Elindeki mektubu gözlerinden süzülen yaşlar sırılsıklam yapmıştı. Çünkü o dünyanın en acı mektubuydu. Araf 'a annem tarafından gönderilmişti. Şöyleydi:
"Merhaba Araf,
Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama nasıl başlasam da söyleyeceklerim pek iyi şeyler değil biliyorum. Ama bunu bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum. Kızımı çok seviyorsun biliyorum ve insan sevgi için dünyaları verir biliyorum ama artık o bir alzaymır hastası ve kafasının içinde bir silgi her şeyi silecek . Seni, beni, bizi, herkesi, herşeyi... Gün gelecek yemek yemeyi unutacak. Asla bir tedavisi olmayan bu hastalık hepimize acı çektirmesin diye ben Eylül'ü alarak Newyork'a gidiyorum. Hemen değil ama bu süre içerisinde Eylül'e hiçbir şey söyleme. Lütfen adil davran.
Selen K."
Kısa, açıklayıcı ama acı doluydu ve çok net anlaşılıyordu. Şimdi 'artık Araf adı gibi yaşamla ölüm arasındaydı '. Çünkü artık onu hatırlamayacaktım. Gözlerinin en içine bakarak " Seni seviyorum " diyerek sarılamayacaktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
Romance"Araf'a gelen mektup kısa açıklayıcı ama acı doluydu. Eylül artık alzaymır hastasıydı ve her şeyi yavaş yavaş unutacaktı, bunu öğrendikten sonra Araf adı gibi yaşamla ölüm arasındaydı. " ( Arkadaşlar umarım beğenirsiniz şimdiden iyi okumalar. )