19.Bölüm

284 15 0
                                    

Yiğit Efeden devam ke

Yutkundum ve söyle dedim

Ben: Aslında isterim ama sey ya beni dıslarsalar kuzenlerle fazla anlasamazdım

Babam: Neden dıslasınlar oğlum seni merak etme seni çok severler

Dedem: Gidelim mi

Ben: Gidelim

Onur: Yes be hem çok egleneliz

Mahir: Çocuk sizin aranıza girmesin ya hergun sizi nezarethanede toplarız

Onur: Ayıp abi ya

Barboros: Onur benim karım sizin yüzününden nezaretaneye girmedimi sebepte kavgaya karısmıs ya neden nezahanete dusuyorsaniz ve dusuyorsanız benim karım niye sizinle gelmisse

Onur: Enişte senin karınsa benimde ablam oluyor

Meriç: Artık susun ya

Mahir: Vallah kardesimde durmadı yerinde bilmiyormusun bizimkini deli yüregi var onda herseyi birbirine sokar ama kenara cekirin cekirdek cıtlan sonrada ben bir sey yapmadım der.

Yılmaz: Cidden yeter artık hadi gidelim ya Alparslan bir seyler alıcakmısınız

Alparslan: Yok zaten bizim esyalarımız diger evde var Oğlum senin alacagın bir seyler var mı

Ben: Köpügü alıcam aslında telefon ve sarj aletini ordamı kalıcaz artık

Cağan: Yani bir süre orda kalıcaz

Ben: Albumu alıcam bide abimin ve ablamla olan resimleri ve Miranla olan resimleri

Onur: Miran derken Miran kim

Ben: Kardesim

Onur: Anlamadım

Ben: Çocukluk arkadasım kardes gibiyiz

Mahir: Hadi Köpük kim

Ben: Köpegim Köpük hadi oğlum gel babana saklanman gerekmiyor hadi

Barbaros: Neden saklaniyor

Ben: Kavgalardan korkar ondan solayı Köpük babam hadi gel gelinsen ödül maması verilim

Bunu dememden sonra Köpük bir anda koltugun artından cıktı ve kosarak benim yanıma geldi ve kucagıma atladı atladıgi gibi yalamaya başladı

Meriç: Neden yalıyor aç mı

Ben: Hayır ağlayıp aglamadıgımı diliyle anlamaya calısıyor

Bunu dememden sonra herkes bana bakmaya basladı bende bir sey demeden dedemin yanina gittim ve dedem elini benim sağ omzuma koydu ve beraber arabaya bindik 1.arabaya ben Köpük Onur Mahir amca Yılmaz amca Dedem babam ve Leyla abla 2.Arabaya Meriç enişte Barbaros enişte Çağan abi Toprak abi ve Yasemin abla yolculuk sesiz geçmisti 1 saat sonra bir konagın onunde durduk ve 3 koruma gelip arabaların kapısını actı bizim elimiz yokmuydu biz niye acmadık ki neyse sonra yavasca yürümeye başladık konagın kapısina doğru ve dedem bir kere caldı icerden sesler geldi ve 1 2 dakika sonra hemen acırdı ve biri bir anda bana sarıldı arkasındada bana gülümsüyerek bakan kisiler vardı helalde kuzenler babane halalar yegenler veran ama masallah ya zaten sonra ayrıldı ve bana baktı sonra bir kadın bana yaklastı ve sarıldı..

" Alparalan bu çocuk benim aynım ya kurban olim sana o seyran cadısı nerde ruzumsuz kadın ya mavi gözlü seytan yılan neyse lan essek sıpaları artık bu çocuk benim çocugum sizi artık amcanıza veriyorum Alparslan hadi lan bu çocuk benim olsun"

Babam: Sizde ne kadar meraklısınız oğlumu rahat bırakın ya paşam gel yanıma

Ben: Aslında biraz dusununce mantıklı hem benimde biraz kafam dinler ya

Babam: Yiğit sus ben asla seni kimseye vermem Halan Alkım yani benim
ikizim yada ücuzüm demem lazım

Alkım: Sende yani ya herseyi abart zaten

Ne babamın ikizi yani ücüzümü vardı oha lan

Dedem: Hadi iceri gecelim Çocuk soka girdi

Deden elimi tuttu ve koltuga oturdu herkez bana ve kucagımdaki köpüge bakıyordu sonra 3 çocuk yanıma geldi ve bana gülümsüyerek bakıyorlardı  ve biri  söyle dedi.

" Meyhaba ben Umut sen benim kuzenim mi oluyorsun "

Bu çocuk çok tatlı konusuyordu ya soyle dedim..

Ben: Helalde minik adam

Kız olan söyle dedi.

" Ben sana demiştim demi bizim kuzenimizdir diye "

Ben: Ya siz çok tatlısınız

Umut: Ben Umut Damla ve Bulut sende çok tatlısın

Ben: Kurban olim size ya

Damla: Senle uyuya bilirmiyiz

Alkım: Annem Yiğit abin yorgundur

Ben: Yok ben çocukları çok seviyorum

İcrelinden biri söyle dedi..

Yiğit Efe (Gercek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin