Ayrıca, kelimeler yalan söyleyebilir. Onların ardındakileri gör.
-Victoria Aveyard
♱
Kızıl saçlı genç önündeki eti yavaş bir şekilde yerken düşüncelere dalmış görünüyordu. Nefes aldığı uzun bir süre boyunca dünyayı dolaşmaya başlamıştı. Kara Veba nereye adım atsa arkasında soluk almış, yine de adama ulaşmayı becerememişti. İçinde biriken öfkeyle önünde kilden bardağa uzanıp uzun öfkeli bir yudum aldı. Bu uğurda dökmediği kan kalmamıştı. Babasının kılıcı, annesinin hançeri kadar kanla yıkanmıştı ama yine de onunkini de almadan durmayacaktı.
Chan derin bir nefes alıp karnını doyurduğunu hissetti. Masaya birkaç altın para bıraktıktan sonra eşyalarını masanın etrafında bırakıp kapıdan dışarı çıktı. Geldiğinde gördüğü köpek dışarıda dilini sallandırarak ona yaklaştığında gülümsedi. "Merhaba küçük dostum. Aç olduğunu düşündüm." Küçük gümüş tasın üzerine koca parçacıklı et yahnisini boşalttıktan sonra mutlulukla kuyruğunu sallayan köpeğin kafasını okşadı.
Daha sonra içeriden gelen gülüşme sesleri kulaklarına doldu. Şaşırtıcı derecede yüksek ve iğrençti. Bu yüzden hızla içeri girdi. Kızıl pelerini arkasından havalanarak ona eşlik ettiğinde kafası dik bir şekilde adamların küçük bir çocukla dalga geçmesini izledi. Gözleri kısılırken çocuğun babasını tutan birkaç adam görüşüne girdi. Chan kanının donduğu hissedebiliyordu. Aklına dolan sahneler dişlerini sıkmasına neden oldu.
"Sadece paranızı ödeminizi istiyoruz." Dedi çocuk gözyaşları içinde. Açıkça daha önce önünde hiç kılıca şahit olmamıştı. Dişleri sararmış ya da sakalları pislikten grileşmiş iğrenç adamlar onun için bir ilkti. "Oğlumu rahat bırakın!" Adam kendisini tutan iri yarı adamlardan kurtulmaya çalışırken çaresiz bakışları Chan ile buluştu. Kızıl saçlı omega yavaş adımlarla ilerlediğinde birkaç gözün kendisine sabitlendiğini biliyordu.
Büyük ihtimalle çoğu da aptal olduğunu düşünen birkaç alfa ya da betaydı. Ama kimin umurunda ki? Chan Kara Vebanın adamlarına saldırmadan önce güzel bir ısınma olacağını düşünüyordu. Bu yüzden cılız çocuğa elini kaldırdığında adamın kolunu şaşırtıcı derecede sıkı bir şekilde tutmuştu. Mavi gözler ilgisizliği belli edercesine ona bakıyordu. Adamın şaşırmış ifadesi Chan'ın kokusunu aldığında sırıtmaya dönmüştü.
Eh, Chan kiraz çiçeği gibi narin kokardı ki bu düşmanları için büyük bir yanılgıydı. Bu yüzden pembe dudakları bir sırıtma için seğirdiğinde kendisini frenlemek zorunda kaldı. Kafasını iğrenç kokulu alfadan çocuğa çevirdi. Bir baş hareketiyle geri çekilmesini işaret ettikten sonra yerdeki çocuğun toparlanıp annesi olduğunu düşündüğü kadına koşmasını izledi. "Onu içeri götür, ne olursa olsun çıkmayın."
Kadın kafasını sallayıp içeri ilerlediğinde çocuğun odağı babasındaydı ama Chan kendisi gibi çocuğun da erken yaşta onu kaybetmesini engelleyecekti. Kendi içinden buna söz verdi. Daha sonra keskin gözlerini kendisini inceleyen adama yönlendirdi. "Nasıl olur da burada bize karşı kafa tutarsın omega? Şimdi bir alfanın altında inlemen gerekmez miydi?" Dediği şeye adamları gülerken Chan yüz ifadesini alaycı bir şeye dönüşmesine izin verdi.
Adamın hançer tutan kolunu büktükten sonra erkekliğine sert bir tekme atmış, büktüğü elindeki kılıçla boğazını kolayca kesmişti. İfadesi soğuk kanlı bir hal alırken şaşkın alfalara baktı. Büyük ihtimalle az önce sürü liderlerini kolay bir şekilde gözlerinin önünde katledilmesine şaşkınlardı. "Denemek isteyeniniz varsa yaklaşabilir. Hayır demeyeceğim." Dedi kollarını iki yana açarak. Birkaç şaşkın asker gerilemiş, iki tanesi ise öfkeyle ona adımlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
revenge, minchanbin
ActionChan, intikam yolunda iki alfayla tanışır. kitap kapağı @karenicty'e aittir<3.