Auranın Gücü

63 16 5
                                    

"Kuşların ötüştüğü, balıkların huzur içinde suyun altında yüzdüğü günlerden birinde yine karşılardan saçları arkaya savrulmuş, doğal haliyle herkesin hayran kaldığı ela gözler... Yine ışık saçarak yol almıştı. "

~ Geri Dönüş ~

kampüs te arkadaşlarıyla eskiye dair konuşulan o konu İlkay ı o kutuyu tekrardan açmaya götürmüştü.
Hayatının en güzel zamanlarını yaşarken aynı zamanda hayatta mücadele veren o kız güvenini kırdığı o olay çok şeyi eksiltmişti hayatında.

Kapatıp kenara koyup geçtiğini zannettiği her şey aslında elinde anahtarı olup ta açmadığı sandıktı.
Bilebilir miydi, haksızlığa cevap verdiği için dibe çakılıp bütün güvenin o anda yok olup gideceğini...

6 yıl önce... ***
Ertesi gün matematik sınavı vardı. Evde

yorulmamak için kalan testleri okulda bitirip evde

son tekrar yaparım diye teneffüste soruları çözüyordu.

Test çözerken olmazsa olması suyuydu İlkay ın.

Bittiğini fark ettiğinde kantine doğru yol almıştı.

Depo dan seslerin geldiğini fark etti.

Kantinde depo aynı yoldan gidiliyordu fakat

merdivenlerden aşağıya inmesi gerekiyordu.

Bir kızın yardım sesini duyunca dayanamayıp

aşağıya inmeye karar verdi.

Birileri bi kızın parasını alıp ölen annesinin son

kalan fotoğrafını parçalamış kendi aralarında gülüyordu.

İlkay:"Noluyo burda, şimdi de bu kızla mi dersiniz?"

İçlerinden biri:"sanane kendi işine baksana,hem sen burayı nerde buldun?"

İlkay:" kızı nasıl bir duruma getirmişsiniz ki

ağlaması kantinin oraya kadar geliyor, siz nasıl

insanlarsınız ya,insan yoksunu embesill".

İlkay koşarak öğretmenlere haber vermeye gitti

ve 5 dakika sonra hepsi birlikte depodaydılar.

İlkay durumu bir de kızdan dinlemesi için müdür

le konuşurken kız bir anda ilkaya karşı nefret bakışlı şekilde:

"Hocam biz kantine gidiyorduk, bı anda sesler

gelmeye başladı korktuk bakalım diye aşağıya

indik, bir de ne görelim bizim İlkay biriyle kavga

ediyor. biz de ne olduğunu öğrenmek için yanına

gittgimizde bir de ne görelim,İlkay alt sınıftaki

öğrencilere para karşılığında Ödev yaptırıyor."

İlkay gözleri dolu bir şekilde oradan ayrılırken

müdür ve diğer öğretmenler ilkay'ı bir daha

olmaması için uyarıp sınıfa gönderdi.
İlkay o kadar yardım için uğraşan kızın neden

böyle bir yalan söylediğini anlamıyor, üstelik

annesinin son kalan fotoğrafını parçalamış olan
kişileri ona karşı savunmuştu.

Hayata karşı hiçbir yalanı olmayan sadece

annesinin son isteğini yerine getirmek için hayatta

mücadele veren kızın son kalan güveni de gitmişti.

3 saat sonra...
" Maviiii nerdesin kızım?" diyerek girdi odaya.

5 aylık minik pisi bakalım yine hangi deliğe

girmişti. Annesinden kalan tek şey maviydi.

Yarın ki sınav için heyecanı falan gitmişti. Aklı

bugün ki yaşanan olaydaydı. Ona yardım ettiği

halde kız neden yalan konuşmuştu.

Bundan önce de büssürü böyle durumda kendi

suçlu olup çıkmıştı. Ama o annesinin kızıydı.

Ne olursa olsun yardım etmeyi bırakmaması

gerekiyordu.

Babası geldikten sonra....

"Bu yemeğin tuzu yine mi yok İlkayyy!"

İlkay her akşam babasının bu mızmırlığından

bıkmıştı. Kendini köle gibi görmekten

kurtulmasına 1 yıl kalmıştı. Sınavı kazandıktan

Sonra hiçbir şey böyle olmayacaktı.

Babasını üniversiteye gittikten sonra görür müydü?

Bilinmez...

Ama tek gitmek istemesinin sebebi annesine

verdiği o sözü tutmaktı. Masayı topladıktan

sonra her zaman ki gibi odasına geçmişti.

Son tekrar yapıp eline her zaman ki Özdemir Asaf

"Lavinia" şiirinden;

"Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin."

Annesinin her zaman uyumadan önce söylediği

bu şiir belki de edebiyata olan aşkının etmeliydi.

Ne Özdemir Asaf 'lar ne Necip Fazıl'lar ne Atilla İlhan 'lar....

Sayılamayacak kadar şair ve şiir...








Auranın Gücü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin