8

176 24 3
                                        

karanlık gecenin içine sızan günışığı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

karanlık gecenin içine sızan günışığı

Tren ağır aksak istasyondan ayrılmış, ülkenin güneyine giden yolda ilerliyordu. Başı cama yaslı, düşünceler içinde olan beden gözlerini kapatmaktan korkuyordu. Ne zaman gözleri karanlığa teslim olsa o karanlık değişiyor, yıldızlara ev sahipliği yapan gözleri hatırlıyordu. Kulağındaki kulaklıktan yükselen ses onu, duyguları ve yaşananları öyle güzel özetliyordu ki kendini kaptırmadan edemiyordu. "Ben sadece kalbini ikiye ayırmak için buradayım."* Kim Taehyung yapmıştı, genç olanın kalbini parçalar içinde bırakmıştı evden ayrılmadan önce. "O gün aralarından seçtiğin çiçek... O çiçeğin tek vazifesi çürüyüp gitmekti, anlıyor musun?" Eve geldiğinin ikinci gününde genç olan birbirine bağlanmış defne yapraklarının olduğu bir demet ile kapısına gelmişti, her bir yaprağı sayfaların arasına koymuştu ve ona attığını dile getirmişti.

Her şeyin ilk ne zaman başladığından emin olamıyordu. Eve geldiği ilk gün olmadığına kanaat getiriyordu. Genç olanı o zaman pek görmemişti. Büyükbabası ve amcası tarafından soğuk bir sevinç ile karşılanmıştı. Onlar gelmesini istemesine karşın bir kez yüzüne gülmemişler, sevgi sözcükleri dökülmemişti dudaklarından. "Benim siyah kanatlarımın altında saklandığında..." diyordu şarkı, Onlar seni hiçbir şeyden koruyamazlar." diye devam ediyordu. Genç olan, Kim Taehyung'un ne kadar dipte olduğundan habersizdi. "Doğrusu seni yakınımda tutmak yanlış. Biri bana zalim ve kandırıcı diyebilir." Bu sözcüklerin aile üyelerinin dillerinden döküleceğine emindi. O duygu, adını dile getirmekten bile kaçınıyordu, bir tür savaş taktiği görünecekti. Kim Taehyung'un aileyi alt etmek için kullandığı basit bir strateji olacaktı insanların gözünde.

"Ama senin kutsal havanda tamamen ışık doluyum."

Genç olan değerliydi ve sözcükler kirletecekti onu.

Kaçıp gitmesi gereken kişinin kendisi olduğunu biliyordu. Babasının bir kopyasıydı. Zorluk karşısına duvar misali bir gecede dikildiğinde aşmanın yollarını aramaktan acizdi. Kolayı seçiyordu. "Sevgi dolu kolların hakiki zevkin kaynağı." O duyguyu yaşamayı, getirdiklerini, mutluluğunu bilemeyecekti. "Ve sen fark ettin, tam burada bir şey vardı." Kim Taehyung'un şarkının devamında gelen sözlerle nefesini tuttu. Dile getirmekten kaçındığı kelime tüm zihninde yankılandı. Haykırdı ona gerçeği ve içindekileri. Kaçındığı o kelime büyüdü, duvarı aştı ve karşısında dikildi. "Aşka geldin." dedi şarkı, tüylerini diken diken etti bu sözcük.

"Evet, aşka geldin her daim korkacağın."

Genç olan defne yapraklarının olduğu demet ile karşısına dikildiğinde ne yapacağını bilememişti. Soğuk yüz ifadelerine sahip ev halkının aksine dudaklarında insanın içini ısıtan bir gülümseme ile duruyordu kapısında. Beyaz, kısa kollu bir tişört giymişti. Bir kolunu kaplayan karalamalar dolu dövmeleri belli oluyordu. Dili gergin bir şekilde alt dudağının kenarında duran demir parçası ile oynuyordu. Bir serseriyi andıran görüntüsü kaçmak istemesine neden olmuştu. Kim Taehyung klasikti. Takım elbiseleri, gömlekleri, caz müziği severdi. Plaklara ve kitaplara bayılıyordu. Genç olan onun aksi ne varsa seviyor, göstermekten çekinmiyordu.

bir serzeniş öyküsü' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin