Daddy issues.

48 8 14
                                    

*1 hafta sonra*

Chuuya'nın babası tutuklanmıştı. Gerçi beni ilgilendirmedi ben sadece araştırma yaptım. Fakat bu gün Chuuya ile konuşacaktım. Yıllardır sevdiğim adamın kim olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Bu gün günlerden pazar ve onu bir kafeye davet etmeyi düşünüyordum. Öyle de yaptım akşam saat 18:00'da buluşmaya karar verdik. Saat tam 18:00'da kafedeydim. Üzerime iş yerinden tamamen farklı bu kez sonbahara göre ince ama sabahkı sıcak havaya göre normal giyinmiştim. Üzerimde beyaz t-shirt ve altına da siyah pantolon vardı. Beklemeye başladım 10 dakika sonra Chuuya kapıda belirdi hızlı adımlarla yanıma geldi ve masasını çekerek oturdu

C:Beklediğiniz için teşekkür ederim efendim

D:Asıl ben teşekkür ederim geldiğin için.

Chuuya göz kamaştırıyordu. Üzerinde beyaz bir salma gömlek vardı önünün 3 düğmesi açıktı. Boynunda kızıl ve göz kamaştıran bir kolye vardı. Altına bol siyah pantolon giymiş saçlarını bu sefer toplamak yerine açık bırakmıştı. Kaslarından gözümü alamıyordum. Fakat, rahatsız olacağını düşündüğüm için hemen gözlerimi çektim. Yemekleri sipariş ettik. Ve direkt gözlerine bakarak konuştum

D:Chuuya.

Sersemlemiş bir şekilde yüzüme baktı

C:Evet efendim dinliyorum

D:Bana her şeyi anlat.

C:Anlamadım?

D:Auzawa kim?

C:Efendim size yalan söylemek istemiyorum

D:Evet?

C:Kafede çalıştığımı hiç kimse bilmiyor ve sizde bilmiyordunuz. Bu yüzden de çalışırken sahte isim kullanıyorum.

Duraksadım. Neden saklanıyor ki?

D:Neden saklanıyorsun?

C:Çalıştığım işi insanlar biraz alçak iş olarak görüyor efendim. Size bahsetmedim çünkü sizin de böyle düşüneceğinizi sandım.

D:Chuuya saçmalama. Her kim olursan ol içinin güzelliği benim için en önemlisi. Ben seni..

Lafımı kesen garsonun içecekleri getirmesiydi. Hay s*keyim tam da sırasıydı ahmak!

C:Evet efendim bir şey diyordunuz

D:Boş ver önemsizdi.

Önemsiz falan değil aptal seni seviyorum görmüyor musun?

D:Chuuya bana anlattıklarının tamamı olduğunu düşünmüyorum.

Bunu aniden söyledim

C:Nasıl yani?

D:Benden başka ne saklıyorsun?

C:Efendim.. size anlatmalı mıyım bilmiyorum. Yani emin değilim

D:Anlat Chuuya dök içini sana yardım etmek istiyorum

C:Abim beni sürekli dövüyor.. Efendim babamın kötü birisi olduğunu söylemiştim size. O ben küçükken..

Dayak mı? Gözleri dolmuştu sanki ağlamak istiyor da ağlayamıyordu.

C:O ben küçükken sürekli bana..

Elimi uzatıp masanın üstündeki ellerini tuttum.

D:Şşt, tamam anladım zorlama kendini. Chuuya o adam hakkettiği yerde. Hapishanede cezasını çekiyor. İki gün önce orada bıçaklanarak öldürüldüğü haberini aldım.

Gözleri büyümüştü, dolu gözlerle dehşetle yüzüme baktı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı.

C:Allahın belası.. Geberdin demek en sonunda pislik herif. Köpek umarım Cehennemde yanarsın.

Sanki kriz geçiriyordu hıçkıra hıçkıra ağlıyordu bunları da sanki kendi kendine söylüyordu.

D:Chuuya sakin ol!

Onu tutup zapt etmeye çalıştım ama sanki panik atak geçiriyordu.

C:GEBER PISLIK ALLAH BELANI VERDI SENDEN NEFRET EDIYORUM ŞEREFSİZ!

D:Chuuya yapma böyle yalvarırım sakinleş geçti hepsi lütfen!

Omuzlarını sıvazlayarak önünde diz çöküp ona sarıldım. Biraz sakinleşmişti.

C:Eve gitmek istiyorum.. Beni eve götür.

Kolundan tuttum arabaya bindirdim ve evlerine bıraktım.

D:Gidebilecek misin?

C:Evet teşekkür ederim. İyi ki varsın

Bunu söylerken yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. Arkasını döndü ve yavaş adımlarla eve gitti. Onu eve göndermemem gerekiyordu. Tamamen unuttum abisinden dayak yediğini söyledi. Ben çocuğu kendi ellerimle o eve yolladım. Hay benim kafamı s*keyim. Birden aklıma bir fikir geldi. Hemen telefonumu çıkardım ve numarayı çevirdim.

-Alo.

+Rahatsız ettiğim için kusura bakmayın ben cinayet-arama ekspresi Dazai-Kun.

-Ah buyurun! Size nasıl yardımcı olabilirim?

+***** bu adrese acilen polis ekibi yollamanızı emrediyorum. Çok acil!

-Hemen efendim sorun ne?

+Konuşma da işine bak.

Telefonu kapattım ve arabada öylece bekleme başladım. Polis gelene kadar bekleyecektim. 20 dakika sonra polis sirenli duyuldu arabadan indim ve durumu polislere bildirdim.

+Gerekeni hemen yapacağız efendim.

2 dakika sonra tüm polisler evin etrafını sardı ve duyuru yapmaya başladılar.

-Bay Macau hemen teslim olun etrafınız sarıldı!
Tekrar ediyorum etrafınız sarıldı!

2-3 dakika sonra evin kapısı açıldı göz alanıma ilk giren Chuuya oldu. Arkasında abisi Macau duruyordu. Chuuya elleri havada dışarıya çıktı aniden abisi arkadan boynuna sarıldı ve boğazına bıçak dayadı.

-Yaklaşmayın keserim boğazını!

+Delirdin mi bırak çocuğu!
Diye bağıran polis oldu. Ben ise sessizce olanları izliyordum. Yavaş adımlarla onlara yaklaşmaya başladım.

-Yaklaşma dedim!

D:İkimizde ona bir şey yapacak götünün olmadığını biliyoruz

-Yaparım yemin ederim yaparım uzak dur benden!

Ben yıllarca taekwondo dersi aldım. Oradan öğrendiğim bazı hareketler vardı. Biri: Daha birisi rehin alınmadan bıçağı alma yöntemi. Ki, bu işe yaramazdı. İkinci: Usul usul yaklaşıp kolundan tutup bıçağı yere savurmak. Öleceğimi riske alarak bunu yapacaktım. Yöntem her zaman başarılı olmayabilirdi. Yavaş yavaş onlara yaklaştım tam karşı karşıya geldik. Chuuya korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Ah küçük meleğim. Seni bu cehennemden kurtaracağım. Derken aniden Macau'nun kolundan tuttum ve Chuuya'ya "KAÇ" diye bağırdım. Elini arkasında birleştirdim ve bu sayede elleri boşaldı bıçağı hemen bıraktı bense ayağımla kenara ittim. Bu an da devreye polisler girdi. Macau denen herifi alıp götürdüler. Polisler gider gitmez aklıma Chuuya geldi. Yanına koştum yerde donuk bakışlarla boş boş bakıyordu.

D:Chuuya iyi misin sen?!

C:Ben..Ben hiç iyi değilim Dazai.

Bunu ağlayarak söyledi ve aniden boynuma atladı. Sarıldı bende sarıldım ve 15 dakika öyle kaldık. Sonra yavaşça onu kendimden uzaklaştırdım.

D:Geçti, meleğim. Geçti hepsi.

O da ağlamak ile gülmek arasında konuştu

C:Geçti. Kurtuldum Dazai!

Kurtuldun meleğim..

Yazarken ağladım bir sonraki bölüm ağlamaklı olmayacak
Umarım sevmişsinizdir♡♡

Still in my heart~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin