Zosan

Tanisma omg

Sanji ile başlıyorumm
Okula geç kalmamak için sabah erkenden kalkıp hazırlanmaya başlsmıştım bile
üstümü giyindim, saçlarımı taradım ve şekil verdim ardından mutfaga gidip kendime öğlen okulda yemek için bir şeyler hazırladım fakat elimin dozunu fazla kaçırdığım için tek kişilik değilde çift kişilik yapmıştım, Luffy'e veririm diye düşünüp evden çıktım. Okula doğru giderken yeşil saçlı, boyu 190 civarında, iri yarı birini görmüştüm benimle aynı formayı giydiğinden dikkatimi çekmişti. Yürüme hızımı yavaşlatıp yeşil saçlı çocuğa baktım. Sürekli başka ara sokaklara girip başladığı noktaya geri dönüyordu sinirlendiği yüzünden ve sesinden belliydi. Kendi kendine söylenerek etrafa bakındı o sırada yeşil saçlı çocukla göz göze geldik. Bir anda bana seslendiği için irkilmiştim yeşil saçlı şimdi de bana eliyle gelmem için işaret yapıyordu. Yanına gittim.
(Sonunu toparlayamadım boş verin)
S: bir şey mi söyleyecektiniz?
(Yok, öylesine çağırdı seni.)
Z: evet, sen herhalde benimle aynı okuldasın.
S: seni daha önce okulda hiç görmedim fakat evet aynı okuldayız muhtemelen.
(Sanji nerden biliyo falan derseniz formalar aynı büyük ihtimalle anlarsınızda ben okuyucu olsam anlamazdım, her neyse bundan sonra daha az bölcem.)
Z: o okulda ilk günüm olduğundandır. Neyse işte okulu bir türlü bulamıyorum da bana okula kadar eşlik eder misin?
S: olur, benimle gel.
Yeşil saçlı çocukla okula doğru yürümeye başlamıştık. Ya bu çocuk maldı ya da maldı düz yolda bile yürürken başka yönlere sapıyordu, en son dayanamayıp yeşil saçlı kolundan tutup yürümeye devam ettim.
Z: bırak kolumu. Çocuk değiliz sonuçta.
S: belli ki çocuksun, sürekli kayboluyorsun. Okula yaklaştığımızda bırakırım.
Az daha yürüdükten sonra okula nerdeyse varmıştık, yeşil saçlı çovuğun kolunu bırakıp parmağımla karşımızdaki okulu gösterdim. Okul burası bence bundan sonrasını kendin halledebilirsin.
Z: aynen, sağ ol.
S: ne demek.
Yeşil saçlının yanından ayrılıp sınıfıma yürümeye başladım o sırada luffy'i görmüştüm sessizce arkasından yaklaşıp, omzundan yavaşça ittim. Luffy arkasını sert bir yüz ifadesiyle dönmüştü itenin ben olduğumu görünce yüzü yumuşadı ve güldü.
L: sanji şanslısın az kalsın yumruğu geçircektim.
S: yumruğu sallardın da geçirebilir miydin onu bilmiyorum.
L: kes la.
S: tm.
Konuşmayı tam bitirdiğimizde zil çalmıştı. Luffy ise kantine gitmek için kolumdan çekiştiriyordu kolumu luffy'den kurtarım elimi yakasına attım ve yakasından çekerek luffy'i sınıfa kadar goturdum. Kendi sırama geçtim ve öğretmenin gelmesini bekledim.
Öğretmen sınıfa girerken arkasından bu sabah karşılsştığımız çocuğunda girdiğini gördüm. Sınıfın karşısına geçip adını söyledikten sonra hemen yanımdaki boş sıraya geçti. Adı zoro'ydu demek. Sabah konuşmuşluğumuz olmasına rağmen adını sormamıştım.
Sesimi kısarak zoro'ya seslendim ve cevap vermesini bekledim, ilk adını söyleyişimde cevap vermedi ikinci seferde de sesini çıkartmadı üçüncü kez tam söyleyecekken iç çekerek bana döndü.
Z: ne? Dersi dinlemeye çalışıyorum.
S: naberr?
Z: cidden beni bunu sormak için mi rahatsız ettin?
S: evet, olamaz mı???
Z: olamaz.
Zoro'yu biraz daha rahatsız ettikten sonra zil çaldı çok geçmeden luffy ve chopper yanıma geldi.
L:HADİ KANTİNE GİDELİM
C: EVET, SANJİ HADİ HADİ
Zoro, bize sert bir şekilde bakıyordu belki bunu luffy ve chopper fark etmemişti ama ben fark etmiştim zoro'ya döndüm.
S: ne bakıyorsun ters ters bir sıkıntı mı var?
Z: evet, var. Bu iki arkadaşın sıkıntı.
S: neymiş o "iki arkadaşımın" sıkıntısı?
Z: gürültücüler.
S: o kadar rahatsız oluyorsan gidebilirsin.
Z: beni rahatsız eden sizsiniz, gitmesi gerekende sizsiniz.
İç çekip yerimden kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Luffy ve chopper'ı çağırmak içi arkamı dönüp onlara baktım.
S: hadi gidelim.
Chopper yanıma gelmişti fakat luffy zoro'nun tepesinde dikilmiş ona bakıyordu luffy'e gelmesi için seslenmiştim fakat zoro'ya dik dik bakıyordu. Aniden ellerini sıraya koyup zoro'nun yüzüne yaklaştı.
L: sen, tayfama katılmak ister misin?
Zoro n'olduğunu anlamamış bir şekilde luffy'e bakıyordu. Luffy cebinden telefonunu çıkartıp tekrar zoro'ya döndü.
L: bana numaranı ver.
Z: peki...
Olayların gelişme hızına yetişemiyordum resmen. Luffy'i beklemeye devam ederken telefonuma bir bildirim geldi cebimden telefonumu çıkartıp bildirime tıkladım.

Luffy ve tayfası
Luffy, gruba xxx'i ekledi.

N: luffy bu kim Allah için.
L: tayfamızın yeni üyesi!
R: merhaba tayfanın yeni üyesi. Adın nedir?
Z: adım zoro, luffy denen kişinin zoruyla oldu bunlar.
F: SUPPEEEEERR! YENİ BİR ÜYE!
B: yohohohohoh! Franky-san öğretmenler odasında bağırmayınız.
R: brook-san, franky-san öğretmenler odasında ses çıkartmayınız.
C: sanji diyor ki nami-swan, robin-chwan ve vivi-swan bungün her zamanki gibi çok güzelmişsiniz.
V: ahahah teşekkürler sanji!

S: ne demek vivi-swan asıl ben size
teşekkür ederim günümü şenlendirdiniz.

N: sağ ol.
R: teşekkürler sanji.

S: ne demek hanımlar.
S: luffy, tenefüs bitmek üzere kantine
gidiyor muyuz gitmiyor muyuz?

L: AA DOĞRU BİZ KANTİNE GİDECEKTİK GÖRÜŞMEK
ÜZERE CANIM ARKADAŞLARIM.
(Görüldü)
————————————————————————————————————————————
Luffy zoro'ya "görüşürüz" diyip yanımıza geldi
kantine gittik ve kendimize içecek bir şeyler alıp sınıfa doğru yürümeye başladık.
L: zoro baya kafa dengi ha
S: kesin.
Konuşmayı sonlandırdığımda sınıfa varmıştık bile. Sırama oturup dersin başlamasını bekledim bu dersten sonra öğlen arası başlayacaktı.
Başımı sıraya koyup gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.
Başımı sıradan kaldırdığımda çoktan ders bitmiş öğle arası başlamıştı. Hemen yan sıramda olan zoro'ya baktım, o da uyuyordu. Kalkması için kafasına vurdum, aniden kalkıp bana baktı.
Z: ne var?
Çantadan sabahki hazırladığım sandviçlerden birini zoro'ya attım.
S: sabah fazladan yapmıştım.
Z: sağ ol.
Yemeğimizi yedikten sonra ders başladı. Bu günün son dersi olduğu için mutluydum.
Ders bittikden sonra çantamı hazırlayıp hemen okuldan çıktım ve eve gittim. Yorucu bir gün değildi fakat üstümde bir ağırlık vardı akşam yemek için bir şeyler hazırlamadan odama gittim ve kendimi yatağa attım.

İlk defa yazıyorum hatalarım vardır illaki görmezlikten gelin
Umarım beğenirsiniz💟