29|Depresyon

71 9 2
                                    

Taehyung
Hastanede koltuğa oturmuş soramın gelmesini bekliyordum psikiyatristin önündeydim. Yukarıda beliren yazıyla ile yerimden ayaklandım kapıya doğruldum.
"149 numara K.. T......."
Kapıyı çalıp içeriye girdim.

"Kim Taehyung sizsiniz değil mi?"
"Evet benim."
"Sizinle en buluşmamız 7 yıl önce olmuş bay kim."
Ellerimi sıkıyordum. Babam yüzünden gelememiştim eğer psikiyatriste gidersem "aile ismimizi" lekelermişim
Ne desem diye düşünüyorken irkildim.

"Taehyung bey eğer o kadar zamandır gelmediyseniz bir sıkıntınız vardır lütfen bana güvenin ve anlatın."
Sesi huzur vericiydi...
"Ben... ben babam yüzünden gelemedim..."
"Neden?"
"İzin vermedi gelmeme eğer gelirsem aile ismimizi lekelermişim. O yüzden gelemedim..."
"Anlıyorum, ama şu an gelebiliyorsunuz değil mi?"
"Evet, Çünkü babam bana karışamaz 18 yaşımdayım!"
"O zaman randevularımızı aksatmayalım tamam mı?"
"Tamamdır?"
"Şimdi... Taehyung bey buraya geldiyseniz bir özelliğinizden şikayetiniz vardır değil mi?"
"Evet..."
"Hangi özelliğinizden mutsuzsunuz?"
"Bedenimi ben hareket ettirmiyormuşum gibi hissediyorum..."

Ellerim terliyordu ve bacağımı sıkıyordum. Kusucak gibiydim, ruhum bana gitmemi söylüyordu...
"Devam edin." Demişti bana
"Odamda getirmediğim eşyalar buluyorum. Birisine aniden sinirlenebiliyorum saatler sonra neden o anı yaşadığımı hatırlamıyorum."
"Travmanız var mı?"
"Fazlasıyla."
"Anlatmak ister misiniz?"
"Babamla aram hep kötüydü. 6 yaşımdan öncesini hatırlamıyorum."
"Aramız kötüydü derken bay kim?"
"Babam... babam beni hep döverdi, nefes alsam bile döverdi beni."
"Size iyi gelen birileri var mı?"
"Var. Arkadaşlarım var."
"Onlarla iyi geçinin bay kim. Şu anda 2 saat geçmiş baksanıza!"
"Hm.. rahatlamış hissediyorum ama hala midem bulanıyor. Bedenim bana ait değilmiş gibi hissediyorum..."
"Bay kim... disosiyatif kimlik bozukluğunuz var."
"Disos- ne?"
"Halk adında çoğul kişilik bozukluğu diyede anlatılır. Anladığım kadarıyla içinizde birden fazla kişiliğiniz var bay kim, bunlarda sizi kontrol ediyor ama merak etmeyin birlikte aşabiliriz."
"Teşekkür ederim bayan?"
"Melinda."
"Teşekkür ederim bayan melinda."
.
.
.
Hastaneden çıkınca karşımda babamın arabalarını gördüm. Soğuk ter dökmeye başladım. Ya insanların içinde döverse?... ya tokat atarsa?

"Küçük bey arabaya binin babanız arabanın içinde sizi bekliyor."
"Tamam..."

"Efendim baba."
"Neyin varmış?"
"Anlamadım?..."
"Psikiyatriste gittin ya hani kim."
"Ah... disosiyatif kimlik bozukluğum varmış." Şaşırmıştı, ilk defa. Benim için endişelendi sanırım.
"Ah... taehyung... umarım iyi olursun..." sarıldı. İlk defa babamın kokusunu içime çektim... ağlıyordum, yine canım yanıyordu ama ruhen...
"Baba... ben ölmek istemiyorum."
"Taehyung... ölmeyeceksin tamam mı oğlum?..."
"Baba... korkuyorum."
"Korkma oğlum... savaş tamam mı?"
"Ya kaybedersem?"
"Kim ailesinde kaybetmek diye bir şey yoktur taehyung."
"Depresyona girmeni istemiyorum taehyung tamam mı? İyileşmen için her ne lazım ise yapıcam."
"Teşekkür ederim baba..."
.
.
.
.
Doğum günü zamanı

Jungkook
İnsanlar benim için uğraşmışlardı. Bu kadar değerli birisiymişim demek ki onlar için, aklıma takılan şey... ya yine rezil olursam? İnsanlar bana o iğrenç yüz ifadelerini yaparlarsa? O zaman ne olacaktı? Ama taehyung benim için yaptı bu partiyi bana değer verdiği için... seni gerçekte öldüremesem bile ruhumda öldürüyorum bebeğim... eninde sonunda biz yine birlikte olacağız... bunu bir kenara yaz.

Hafifçe partinin olacağı alana ilerledim. Yoongi, hoseok vardı klasik bizim tayfa işte. Yoongi ile aramız hala bozuktu, sanırım tedavi olmaya başlamış? ah... üzgünüm yoongi, ama seni harekete geçirmem için canını yakmam lazımdı. Yoksa benim gibi olacaktın, korktum hemde çok sadece mutlu olmanızı istiyordum tek isteğim buydu hakkınızda.

APOLOGIZE //TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin