimin sırf işle ilgilenmemek için bu tür küçük detaylara kafa yoruyordu. Burnuna gelen ayak kokusu ile yüzünü buruşturdu, pek de küçük bir soruna benzemiyordu.

Jimin yavru köpekler gibi kokunun kaynağı olan tarafa bakarak göz devirdi. Hemen yanlarında oturan yaşlı ama emekli olmaya adım dahi atmadığını düşündüğü adamın ayaklarına bakarak yüzünü buruşturdu. Çantasından parfüm alarak ayağa kalktı. "Leş gibi kokuyor! Arkadaşlar güzel kokmak için biraz çaba sarf edin. Sonra cezasını biz çekiyoruz!" Parfümü ofisin her yerine sıkarak sinirle bağırdı.

Az önce yanlarında oturan adamın kalkması ile gözlerini yumdu rahatlamışçasına. "Gördün mü? O gidince kokusu da onunla beraber gitti." Yanına oturan arkadaşı ile kıkırdayarak başını iki yana doğru salladı. Jimin'i tanıdığından beridir ondaki en büyük takıntının koku olduğunu fark etmişti. Kötü kokan insanlara tahammülü yoktu.

"Adama üzüldüm bak." Dudaklarını büzerek uzun parmaklarını klavyede dolaştırmaya devam etti. Belki de çoraplarını değiştirmeyi unuttuğu için işe bu şekilde gelmişti. Çünkü haftalardır yanında oturan bu adamdan bu zamana kadar rahatsız edici bir koku almamıştı.

Jimin gereksiz bir şekilde iyi olan bedene göz devirerek telefonunu eline aldı. "Sen adama değil, bana üzül. O kokuyu çeken benim." Aklına akın eden koku ile yüzünü buruşturarak ofladı. "Sen cidden delisin." Jimin onu görmemezlikten gelerek telefonuyla ilgilenmeye devam etti. Bu tür konulara takıntılı oluyor diye, deli olmuyordu sonuçta. Edindiği alışkanlığın normal olduğunu ve çok daha garip alışkanlıklara sahip olduğunu düşündüğü insanları da düşününce kendisindeki bu sorunu sıkıntı etmiyordu.

"Bir şey soracağım." Jungkook merakla telefonla ilgilenmeye devam eden bedene doğru döndü ve cevap vermesini beklemeden sorusunu sordu. "Ben kötü koksam benimle konuşur muydun?" Jimin telefondaki bakışlarını arkadaşına yönlendirerek kısmış olduğu keskin gözleri ile beyaz tenli olanı süzmeye başladı. "Konuşmazdım."

Net cevabı karşısında Jungkook şaşkınlıktan açılan ağzını kapattı. "Yuh ya! Yıllardır arkadaşız birde." Kollarını göğsünde bağlayarak omuz silkti. Jimin'den böyle bir cevap tabiki de bekliyordu ama bu kadar net bir cevap vereceğini hiç beklemiyordu da.

"Seninle konuşsam bile aramıza belirli bir mesafe koyarak konuşurum." Saçma açıklaması karşısında bilgisayara doğru döndü. Önüne dönmesi ile telefonunun kapalı ekranı açılırken heyecanla eline aldı. Mesaj Taehyung'dandı ve odasına gelmesini istiyordu. Jungkook dudaklarını ısırarak cevabını verdi. 'Geliyorum' yazdığı gibi masadan kalkarak sarışına doğru döndü. "Taehyung beni çağırıyor. Kaçtım ben."

ɴuᴅᴇ ᴘʜᴏᴛᴏ •ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin