Okul olduğu için erken kalktım, ve evden çıktım, hızla yoongi'yi görmek için ilerledim ve su yoluna girdim, orada jin, jimin ve taehyung ile konuşuyorlardı, jimin beni görünce el salladı, gülerek yanlarına gittim.
"günaydın"
Güldüler, taehyung.
"her sabah böylemisiniz?"
Soruyu bana bakarak sorduğunda kafamı salladım.
"evet"
Diğerleri de geldiğinde jimin hemen jungkook'un yanına kaymıştı bile, taehyung da onu sinir etmek için yanına gitmişti.
Namjoon ve jin konuşmaya başladığında yoongi suyun içine girdi, kaşlarımı çattım, kafamı suyun içine soktum, gülerek bana bakıyordu, kafamı salladığımda dudaklarımızı birleştirdi, geri çekildiğinde.
"ne yapıyorsun" diyerek güldüm.
Omuz silkti "bilmem"
Göz devirdim, arkadan bir kız buraya doğru geldiğinde kaşlarımı çattım, güldü.
"ne oldu"
"o kim?"
Soruduğumda arkasına baktı, gülerek.
"okuldan arkadaşım nataşa" diyerek açıkladı.
Rus mu lan bu?
( aklıma o rus bu mu? Geldi 😹😹)
Yanımıza geldi "yoongi" güldüğünde sinir ile baktım, yoongi de güldü.
"bir sorun mu var?"
"yoo seni görünce gelmek istedim"
Koluna sarıldığında kafamı sudan çıkartarak çantamı aldım ve gittim.
Sono goronco golmok ostodom, sen kimsin de yoongi'nin koluna sarılıyorsun ORuspu. :)
Sinirden nasıl hızlı gelmişsem sınıfa girdiğimde okula geldiğimi anlamıştım, sırama oturarak kafamı da masaya koydum, kıskanmıştım, sinir olmuştum, o kızı öldürmek istiyordum.
Neden sinir olduğumu bile bilmiyordum ama yoongi'ye yavşayan biri olduğunda deliriyordum, jungkook ve namjoon sınıfa girdi, namjoon.
"lan ne oldu öyle, ışık hızında gittin amk"
Yanıma oturarak konuştuğunda kafamı salladım.
"bir şey olmadı"
Gözlerimi kapattım, jungkook.
"kesin olmadı"
3 saatlik ders başımı ağrıtıyordu amk, hoca da o kadar yavaş anlatıyordu ki beynim sikilmişti.
Sonunda ders bittiğinde toplandık.
"beynim acıyo"
Gözlerimi kapattım ve jungkook'un koluna sarılarak açmadım.
Tam uykuya dalıcak iken jungkook beni ittiğinde suya düştüm, korkarak çıkmaya çalıştığımda yoongi beni tutarak su yüzeyine çıkardı, saçlarımı gözlerimden çektim.
"ulan piç ne yapıyon"
"iyi vallah sen napıyon"
Pişkince sırıttığında çantamı yüzüne attım, çanta yüzüne çarptığı için geri gittiğinde güldüm "şerefsiz" diyerek çıkmaya çalıştığımda yoongi izin vermedi.
Beni suya çektiğinde yutkundum, kaşlarını çattı.
"neden öyle gittin"
Kanatlarım beni aşşağı çekiyordu ve o görmüyordu, nefesim daralmaya başladığında ellerimi uzattım.
"nasıl sinirlendim haberin var mı hoseok, hızla gittin, o kız yüzünden miydi"
Çırpınmaya başladım.
Durumu idrak edince kollarını belime sararak dudaklarımızı birleştirdi, saçlarını tutarak kendime bastırdım, tanrım ölücem sandım.
Geri çekildiğinde yutkundum.
"ne yapıyorsun yoongi"
Kaşlarımı çattım, gözlerini kaçırdı.
"ben bir an sinirden şey oldum, üzgünüm"
"beni yukarı çıkart"
"bana cevap ver, neden hızla gittin"
Kararlı bakışlarını gözlerimi bırakmazken yutkundum.
"işim olduğunu hatırladım" diyerek yalan söyledim.
Güldü "ben de inandım, doğruyu söyle hoseok"
Yaklaşatığında gözlerimi kaçırdım.
"istemiyorum"
Direttiğimde güldü "o kız yüzünden değil mi" yutkundum ve cevap vermedim.
Burnunu burnuma değdirdi "o sadece arkadaşım hoseok, ayrıca ben kızlardan hoşlanmıyorum"
Dudak bitimime dudaklarını bastırdı, ben şaşkınca kalırken o beni yüzeye çıkarttı.
Ben hala az önce olanları idrak edemiyordum.
/
(Yuşa bu kadar hızlı kitap atmayı bırak) ( 63 kitapa 9 kitap kaldı galiba)