Başlangıç

7 2 1
                                    


         Soğuk bir sonbahar günü sessizce çaresizliğimin içinde boğulurken bir ışık belirdi. Işık gözlerimi kamaştırıyordu. Art arda gelen silah sesleri... Yerden kalkmaya çalışırken elimi gözlerime siper ettim. Hala gözlerimdeki bulanıklık gitmemişti. Sağ ayağımdan yavaşça kanlar süzülüyordu. Bir anda biri kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı. İşte o anda bacağımın acısını daha çok hissettim. Dişlerimi öyle bir sıktım ki neredeyse dişlerim kırılacaktı. Yanımdaki her kimse ondan destek alıp tökezleyerek araç sesinin geldiği yöne doğru ilerledim. Aracın içine bindiğimiz gibi araç harekete geçti. Bacağımdan yavaşça akan kanı tenimde hissediyordum. Başım dönüyor, nefesim daralıyor...

1 HAFTA SONRA
"Biliyor musun bugün takımımıza iki kişi daha katıldı. Biri eskiden profesyonel parkurcuymuş. Bize bildiklerini öğretecek. Çok heyecanlıyım keşke sende yanımızda olsaydın. 1 hafta geçti hala uyanamadın. Neden yanına gelip bunları senle konuşuyorum bilmiyorum. Senle konuşunca sanki huzur buluyorum. Neyse bu kafa karışıklığını biraz düşüneceğim. Şimdi diğerleri çağırıyor görüşürüz."

2 AY SONRA
"Takımdakiler kavga etmeye başladı. Scott ve Murphy birbirine girdi. Takımın dağılmasından çok korkuyorum. Eğer kavgalar devam ederse bir taraf seçmek zorunda kalacağım. Ama hangi tarafı seçeceğimi bilmiyorum. Murphy benim çocukluktan beri arkadaşım ama Scott'da senin gibi benim hayatımı kurtaran insan..." Derin bir soluk verdi. Keşke onu 2 aydır duyduğumu söyleyebilseydim. Keşke gözlerimi açabilseydim...
3 AY SONRA

"Bugün galiba tarafımı seçtim. Seni ve Scott'u bırakmak zorundayım. Bu kararı verirken beni en zorlayan şey sen oldun. Nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama galiba seni seviyorum. Ama seni her böyle görüşümde çok üzülüyorum. Uyanıp uyanamayacağını bilemiyorum. O yüzden daha fazla acı çekmek istemiyorum. Elveda..." Kapının usulca kapanmasıyla gitti. Ona dur ben buradayım demek için elimi kaldırmaya çalıştım ama olmadı. İkinci deneyişimde mucizevi bir şey oldu ve parmağımı hareket ettirebildim. Ama... O çoktan gitmişti.


Gidişinin ardından bir hafta geçmişti ve şu anda ayaktaydım. Çıkıp yanına gitmek istiyordum ama nereye gittiklerini kimse bilmiyordu. Scott'tan sadece adını öğrenebilmiştim. Alyssa... İlk geldiğim zamanlardaki bana anlattığı parkurcularıyla tanışma imkanını yakalamıştım. Hatta bununla kalmayıp onla birlikte çalışmalara da başladım. Takım cidden aşırı güzeldi acaba dağılma sebepleri neydi? Bu konudan herhangi birine bahsetsem hemen ya konuyu değiştiriyor ya da duymazdan geliyordu. Ben de çok takılmıyordum bu konuya...
Henüz dışarı çıkabilip diğerleri gibi takıma yardım edebilmek için izin alamamıştım. Scott biraz fazla tedirgin görünüyordu. Yanına gidip omzuna elimi koydum. Sanırsam aklı başka yerdeydi. Omzuna dokunduğumda irkildi. "İyi misin?" Soluk yüzü ile bana döndü ve şakayla karışık "İyiyim de seni arada dışarıya mı salsak her yerden sen çıkıyorsun." dedi. "Neden olmasın zaten sıkılıp duruyorum burada artık bende sizlere yardım etmek istiyorum." Bana gel işareti yapıp çatıya çıkardı elime bir mektup ve demir verdi. "Şimdi al bunu şu gördüğün demir halattan kayarak haritandaki pazara götür. Oradaki adamımızın senin geleceğinden haberi var seni görünce sana bir işaret belirtecek. İlk başta benle dalga geçtiğini sanıp boş boş ona baktım. Sonra "Ne bekliyorsun hadi!" dedi. Galiba artık bu binanın dışına çıkabilecektim. Halata doğru koşmaya başladım. Elimdeki demiri halattan geçirip yüksekliğe aldırış etmeden kaymaya başladım. Kayarken aralıklı bir şekilde bağırmış olabilirim. Bunu her fırsatta yapacağım bundan sonra.

"Ahğ!" Kafam deli gibi dönmeye başladı. Sanki zihnimde bir anı canlanıyordu. Kafam patlayacak gibi... "Hayır! Bunu onlara yapamayız..." biri masaya yumruk attı. "Bunu daha önceden konuşmuştuk general, o askerler bu görev için yetkilendirildi." Göz kapaklarımı hızlıca açıp kapatmaya başladım. Onlar kim neden bunu görüyorum. Sonunda derin bir nefes aldım. Tüm o gördüklerim sanki gerçek gibiydi. Yaramdan dolayı bunların hepsi halüsinasyondur diye düşündüm ama... Bilmiyorum sanki gerçek gibiydi. Neyse göreve odaklanmam lazım.
Sokaklar ruhlar ile kaynıyordu. Gerçi herkes onlara filmlerdeki gibi zombi demeyi tercih ediyordu ama bence ruh demek daha güzel. Bir çatıdan diğerine atlayarak hızlıca koşmaya başladım. Çatıların bazıları metal olduğu için ses yapıyor. Ruhlar ise hemen sese doğru koşmaya başlıyorlardı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin