It's an Emergency // BoyxBoy

CH1

Roy'un yaktığı sigaranın dumanı terastan havaya doğru uçuyordu. Okulda sigara içmek gerçek bir yürek gerektirirdi, Roy'da cesaret yoktu, sadece hiçbirşeyi umursamıyordu ve okuldan uzaklaştırıldığında üzülmüyor aksine seviniyordu, okula diye çıkıyordu fakat okuldan başka heryere gidiyor tüttürüyordu. Cebinden yeni bir tane çıkarınca Hunter bağırdı.
"Yeter bu kadar Roy. Birazdan yukarı bakmaya gelecekler,gitsek iyi olur."
Roy bu duruma sinirlensede ses etmedi.Önden hızla yürürken konuştu.
"Makyajımı tazeleyeceğim."
"İyi, aşağıdayım."
diyerek gitmesini izledi. Ardından elinde çevirdiği çakıyı kemerine sıkıştırarak sınıfa indi Hunter.
***
Hunter ellerini sıfır kol deri ceketine sokmuş başı yerde ilerliyordu ki Roy'un gülen suratıyla karşılaştı.
"Ne oldu?" diye sordu.
"Sınıfa yeni birileri gelmiş."
"Eee?"
"Sarışın bir çocuk gelmiş.." diyerek kıkırdadı.
Hunter utanarak güldü.
"Evet sarışınlarla hep bir sorunum oluyor.."
"Bu sefer ki pek tok görünmüyor belki düşman olmazsınız."
"Sanmıyorum" dedi Hunter.
"Hadi gel,göstereyim."
Hunter laf etmeden hemen onu takip etti. Kısa süre sonra sınıftaydılar.
"Ah, tanrım gerçekten hiç kız gelmemiş mi?" dedi Hunter üzülmüş gibi yaparak.
"Hadi ama Hunter okulda ki herkesle yattın zaten.." dedi göz devirerek Roy.
"Bir sen kaldın" dedi Hunter alayla.
Roy üzülme edasıyla yürüdü ve konuştu.
"Lanet olsun ki şu koca okulda tek lezbiyen benim!"
Hunter güldü ve içeriye kızıl kıvırcık çok tatlı bir kız girdi. Roy ağzı açık bir şekilde ona bakarken Hunter çenesini yere bırakacaktı birazdan.
"Siktir..." Roy uzaklaşmak için hamle yaptı.
"Bu kız sana bakmaz Roy" diyerek sırıttı Hunter.
Herkes bu güzel kıza bakarken kız umursamadan bir sıraya geçip oturdu ve ağzındaki sakızı nazikçe çiğnemeye koyuldu. Hunter ona bakmayı bırakıp arkasında oturan sakin sarışın çocuğu farketti. Çok güzel görünüyordu. Derin nefes alarak Roy'u bulmaya gitti.
Hunter, neredeyse okuldaki bütün kızlarla çıkmış fakat hiçbirine karşı gerçek bir sevgi hissetmemiş veya gösterdikleri sevgi gerçek gibi hissettirmemişti.
"Hey! İki gündür ortalıkta yoktun dostum."
Hunter içinden bir siktir çekmişti çünkü bu Josh'tu. Josh onun sevmediği bir arkadaşıydı.
"Bazı işlerim vardı.." diyerek geçiştirmeye çalışsa da Josh birsey olduğunu anladı.
"Ne oluyor Hunter?"
"Birşey olduğu yok, neden uzattın bu kadar?"
"Peki tamam. Salı akşamı parti var. Sende gel" diyerek uzaklaştı.