can you see the sea?

118 15 44
                                    

Sabah uyandığımda saate baktım. 10 a geliyordu. Bir tatil için bence çok erken uyanmıştım. Fakat jeongini yanımda göremeyince tek erkencinin ben olmadığımı farkettim.

Onun yerine masada kahvaltı duruyordu. Çok değil ama mütevazi bir kahvaltı. Yüzümü yıkayıp jeongini aramak için telefonuma uzandım,o sırada kapı açıldı,jeongin iki portakal suyuyla içeri geldi.

+günaydınn,iyi uyuyabilmiş mi benim sincabım?

-evet uyudum.

Meyve sularını masaya bırakıp yanıma oturdu.

+uyanmanı beklemiyordum,en azından ben gelene kadar yani.
Kabus görmedin değil mi?

-hayır görmedim. İyiyim merak etme ama hâlâ uykum dağılmadı.

+dağıtırız o zaman bizde.

Yüzümün heryerine minik öpücükler bırakmaya başladı. Özellikle gözlerim ve dudaklarımla daha çok oyalandı. Ben ise sadece kıkırdayarak onu izliyordum.

-kalk hadi koca bebek kahvaltı yapmamız lazım bugün planlarımız çok.

Üzerimden kalkıp bir kolunu belime diğerini de diz kapaklarımın alt kısmına dayayarak kucağına aldı.
Centilmen çocuk.

Beni sandalyeye bırakıp kendi de karşı tarafıma oturdu. Birlikte kahvaltı yapıyor,bir yandan çocukluk anılarımızdan konuşuyorduk.

Kahvaltı bitince hazırlanıp sahil kenarına indik. Boş şezlonglara oturup hyunjin ve minhoyu beklemeye başladık. Onlarda çok geçmeden geldiler zaten. Iyice yerleştik.

Jeongin markete gidip geleceğini söyledi. Minho hyung da peşinden ilerledi hyunjin kırmızı tuborg diye tutturuyordu tabiki.

Onlar gittiğinde biri esmer giri sarı iki kız yanımıza geldi.

Sarılı:selam arkadaşlarısınız galiba.
Ben şu kahverengi saçlıyı çok beğendim de. Minho.

Esmer:bende siyah saçlıyı beğendim.
Ayarlasanıza aşkomlar.

Gözüm seğirmeye başlamıştı. Hyunjine baktığımda ise kıpkırmızıydı. Ama yüzünde hafif bir sırıtma belli oldu.

H:ilk olarak tanışalım ben hwang hyunjin, yelloz.
O beğendiğin çocuk ta benim sevgilim. Diğerinin sevgilisi de bu yanımda oturan arkadaş. Anlatabildik umarım.

Sarılı:ıyy bizim gibiler varken size mi bakmış onlar? Zevksizlermiş.

Hyunjin ayağa kalkıp bileğindeki tokayla ilk olarak saçlarını bağladı. Daha sonra ışık hızıyla üzerine atladı. Kızın saçlarını çekiştirmeye başladı.

E bende boş durur muyum bende esmerliye atıldım.

Madem esmerdin o yüzünü çizerdim.

Biz birbirimize girerken minho ve jeongin sahil alanına giriş yaptı.

Zaten bizi kızlardan ayıran onlardı. Ortalık iyice savaş alanına dönmeden kavgaya nokta koydular.

Hyunjinin boynunda benimde kolumda tırnak izi vardı. Şezlonglara oturduğumuzda jeongin ve minhodan azar yiyorduk.

H:aşkım güzel yüzümü çiziyordu yelloz.
O yüzden saldırdım.

Minho göz devirip sen anlat dercesine bana baktı.

-enişte valla hyunjin atlayınca ben atladım.

Jeongin kıs kıs gülüyordu çok mu komik çuha bozuntusu.

Gergin ortamı dağıtmak için bir mucize lazımdı derken biri kız diğeri erkek iki tane küçük çocuk yanımıza geldi.

Kız çocuğu minhoya yönelerek "aybi bu sayı saçlı aybinin aynı benim gibi saçlayı vay. Ona soymaya utandım da sen soyay mısın saçıyla oynayabiliy miyim?" Demişti hyunjin için.

JEONGSUNG-Dans Partnerim Olur Musun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin