BÖLÜM - 4 -

24 3 0
                                    

Eve yerleşmeye çalışıyorduk. Yerler yabancı ama sanki benden bir parça gibi geliyordu. Sanki anavatanımmış ve özlemişim gibi hissediyordum. Yani alışmak zor olmamıştı.O gece Newyork'un dar sokaklarından birinde yıkık dökük bir apartmandaydık. Balkonu inanılmaz bir manzara görüyordu. Işıl ışıl şehir ayaklarımın altındaydı. Sabaha kadar bakmaya doyamamıştım. Güneşin doğuşunu izlemiştim. Artık uyku yavaş yavaş bastırsada elimde kahve ile ayık kalmaya direniyordum.


 Annem ve Araf hâlâ uyuyordu. Bende kapıyı vurarak çıkmıştım. Sanki burası bana daha bir biz gelmişti (yakın anlamında). Kulaklığımı takmış ilerlerken yine bir dar sokağa daha dalmıştım. Ama gördüklerim iyi şeyler değildi. Bir kadın adamın boğazına bıçağı dayamıştı ve arkasında ızbandut gibi adamlar. Normalde Türkiye de erkekler kadını öldürürken burada dünya tersine dönüyor.Ve ben böyle oyalanırken adamlar beni fark etmişti. Hızımı arttırdım ve arttırdım. Bir an bayılacağımı sanmıştım. Öldürülecek adamı istemeden kurtarsamda ( çünkü benim peşime takışmışlardı ) kendi ecelim geliyordu galiba. Daha sonra bir yol ağızından onları şaşırtarak duvardan atladım ve kalbim göğüs kafesimden çıkmaya zorlar bir şekilde atıyordu. Ve daha fazla başıma iş almamak için doğru eve gitmeyi tercih etmiştim.

 Ama adamların bir tuzağı vardı. Bilerek beni gözden kaçırmış gibi yaparak beni eve kadar takip etmişlerdi. Tabi ben bunu fark etmemiştim. Onları şaşırtarak kendimi kurtardığımı sanarken, tuzağa düşmüştüm yani onlar benden daha zekice davranmışlardı.O gece dalgın dalgın sofraya oturdum ve kalktım. Hep beraber film izliyorduk ( gerçi hepi topu 3 kişi ). Ben orda değildim yani kafa olarak. Sabah ki gördüklerim kafama takılmıştı. 'Başım derde girer miydi ?' diye düşünüyordum. Ama kolay kurtulamayacağım belliydi.O sabah evden çıkmayacaktım, belki de kaç sabah ? İnternetten araştırma yapıyordum.

Gördüklerimle ilgili, yani maceraya doyamamıştım. Bir otele mi yerleşseydim acaba ?Araf yanıma geldi " Ne var senin kafanda ? " diye sorsada geldiğini bile fark etmemiştim. Daha sonra ellerini kulağımda şıklatarak yineledi birden irkilmişrim " Ne var senin kafanda ? " dediğinde şaşkın bir ifadeyle " Toka." demiştim " Gülüyor muyduk? Hem sen niye böyle espiriler yapıyorsun ? " Ve o kadar çok soru soruyordu ki 'kafanda ne var? ' 'ne oluyor ?' 'benden habersiz neler yapıyorsun ?' Başımdan geçenleri anlatsam mı karar veremiyordum. Ama anlatırsam şövalyelik taslayacağından hiç şüphem yoktu ve anlatmamıştım. Çünkü ben yeterince güçlü biriydim. Bir şeyler uydurmam gerekiyordu acaba nasıl şeyler demeliydim ? "Babamın ölümü kendini bu aralar çok hatırlatıyor bu yüzden dalgınım." "Peki Amerika'nın ünlü suç çetesini niye araştırıyorsun? " deyince " Tanıyor musun? " " Evet yani internet üzerinden falan ama çok pis ve karanlık bir çete. Ne işin olur ki ? " "Yoo canım öylesine."Araf işi olduğunu söyleyerek çıktı.

 Annem ile yalnızken korkmuyor değildim hani. Bi paronayak olmuştum. Sürekli balkondan orayı burayı kontrol ediyordum. Birde bu paranoyak çıkmasa başıma. Fakat ne yazık ki psikologluk oluyordum. 

Kendimden korkarak psikolog bir arkadaşım vardı onu aradım " Ben sanki paronayaklaşıyorum. Kötü olmak istemiyorum. Bu yüzden seni arayayım dedi. "" İyi düşünmüşsün de konu ne ?" ve başımdan geçenleri anlattım. Uzun uzun konuşarak konuşma ihtiuacımı karşılamıştım. Terapinin sonunda konunun çok üstüne gitmemem gerektiğini gördüğüm rüyaları dikkate almamam gerektiğini ve çok fazla takıntı haline getirmememi söylemişti. En azından şimdilik daha iyi hissediyordum. 

Gece mutfağa su içmek için kalkmıştım. Ama daha sonra alzaymırın etkisiyle unuttum. Ve elime almış olduğum bardağı ayağıma düşürmüştüm. Annem ve Araf hemen geldiler hastaneye gitmiştik. Camı orada çıkardılar. Evden dışarıya çıkma konusunuda evden çıkarak yavaşlatmıştım. Ertesi gün ayağım acısada dışarı çıkmak istiyordum. Ayağımın acısı iyice yavaşlayınca kendimi hemen dışarı attım. 

Merdivenlerden şarkıyı mırıldanarak iniyordum. Her şey çok iyiydi taki kapıyı açmamla arabanın içine tıkılma anıma kadar " Either die or work with us ( Ya öl yada bizimle çalış )" zaten ölme hakkımı kullanacak kadar aptal değildim. Artık onlarla çalışacaktım. Kafa sallamamla oarabadan iktirilerek atılmam bir oldu. Artık bir mafyaya çalışıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin