🌺🌼🌺🌼🌺🌼🌺🌼
*Eski büyüklerimizin hiç dilinden zikir düşmezdi*
*Komşumuza seslenirken*
*“Hu Hu” diye seslenirdik*
*Bir işe başlacağımız vakit HAY DE derdik sonra (haydi ye daha sonra Hadiye dönüştü dillerimiz)*
*“eyvallah”*
*“Hây”dan gelip “hu”ya giderdik…*
*“Hây ,Hây” Efendim !*
*diye kabul ederdik tekliferi…*
*“Hây Allah” derdik yine aciz kalıp şaşırdığımız da …*
*“Allah,Allah,Allah,Allah ” diyerek şaşırdık*
*“Sübhanallah”,*
*“Allahu ekber “*
*idi hayretlerimiz.*
*“Tövbe estağfurullah”*
*“fesubhanallah”*zikri anlatırdı kızgınlığımızı.*
*“Salavat” anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını…*
*“Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz…*
*“Bismillah”ile başlarlardı her hayrın başı .*
*“maşallah”sevinç göstergesi*
*“Ya sabır” öfkemizin ilacı idi ….*
*“Hasbünallâhü ve ni’mel-vekîl!” diyerek Allah’ı “vekil” ederdik çaresiz kalınca…*
*“Ya Şafi” diyerek yemek koyardik yaramıza merhemdi evvel…*
*“İnna lillah” ayeti teselli ederdi geride kalanları…*
*“Hak’ka yürürdük” eskiden ölmezdik biz …*
*“Bu da geçer ya hû!”*
*“Vazgeç ya hû!”*
*“Hoş gör ya hû!”*
*hatları süslerdi Tekke ve zâviyelerin iş yerlerimizin duvarlarını,*
*psikiyatrik ilaçlarlar dünyamıza girmeden…*
*-Velhasılı kelam Azizim !*
*“eskiden yaşarken zikrederdik , şimdi zikrederken bile o hali yaşamıyoruz”…*
🌼🌺🌼🌺🌼🌺🌼🌺