Benim de hayalim, seninle bizim hayalimize dönüşen yazarlığın kapısına hoş geldin. Biz bir hayalin ardından koşan deliler gibiyiz. Biz yolculuğu uzun süren ve yolculuğu hiç bitmeyecek olan bizi biz yapan simurglarız. Yolumuz zorluklarla dolu, ama hayalimiz için bu zorlukları aşacağımıza inanan ve hedefimize sürekli bir adım daha atma heyecanıyla yanıp tutuşan adaylarız. Engellerimiz çok, ilk engelin kendimiz olduğumuz bir yola girmek üzereyiz. Buna hazır mısın? Aklının ve kalbinin sesini, korku ve endişelerin arasında dinleyebiliyor musun? Dış dünyanın baskılarının belini bükmesine izin vermeden, dik bir yürüyüşe hazır mısın? Yolculuğumuzda sadece isteğin yeterli olmadığı, emeğin ve özverinin çokça azığımız olacağı yolculuğu yarım bırakmayacağına dair inancını sınamaya hazır mısın? Yorgun gecelere, yorgun bir kalbe ve yorgun mu yorgun olan bir o kadar da karışık bir zihne kendini hazır hissediyor musun? En önemlisi benimle yolculuk yapmaya hazır mısın ey simurg?
Her şey bir hayalle başlar, bu isteğe ve arzuya dönüşür. Arzu bizi sürekli kendimizi anlatma ve yazma isteğiyle harekette geçirir. Ama yolu bilmiyoruz, yola yabancısıyız, bize yolu tarif edecek kimse yok; çölün ortasındaymışçasına kendimizi yalnız hissediyor ve susuzluğumuzu giderme arzusuyla yanıp tutuşuyoruz. İçimizi serinletecek, mehtap havasıyla bizi ferahlatacak, derin hislerimize tercüman olup harekete geçirecek, kaybolmaya yüz tutmuş yolda bize yol gösterecek bir kılavuza ihtiyacımız var.
Ey simurg! Önce şunu bilmeli ve öğrenmelisin ki kılavuz sensin, sen istemediğin sürece en iyi iz sürücü kılavuzlar bile sana yardım edemez. Önce sen inanmalısın, ilk önce sen kendini bu yola adamalısın? Adamanın ne olduğunu biliyor musun ey Simurg? Adamak hayatın bütün geçici zevklerinden kendini alıkoymandır, hepsini arkanda bırakman ve dönüp bakmamandır. Adamak, kendinden vazgeçmektir. Adamak, seni sonsuza götürecek olandır. Adamak sonsuz huzura hazırlanmandır. Adanman demek, hayatta karşı sürekli kendini diri tutman, bütün olumsuzluklara karşı kendini yenilenmendir. Adamanın ruhunu yüreğinin derinliklerinde hissediyorsan gel beraber yola çıkalım. Yok, tereddütlerin varsa, korku ve endişe bedenini sarsmışsa ve yüreğini yaralamış veya kirletmişse, dünya kaygısı taşıyor ve rahatlık arıyorsan hiç Kaf Dağı yoluna girmeyelim. Yazarlığın yolu Kaf Dağı yolcuğuna benzer, bir o kadar zorluklarla ve güzelliklerle doludur.
Yolculuk, öğrenme sürecidir. Yüreği ve duyguları terbiye etme, arındırma ve olgunlaştırma sürecidir. Zihni/aklı kullanmayı ve kontrol etmesini öğrenme sürecidir. Olgunlaşmayan bir duygu dünyasından ve kontrolü edilmesi bilinmeyen bir akıldan hep zarar gelir ve yol yarım kalır ey simurg adayı!
Biz yolda hem kazanmayı belki de en çok da kaybetmeyi öğreneceğiz ey simurg? Yazarlık yolu sana seni kazandıracak, ama dünyanın geçici zevklerini, hırslarını, arzularını senden alacak yerine erdemi getirecektir. Erdem zor olandır. Her aday, yazarlık yolunda bunu elde edemez. Çoğu hırslarının kurbanı olur, bilginin kölesi olur ve birer narsiste dönüşürler. Ama dikkatli ol ey Simurg! Bilmelisin ki Yazar adayını bekleyen en büyük tehlike narsisliktir. Bunu yolun aşamalarında tekrar konuşacağız...
Ey simurg! Ey yazar adayı! Ey Hayali olan! kendinin peşinde koşacağına; bütün yorgunluklara ve engellere rağmen koşacağına kendine söz verebiliyor musun? Eğer verebiliyorsan artık yola çıkma zamanı geldi demektir. Şayet gizli korkuların yani adını koyamadığın kaygı ve endişelerin varsa, kendinden emin değilsen yolculuk sana çok ağır gelecek, belki yarı yolda duracak ya da geri döneceksin, ama unutma bu yolda ilerlemekte geri dönmekte insanın yüreğinde unutamayacağı yaralar bırakır.
Her şeye rağmen cevabın evet ise, gözün görmediği ama kalbinin gördüğü ve arzuladığı Kaf Dağına doğru yola çıkabiliriz.
Osman Tatlı
osmantatli@gmail.com
https://twitter.com/tatliosman63
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalim Yazar Olmak
عشوائيGençlerin ve yazar adayların el kitabı, akis yayınları tarafından basılacaktır