oluşturun
“İki taş ustasına ne yaptıklarını sormuşlar. Birincisi ‘Taş bloklar yapıyorum,’ derken, ikincisi ‘bir katedral inşa eden ekipte’ olduğunu söylemiş.”Anonim
“Nesneler değişmez; biz değişiriz.”
Henry David Thoreau
“Rüzgârın yönünü değiştiremiyorsan yelkenlerini rüzgâra göre ayarla…”
Xsentos
“Eğer başarının herhangi bir sırrı varsa, bu, diğer insanın görüş noktasını anlama ve olayları kendi açınızdan görebildiğiniz kadar onun açısından da görme yeteneğinizde yatmaktadır.”
Henry Ford
“Buradan bir kova su gibi görünüyor, ama bir karıncanın bakış açısından engin bir okyanus, bir filin bakış açısından sadece soğuk bir içecek, bir balığın bakış açısından ise, elbette onun yurdu…”Phantom Tool Booth
“Her doğrunun iki yüzü vardır. Birini kabullenmeden önce iki taraftan da bakmış olmak her zaman daha iyidir.”
Aesopos
“Her şey sizin görüşünüze bağımlıdır.”
Jimmy Powers
“Başarılı olanlarla başarısız olanlar arasındaki fark, yaşam deneyimleriyle sahip oldukları kaynaklara bakış açılarından kaynaklanmaktadır.”
A. Robbins
Yıllar önce, bir ayakkabı şirketinin sahibi pazar araştırması yapmak üzere Afrika’ya aralıklı olarak iki pazarlamacı gönderdi.
Birinci pazarlamacı araştırmasını bitirdikten sonra patronunu arayıp şöyle dedi: “Burada bizim için hiçbir fırsat yok, çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor.”
Birkaç ay sonra giden ikinci pazarlamacı ise patronunu arayıp heyecanla “Afrika’da inanılmaz fırsatlar var. Burada hiç kimsenin ayakkabısı yok!” dedi.
“Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.”
Anonim
“Sadece kendi beynimden değil, başkasının beyninden de yararlanıyorum.”
Woodrow Wilson
“Kapalı bir zihin ölmekte olan zihindir.”
Edna Ferber
Karıncalar hayvanlar âlemini iki sınıfa ayırmaktadır:
a) Aslan, kaplan ve çıngıraklı yılan gibi şefkatli ve iyi huylu hayvanlar…
b) Piliç, ördek ve kaz gibi yırtıcı hayvanlar…
“Kapana kısıldığımızı fark etmedikçe kapandan kurtulamayız.”
A. Conspiracy
“Rüzgâr mumu söndürür, yangını alevlendirir.”Anonim
“Kuş bakışı bakmak güzeldir, fakat kuş gibi bakmamak şartıyla.”
Şeyh Sadi
“Ortaokuldayken sınıf arkadaşlarımdan biriyle ciddi bir tartışmaya girdim. Onun haksız olduğundan, benimse haklı olduğumdan emindim. Öğretmenimiz bize çok iyi bir ders vermeye karar verdi. Bizi bütün sınıfın önüne çıkardı ve arkadaşımı masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına yerleştirdi. Masanın tam ortasında yuvarlak bir nesne vardı. Siyah bir nesne. Öğretmen diğer çocuğa nesnenin rengini sordu. Çocuk ‘Beyaz’ diye yanıtladı. Söylediğine inanamadım çünkü nesne siyahtı! Yeniden tartışmaya başladık, bu kez de nesnenin rengi hakkında! Öğretmen bu kez beni çocuğun yerine, onu da benim yerime geçirdi. Ve bu kez nesnenin rengini bana sordu. ‘Beyaz’ yanıtını vermek zorundaydım, çünkü belli ki nesnenin bir tarafı beyaz, diğer tarafı ise siyahtı. Öğretmenimiz o gün bana çok güzel bir ders verdi: Karşımdaki kişinin bakış açısını anlamak için kendimi onun yerine koymam gerekiyordu.”