7

7.6K 124 8
                                    

" Hadi tamam serbestsiniz." Eymen son on dakika kala serbest bırakmıştı sınıfı. Artık Poyrazların yanında oturmuyor,Emrenin yanında en önde oturuyordum. Arkaya bizimkilere baktım. Hep birlikte telefondan bir şeye bakıp gülüyorlardı. Emre uyuyordu. Uzun uzun seyrettim onu. Ta ki Eymen bana seslenene kadar.
"Ahu gel bakayım." Yavaşca kalkıp yanına gittim. Önündeki sıra boştu. Oturdum.
"Ne oldu hocam?"
"Bu sizin ekiple bir de Emreyle noluyor?"
Eymen aile içi ilişkimize kadar her şeyi biliyordu. Anlatacaktım bunu da. Çünkü aileme söylemezdi.
"Hocam Poyrazla biraz aramız bozuk ki sorun onlar değil. Emre ve ben."
"Ne sorunu?"
"Hocam anlatacağım ama lütfen yargılamayın."
"Tamam anlat sıpa."
"Ya biz Emreyle bir şey yaptık."
"Ne yaptınız?"
"Hocam bir tık cinsellik yaşadık."
"Ne?!" Dönüp Emreye baktım. Kafasını kaldırmış uykulu gözleriyle bana bakıyordu.
"Ahu siz naptınız? Ne zaman yaşadınız? Anlat hemen."
"Önce mesajlaşmaya başladık sonra da bir anda gezideyken oldu bir şeyler."
"Her şeyi tamamen yaptınız yani?"
"Işte yaptık."
"Reşit değilsiniz büyük suç bu. Özellikle Emreye tacizci damgası vurulabilir,biz suçlu gösteriliriz. Nasıl kaşla göz arasınsa yaptınız her şeyi?"
"Ya hocam lütfen yapmayın biliyoruz suç ama tutamadık bir an kendimizi sanırım."
"Sanırım? Sarhoş değildiniz değil mi?"
"Yok valla ben içmem hocam."

Daha sonra başka şeylerden konuşmaya başladık. Eymende olabildiğince bu konuyu konuşmamaya dikkat etti. Emre anlattığımı anlarsa muhtemelen ölümüm olurdu. Okuldan çıktığımızda otobüs durağına yürüdüm. Kimseyi beklemedim. Emrenin beni üç kez aramasına rağmen açmadım. Annemi arayıp arkadaşlarla yemek yiyeceğiz diye yalan söyledim. Eve gitmeyecektim. Biraz yanlız kalmalıydım. Evimize yakın olan parka gittim. Oturdum. Kulaklığımı takıp galiba saatlerce ağladım. En yakın arkadaşlarımı kaybetmiştim. Emre yüzünden... Emreyle sevişmek istediğim için... Pişman değildim ama keşke böyle olmasaydı.

Omzumda bir el hissettim gözlerim kapalıyken. Kafamı kaldırıp yaşlı gözlerimle baktım. Emre. Neden buraya gelmişti?
"Niye geldin?"
"Sen neden buradasın asıl?"
"Kafamı dinlemek istedim sen neredrn geliyorsun?"
"Dershane dönüşü bir iki hazır yemek almam gerekti."
"Neden?"
"Annemler yok evde. Üç gün hem de. Belki bizde kalırsın."
"Kalamam Emre. Annemler izin vermez."
"Sende yalan söyle."
"Hayır Emre izin vermezler."
"Ooof,doyardık birbirimize."
"Öyle mi diyorsun?" Yüzüme doğru yaklaştı.
"Öyle diyorum zaten hafta sonu. İzın alırsın hadi lütfen."
"Tamam o zaman. Eve gidip bir iki eşya alayım."
"Hayır hayır lütfen hemen gidelim."

Eve dahi uğramadan onların evine gittik. Dediği gibi kimse yoktu. Ve bu bizim için büyük şanstı. Emre doyamıyordum ve onunda aynı şeyleri hissettiğini biliyordum. Bu güzeldi. Mutfaktan gelen kırılma sesiyle salondan mutfağa gittim. Emre güya makarna yapıyordu.
"Napıyosun Emre?"
"Bardak kırdım sakin."
"Korktum iyi misin?"
"İyiyim iyi."
"Acıdı mı bir yerin?"
"Evet ama kesik değil."
"Ne?"
"Daha çok sert diyebilirim."
"Emreee açım ben aç bırak şimdi onu falan."
"Neyi bırakıyım canım,aklımdan asla çıkmayan göğüslerini mi yoksa sürekli karşımda duran dudaklarını mı?"
"Emree şımarma lütfen hadi."

Bir zaman sonra sonunda makarnaya benzeyen bir şey yemiştik. Allahım sen beni annemin yemeklerinden mahrum bırakma,aç bırakıp Emrenin elinde hiç bırakma. Bulaşıklari makineye koyduktan sonra yanına gelip oturdum. Film açmaya çalışıyordu. Ne izleyeceğimize karsr verdikten somra filmi başlattık. Fakat ikimizde filme odaklamamıştık. Aklımız fikrimiz sevişmekti şu an ve nedense adım atmıyorduk. İkimizinde telefonun aynı anda bildirim gelince ddoğrulup gelen bildirime baktık.

12-A DİL SINIFI

Eymen Hoca:Arkadaşlar sınavlarınız bir hafta sonra başlıyor haberiniz olsun. Ben ortak olmayan Yabancı Diller Edebiyatı sınavınızı pazartesi yapmayı düşündüm. Sizlerin fikri nedir?

Hatice:Hocam yapalım bitsin.

Dilara:yapmayalim

Eren:yapariz ya acelesi ne hocam sanki daha karpuz keseceğiz

Aşkın:Ne alaka be karpuz yapalım btw

Eymen Hoca:Aşkıncığım dilleri karıştırmadan kullanalım lütfen

Aşkın:Tamam hocam canınız sağ olsun.

Ahu:Yapalım

Eymen Hoca:Çoğunluk yapalım diyor pazartesi sınavınız var hayırlı olsun.

"Ahu buraya ders çalışmaya gelmedin değil mi?" Yanına sokulup karnına sarıldım.
"Hayır okulda çalışırız boşver sınavı."
"Beklediğim cevap." diyip ufak bir öpücük verdi bana.
"Hadi gel oyun oynayalım." Kolundan tutup kaldırdım. Bilgisayarın başına gittik. Sandalyeye oturup bilgisayarı açtı. "Ee getirsene kendine sandalye. Nereye oturacaksın?"
"Kucağınaaa." dedim ve kucağına oturdum. Gülümseyip boynumdan öptü. Emre oyunu başlatırken bende iyice ona sokuldum kulağına doğru fısıldadım.
"Seni özledim." Kollarını belime sardı.
"Ne kadar özledin?"
"Çok özledim."
"Neyimi özledin?"dedi Emre.
"Ellerinin vücudumda gezmesini,öpücüklerini,yumuşak davranışlarını ve sert davranışlarını."
"Bende seni özledim." dedi usulca
"Neyimi?" diye ikonik bir cevap verdim.
"Bembeyaz tenini,yumuşacık göğüslerini ve inlemeni."

Kendimi geriye attım. Gözlerimin içine bakmaya başladı. Fakat şu an sevişmek için hazır değildim. Elleri bacaklarımı okşarken aklım başımdan gidiyordu evet ama asla hazır değildim. İçeriden gelen telefon sesiyle yüzü düştü. Benim telefonum çalıyordu. Annem olmalıydı. Kucağından kalkıp gidip telefonumu açtım. Annemdi. Tekrar aradım.
"Efendim anne."
"Nerdesin sen,saat kaç oldu haberin var mı?"
"Saatten haberim var anne ayrıca meraklanma arkadaşımın evindeyim."
"Hangi arkadaş,bak Zehrada evde değilmiş bir haltlar karıştırmayın sakın."
"He şey işte Zehrayla birlikteyim. Bi haltlar yok anne."
"Tamam bağırma bana. Haber ver bir daha öldürtme kendini."
"Aman kendi başını ye sen."
"Bana bak gelirse-"
"Annem şaka şaka vallahi şaka canım benim."
"Hadi güle güle erken uyuyun."

Telefonu kapatır kapatmaz Zehrayı aradım. Zehrada Yusufun yanındaydı. Birlikte birbirimizi kurtaracağız diyip telefonu kapattık.

Odaya geri gittiğimde Emre yüzümde donuk bir ifade ile oyun oynuyordu. Tekrar kucağınaoturmak istediğimde yanında ki sandalyeyi işaret etti. Usulca oturdum.
"Noldu Emre"
"Bem seni neden buraya getirdim Ahu?"
"Sevişmek için."diye mırıldandım.
"Neden kaçıyorsun o zaman? İstemiyorsan söyle."
"Hayır hayır saçmalama sadece korktum bir an."
"Neden? Daha önce yaptık zaten?"
"Bilmiyorum o zamanı bile tam hatırlamıyorum ben."
"Tamam o zaman sana o geceyi anlatmam gerek."
"Ne?"

İtiraf: bu nasil bu kadar okundu dkwpjxkwkxjr

Tahmin Et | Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin