Still in my heart~

Anlat bana.

*2 hafta sonra*

Cinayet ile ilgili soruna biraz daha yaklaşmaya başladım. Ve en büyük şüphem öldürülen adamın babam olduğu. Bu gün cinayetin olduğu alana gideceğiz. Chuuya ile.

Chuuya bu gün işe gelmedi. Bir sorun mu var. Telefonumu çıkardım tam onu arayacakken ofisin kapısından alacaklı gibi içeriye girdi. Nefes nefeseydi koşarak gelmişti.

D:Bu ne hal Chuuya?

C:Efendim..Babanız..

D:Konuşsana

C:Cinayet alanına hemen gidebilir miyiz?

İçimi huzursuzluk kapladı. Fakat kabul ettim. Paltomu aldım ve hemen çıktık. Bizi alan siyah bir arabaydı. Arabadayken tam yanımda oturmuştu. Şimdi düşüp bayılacağım. Kokusu çok yakın, yüzüne bir kez daha aşık olduğumu farkettim. Tam şuan tutup öpmek istiyordum fakat bu onu benden soğutabilirdi. Yola bakmaya devam ettim. Yeniden ona bakmamın nedeni omuzumda hissettiğim ağırlıktı. Başını omuzuma yasladı. Uyuyordu. Tıpkı bir melek gibi.

Birden birinin bize seslendiğini duyduk. Şoför bizi uyandırmaya çalışıyordu.

-Uyanın çifte kumrular geldik

Ağzından çıkan ufak kıkırdamayı tutamadı.
Chuuya gözlerini açtı hafifçe. Sonra da beni uyandırdı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Cidden utandı mı? Tanrım! Her neyse. Arabadan çıktık ikimizde. Boş alana geldiğimizde etrafı incelemeye başladım. Yerde kan aradım yoktu. Yağmur yıkamıştı kanı. Tam kalkacakken yerde dikkatimi bir şey çekti. Babamın yüzüğü. Annemle babamın düğün yüzüğü. Bahsettiğim iriyarı adam yoktu ortalıkta. Chuuya'ya döndüm.

D:Chuuya baban nasıl bir adam?

Duraksadı. Sessizce yeri izlemeye başladı taşları sayıyordu sanki.

C:Babam..Görünüşte sakallı. Bedeni biraz dolu ne şişman ne zayıf.

D:Chuuya.

Sesi titremeye başladı

C:Evet efendim..

D:Babanla beni buluşturabilir misin?

Aniden kafasını kaldırıp korkuyla bana baktı.

C:Efendim..Babam.. 4 haftadır eve gelmiyor.

Parçalar yerine oturdu. Bahsettiği adam benim babamın en son görüştüğü adamdı. Ve ikimizin de babası 4 haftadır ortalarda yok.

D:Chuuya, baban en son dışarıya ne zaman çıktı ve neden?

C:Akşam saat 10 buçuk gibi efendim. Arkadaşıyla buluşacakmış. Yoksa ondan mı şüphe ediyorsunuz?!

D:Öyle bir şey dedim mi? Sadece araştırma yapıyorum. Böyle bir durumda senden bile şüphe edebilirim. Buna hakkım var.

C:Anlıyorum efendim

D:Peki baban nasıl davranıyordu?

C:Sürekli sinirli. Ve hatta 3 kez hapis yattı. Cinayete teşebbüsten.

Anlıyorum.. Şu an tek şüphe odağım babasıydı.

D:Babanın adı ne?

C:Takato.

D:Peki ya babanın Usui diye bir arkadaşı var mıydı?

C:Sanırım vardı efendim bir kez balkonda Usui diye biriyle konuşuyordu bağırarak.

D:Chuuya beni sizin eve götürebilir misin?

C:Elbette buyurun..

Arabaya bindik yol boyunca tedirgindi. Hiç konuşmadık evlerine varınca arabadan indik koşarak eve gitti kapıyı hızla çaldı. Bir adam kapıyı açtı tam bağıracakken Chuuya her ne yaptıysa adam durdu ve arkasına baktı. Bizi görünce tekrar Chuuya'ya baktı. Ve geçmemizi istedi.

Bu da kim?

Uzatmayacağım. İçeriye girdik ve araştırma yaptık. Babasının odasında alkol şişeleri bulundu. Ve çekmecesinde ise bir telefon..
Telefonu kontrol ettik içinde en son konuştuğu kişinin ismini arıyordum. Ve buldum. Babam..

D:Gidebiliriz anlayacağımı anladım.

C:Babam suçsuz mu yani?

D:Baban cinayete teşebbüsten 12 yıl hapis cezası alacak Chuuya.

Abisi bağırmaya başladı.

-Bu da ne demek oluyor aptal mısınız?!

+Karşınızda cinayet-arama ekspresi duruyor beyefendi konuşmalarınıza dikkat edin.

-Babamı öylece suçlayamazsınız.

+Gerisi ile polis ilgilenecek. Arama için teşekkürler. Görüşmek üzere.

Dışarıya çıktık ve kapıyı sertçe kapattım. Babam ölmüştü. Katili ise sevdiğim adamın babasıydı. Babamın ölümü umurumda değildi. Babasının hapse girmesi onunda umurunda değilmiş gibiydi. Yeniden ofise döndük. Bu gün her şeyi açıklığa kavuşturacaktım.

Umarım bu bölümü seversiniz.
Bir sonraki bölüm biraz soft biraz ağlamaklı olucak. Okuduğunuz için teşekkür ederim♡♡♡