❀
her zamanki gibi yayın kulübünün takıldığı odada, dünyanın neredeyse en sert koltuğunda uzanmış duruyordun. natsuhiko, sakura'nın saçlarını tararken sen ise tsukasa'nın son derece tatlı kahkahalar atarken çizdiği resime odaklanmıştın.
“ama leydim, saçınızı acıtmak istemiyorum, kopan her tel kalbimin çürümesini hızlandırıyor!” diye sızlandı natsuhiko, sakura tarağı tam olarak ağzına sokacakken. tsukasa bu sırada başını kaldırıp onlara, sonrasında ise dönüp sana baktı.
“y/n, saçını örebilir miyim?” diye bir soru yönelttiğinde istemeden gülümsedin. tsukasa gerçekten çok tatlıydı, ve şu an sana yavru bir köpek gibi bakıyordu. başını yukarı-aşağı sallayarak onu onayladığını belli ettin. o da heyecanla sakura'nın elinden tarağı kapıp yanına geldi. “bayan y/n, şimdi dik oturmanız gerekiyor, hehe.”
sırıtarak yatar pozisyonunu dik bir oturuşa geçirdin. tsukasa hemen koltuğun üst kısmına oturdu ve saçını taramaya başladı. şaşırtıcı derecede nazikti bunu yaparken, ya da sen o kadar heyecanlıydın ki heyecanın gözünü kör etmişti adeta.
bir süre sonra tarağı kucağına bırakıp elleriyle oynamaya başladı saçınla. kıkırdıyor, gülümsüyor ve çok eğleniyordu. onu durdurmak istemedin, çünkü sen bile zevk alıyordun bundan.
“kuaförümüzü tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz!” diyerek natsuhiko'nun koluna girdi bir yandan sana, sonrasında sakura'ya bakan tsukasa.
sen ise bir teşekkür olarak tsukasa'ya yaklaştın ve yanağına ufak bir öpücük kondurdun. teninin buz gibi olması içini ürpertti, bir an yeniden hatırladın onun canlı bir bedene sahip olmadığını. “asıl ben teşekkür ederim.”
natsuhiko ve sen eve dönmek için odadan ayrılırken tsukasa ve sakura çıkışınızı izlemekle kaldı sadece. gerçi tsukasa, mutluluktan aptalca sırıtıyordu ama. “sakura, y/n çok sevimli!”
sakura gözünü devirdi ve koltuğa oturdu. şimdi tsukasa günlük olarak yaptığı "y/n neden tatlı - 100 sebeple beraber" konuşmasını yapacaktı. ne yazık ki bundan haberin asla olmayacak.