- BÖLÜM 1 -

44 8 1
                                    

Elindeki mektubu gözlerinden süzülen yaşlar sırılsıklam yapmıştı. Çünkü o dünyanın en acı mektubuydu. Araf 'a annem tarafından gönderilmişti. Şöyleydi:

"Merhaba Araf,

Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama nasıl başlasam da söyleyeceklerim pek iyi şeyler değil biliyorum. Ama bunu bilmeye hakkın olduğunu düşünüyorum. Kızımı çok seviyorsun biliyorum ve insan sevgi için dünyaları verir biliyorum ama artık o bir alzaymır hastası ve kafasının içinde bir silgi her şeyi silecek . Seni, beni, bizi, herkesi, herşeyi... Gün gelecek yemek yemeyi unutacak. Asla bir tedavisi olmayan bu hastalık hepimize acı çektirmesin diye ben Eylül'ü alarak Newyork'a gidiyorum. Hemen değil ama bu süre içerisinde Eylül'e hiçbir şey söyleme. Lütfen adil davran.

Selen K."


Kısa, açıklayıcı ama acı doluydu ve çok net anlaşılıyordu. Şimdi 'artık Araf adı gibi yaşamla ölüm arasındaydı '. Çünkü artık onu hatırlamayacaktım. Gözlerinin en içine bakarak " Seni seviyorum " diyerek sarılamayacaktım

O gece Araf hiç uyumamıştı.sabaha kadar düşündü, düşündü, düşündü. Aklı almıyordu. " belki mucize olurdu, onu unutmazdım . " diye düşünüyordu. Ama bu gerçekten mucize isterdi.

Sabah ilk iş bize gelmişti. Kapıyı annem açtı. " Daha fazla uğraşma, uçuruma yürüyoruz işte daha fazla uğ-raş-ma bize de... " lafı bitmeden o sırada gelmiştim. Annem hemen " Siz içeri geçin ben kahvelerinizi yaptırayım." dedi. İçeri geçmiştik. Salonda hemen bana " Anneciğim kafanda bir şey var bir yıka gel istersen. " bu sözüyle beni uzaklaştırmayı başarıp sert ama kısık bir sesle dişlerini sıkarak " Eylül'e hastalığıyla ilgili hiçbir şey söylemeyeceksin." tam o sırada gelmiştim." Ne konuşuyorsunuz ?" ve cevap gecikmedi annem hızla geçiştirircesine " Kahveni nasıl alırsın diyordum. Sen ? " "Orta olsun o zaman." dedim.

Kahveler geldiğinde muhabbet iyice koyulmuştu. Ama Araf'a şöyle geliyordu ; ben bir kelebeğim ve 1 gün içinde sanki öleceğim. Artık onun kelebeğiydim ve o an bana öyle seslendi. " Kelebeğim kahven bittiyse bir şeyler konuşalım mı? " Kafam sallayarak onayladım. Aslında Araf çok şey söylemek isterdi ama söyleyemezdi. Çünkü hastalığımı öğrenmemeliydim. Yoksa erkenden hayata küserdim kelebeği avuçlarından uçar giderdi. Söze şöyle başladı " Seninle bir oyun oynayalım mı? " ben ise kahkahalar ile güldüm ve " Ya ben ordan anaokulu öğrencisine mi benziyorum? " Araf gülümsedi ve ardından " Öyle değil, yani şöyle olacak hayatımızın son günlerini yaşıyormuş gibi yapacağız ve maddi, manevi ne istiyorsak yapacağız. " El sıkıştık ve anlaştık.

Kapıda şöyle dedi" Ben sana gece oyunun başladığı saati mesaj atarım."

O gece telefonuma mesaj gece 2 gibi gelmişti " Seni almaya geleceğim sürpriz bir yere gidiyoruz. Hazırlan :) " bu mesajın üstüne hemen hazırlanmaya koyuldum. Ve saat 2 buçuk gibi Araf almaya geldi. Motorla lunaparka gittik. Park tabi ki kapalıydı. Bir tek güvenlik görevlisi vardı ve bir de yastık. Güvenlikçi sert bir sesle " Park kapalı ."

" Ama eşimin canı atlı karınca aşerdi."

" Ya siz ruh hastası mısınız ? " diyerek çıkıştı. Araf yastığı arkaya doğru fırlatarak: "Tamam mı ? oldu mu ? Hasta falan değiliz . Aç şu parkı parası neyse vereceğim." ve uzun çabalardan sonra başarmıştık.

Hastalık ilk evresinin belirtilerini göstermeye başlamıştı. " Yaa şunun adı neydi ? " Araf'ın içi birden daha hüzün ile doldu. Gün gelip onu da böyle unutacaktım çünkü. Araf " Rancer bunun adı. " diyerek hatırlatmıştı. " Hah evet dimi bir an unuttum. " ama artık sadece bir anlığına değil tamamen unutacaktım.

Gönlümüzce parkta eğlendik. Ben sıkılarak şöyle dedim " Niye bu kadar masraf ettin ki ? " Araf ise hiç düşünmeden cevap verdi " Oyunun kuralları bu. Hayatımızın son günleri ve paranın ne önemi var. Hem babam şirketi batırdı. Abim şirketin son parasını yiyiyor. Ben ise taşın bile suyunu çıkarmaya çalışıyorum. Bu yüzden kafana takma." dedi

Sabaha karşı evlerimize gittik. Ve yine bir mesaj geldi " Şu 1-2 gün ben planlar, senaryolar hazırlayacağım. Seninle de hiç konuşmayacağız. Daha sonra soygun var ! "






ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin