3

337 45 9
                                    

beklentilerin ışığı altında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

beklentilerin ışığı altında

Günün ilk ışıkların odanın duvarlarına vururken tek bir gözleri kapanmamıştı. Boyaları dökülmeye başlamış tavanı izlemekte hiçbir ilgi çekicilik olmadığını biliyordu. Gün ışığı perdeden sızarak odanın duvarlarında belli belirsiz şekiller oluşturuyordu. Onu kelimeleriyle öldüreceğini söylemişti. Yataktan çıkmalı, her an kırılacak izlenimi veren ahşap sandalyeye oturmalı, dolma kalemi eline alarak kelimelerini silah olarak kullanmalıydı ama hiçbir şey yapmak istemiyordu.

Evin içindeki gürültüler başladı. Ahşap merdivenin basamaklarının gıcırtı sesleri odasına kadar ulaşıyordu. Eski evin üzerine yıkılacağından korkmuyor değildi. Kapısı tıklatıldı, Kim Seokjin içeri girdi. "Odayı havalandırmayı düşünüyor musun?" diye sordu ona, Kim Taehyung hiçbir şey yapmak istemiyordu. Ses etmeden tavanı izlemeye devam etti. "Biz kuzeniz, biraz konuşabiliriz." Kim Seokjin'in sözlerini umursamıyordu. Kan bağını önemsemiyordu. Evin içinde yaşayan insanların yüreklerine yer etmiş soğukluk ona ait değildi. O soğuktan nefret ederdi. "Tamam, konuşamayacağız anlaşılan. Kahvaltı hazır, büyükbabam seni bekliyor." dedi bu kez, odadan çıkmadan önce penceleri açmasını söyledi ve çıktı.

Genç olan odasının yeni konuğu olurken onu görmek istediğini sanmıyordu. Dün akşam evin salonunda yapılan yapay, hiçbir samimiyet bulunmayan kutlamaların odağı olmaktan sıkılmış hallerini izlemek keyif vermişti ona. Onun mutsuzluluğu yüreğindeki bazı hislerin üzerini örtüyor, onu tatmin ediyordu. "Günaydın, Kim Taehyung." Gözlerini kapattı, onun odada olmadığı bir an hayal etti. "Büyükbabam kahvaltı için dışarı çıkacağımızı, on dakika içinde aşağıda seni beklediğimizi söyledi." Genç olanın susmasını bekledi, sesini duymak istemiyordu. İçini kemiren hisleri tetiklemekten başka bir şey yapmıyordu ses tonu.

Odanın içinde hissettiği hareketlilik gerilmesine neden oldu. Gözlerini araladı, meşe ağacından yapılma masanın yanında dikiliyor, Kim Taehyung' ait yazıların bulunduğu kâğıtları inceliyordu. "Onlara dokunma." dedi, genç olanın onu umursamayacağını biliyordu ama elinde olmadı, kendi kelimelerini umursamadan yüksek sesle okumasından, onlara anlam verememesinden hoşlanmıyordu. Kim Taehyung, hayatı için yazıyordu. Öfkesi vardı o kelimelerde. Hoyrattı hepsi, birinin canını yakmak için dizilmişlerdi beyaz kâğıda. "Şaşırtıcı, beni öldürmekten vazgeçmiş görünüyorsun." Kim Taehyung gözlerini kapadı, onun pes ederek odayı terk etmesini umuyordu.

Ayak sesleri kesildi, tek bir hareket olmadı odada. Onun gitmediğini biliyordu Kim Taehyung. Sessizliğin nedeni içini kemiriyor, gözlerini açmaya zorluyordu onu. Nefesini tuttu kısa bir an. Derin bir nefes alarak verdi. Gözlerini araladı, genç olan yüzünü ona yaklaştırmış, onu izliyordu. İki parlak bakış karşısında ne yapacağını bilemedi, sessiz kaldı bir an."Bir daha bana yaklaşmaya kalkma." dedi lakin sesi titredi, genç olanın yakınlığı kalbinin hızıyla oynuyor, onunla alay ediyordu adeta. "Çok güzelsin." dedi genç olan, belli belirsiz sözcükleri ayırt etmek zordu, sesi çok kısık çıkmıştı. Yüzünü onun yüzünden uzaklaştırdı ve vücudunu dikleştirdi. Kim Taehyung onun uzaklaşmasıyla rahat bir nefes aldı, onun yakınlığı beklenmedik bir sıcaklık vermişti yüreğine.

bir serzeniş öyküsü' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin